Mert'le kavgayla bir yılı bitirdik nihayet. Ben sonunda birbirimizi öldürüp hapiste geçirceğimize inanmaya başlamıştım. Yeni bir yıl ve aynı dangalaklar off hiç cekilcek gibi değil ama mecbur gidiyorum evde kalmaktan 10 kat iyidir yine artık 6. Sınıf olmuştuk en çok sevindiğim o yaşlı moruk olan sınıf öğretmenimizden kurtulmamdı. Kızmayın çünkü gerçekten berbat tanımının sözlükteki karşıtı gibi bir kadındı zaten gelmişin 70 yaşıma ne sikime daha duruyon bırakta yeni öğretmenler gelsin senin gibiler yüzünden atama olmuyo millet isyan ediyo işte.
Nese okulda arkadaşlarımızlada ayrılmıştık karma sınıflar olmuştuk. Tek üzüntüm Nurcan'lada ayrı sınıflara düşmemizdi
Sınıfta hiç anlaşmadığım kişiler hadi bakalım yeni bir macera beni bekliyor.
İşin garibi Tuğba,Nurcan,Mert aynı sınıftalardı. Bu durum sinirimi bozmuyor değil keşke bende oraya gidebilsem.
Boş boş sınıfta oturup Avril lavigne'den i don't love you girl friendi dinliyordum bende. Sınıfta herkez yeni düzene alışmaya çalışıyordu. Yeni sınıf öğretmenimiz çok sevdigim ingilizce hocasıydı. Eskiden Nurişimle laflayıp iyi kötü geçiştiriyordum off nasıl bitcek bi okul.
Mal mal okula gidip duruyordum normalde çevresi olmayan anormal çocuklar derste iyi olur bende o da yoktu amaçsızdım amk boşa nefes zarfiyatı o derece.
Nurcan ve Tugbay'la tenefüslerde bir aradaydık bu arada ukala dümbeleği Mert orjinal kazmam, Tuğbay'la kanka olmasın mı ister istemez onlarlada takılmamız gerekiyordu.
Ve ben aptalı ondan hala hoşlanıyordum
Tam ümitsiz vakayım...
Kendimden taviz vermiyordum güya ama zaman ve yıllarımı harcıyordum. O sene okula Merve diye bir kız geldi oda onların sınıfındaydı. Tuğbay'la yakın olunca bizde konuşmak durumunda kalmıştık. Ve bizim erkek fatma Tuğba'mız artık kendine daha iyi bakıyor ve dikkat çekmiyor değildi. Arkadaşım olduğundan onun adına seviniyordum ama bu durum fazla ego yapmadı değil.
Merve'yle pek anlaşamadım aramızda tuhaf bir soğukluk vardı. Ve bomba patladı.
Bir gün okul bitip eve giderken hepimiz toplanmıştık ve Kenan gelip Merve'ye gözümün önünde Mert'in ondan hoşlandığını söyledi. Oda pis pis sırıtarak kabul etti.
Düşünsenize ilk defa birinden hoşlanıyorsunuz ve onun sizden kopup gidişini izliyorsunuz yaşarken ölmek bu olsa gerek . Ve arkadaşınız olduğu için onun adına sevindiğinizi düşünün .
Şu an yerimde başkası olsa direk saça yapışmıştı ama ben kalbimin meselesini kavgaya karıştırmam o beni hiçe sayıp onu seçmisse bende mutluluklar dilerim her nedense biliyordum uzun sürmiyeceğini. Ve dediğim gibi oldu cok geçmeden onlarda ayrıldı. Okul çıkışı kola içip geğirerek yarış yapıyorduk sonra Mertler gelip bize bulaşmaya başladı bizde kolayı ona dökünce sıkı bir savaşa başladık Mert pisliği her yerimi kola yapmıştı uyuz ama oda boş cıkmadı tabi bizde onu bi güzel ıslattık hepimiz şekerli şekerli eve gidip duş aldık mecbur :)
Merve'de artık Mert'e uyuz oluyordu. Ama bu çok sürmedi yine İstanbula gittiler çünkü. Bizim Mert ise boş durmaz o zamanlar okulun popisi kaşar Aleyna'ya yavşıyordu. Yine toplanıp konusurken kıza çıkma teklifi etmeye gitti bizde arkasından tabi. Aynen şöyle oldu.
- Aleyna ben Mert benimle çıkarmısın hadi eyvallah.
Diyip uzaklaştı kız mal gibi kaldı biz gülme krizine girmiştik. Kalas la bu bebe :) Bizim kaşarın hoşuna gitmiş tabi kabul etti. Çok geçmeden ayrıldılar. Aman hiç belli değildi sanki o zamanlar ben zayıf derslerime gömülmüştüm zayıflarım ağrı dağın zirvesi gibi giriyordu cünkü bana. O şekilde bir seneyide tamamladık be ben biraz daha büyümüştüm ama mallık olarak aynıydım.
Sevmiştim, Sevmişti; ama sevilmemiştim oysa.
Ben oydum, O bendi ; ama biz değildik onunla.
Aşıktım, Aşıktı ; ama bir aşkı yaşayamadık onunla...