O gün eve nasıl gittim bilmiyorum sinirle olunca. Eve vardığımda yemek yapmamıştı annem.
" Ne demişler kendin pişir, kendin ye. "
Bende mutfağa girip elime ne geçtiyse hazırladım çayda demini alıp hazır olunca tıka basa doyurdum karnımı. Sonra etrafı toparlayıp televizyonun başında pinekledim.
Ertesi gün Nurcan bana beklemediğim için binlerce laf söylemişti. Ve karşımda sevgili gibi sırnaşan Tuğba ve Mert vardı onlara baktıkça sinir oluyordum.
Banklara doğru yöneldim. Biraz kafa dinlemem gerekiyordu. Nurcan bana doğru gelip ;
-" Gene kaç gemi batırdın aşkısı." dedi.
" Haksız değildi fena tükenmiştim artık yorulmuştum."
-" Gemi değilde ben batıyorum Nurcan ! " dedim sesime hakim olmaya çalışarak.
Üzgün olduğum için oda üzülmüştü ve kızarak;
-" Kızım kendini üzdüğün kişiye bak değer mi hiç ." diye sitem etti.
" Haklıydı değmezdi hem hiç değmezdi! "
Ama bu üzülmeme , incinmeme engel değil di ; onu düşünmek bu yaşadıklarım bende alışkanlık olmuştu işte !
Beni sevmiyen inciten birini daha ne kadar sevebilirdim ki elbet bitcek ti ama ne zaman !
Nurcan moralimi düzeltmek için;
-" Bak kızım artık o salağı unut onun için üzüldüğüne değmez hem ben sana birini buldum onla çık ve onu umursama bu senin için çok iyi olcak." dedi.
Şaşırdım baya ;
-" Yok canım şimdi sevgiliyle flan uğraşamam biraz zamana ihtiyacım var. " diyip kantine doğru yürüdüm.
Oda pek üstelemedi başta ama bu ısrarları zamanla arttı. Tek istediği Mert'i unutup mutlu olmamdı.
Gerçi bende istiyordum ama yeni bir ilişkiye pek hazır değildim açıkçası.
Yine böyle konuşurken konu Hasan'dan açıldı bende ;
-" Kızım beynini siktin resmen ! " dedim gülerek .
Oda sırıtarak ;
-" Bu iş olcak yavru kaçışın yok unutcan o salağı. " diyince birlikte gülmeye başladık.
Bir kaç hafta böyle geçti. Mert, Tuğba, Nurcan bide benle tanışmayı bekliyen Hasan.
Onunla tanışsam da onu hemen sevemezdimki aşk , sevgi, bağlılık bu kadar kolay olamaz. Gerçi Mert,lede çok derin bi aşk yaşamıyorum ama hiç değilse kendimi oyalıyordum.
Aşk denilen şeyi gerçekten tam olarak benimsiyemiyordum.
Okulda A'yı B'yi öğretiyorlar ama önemli şeyleri es geçiyorlar; oda hayat .
Çünkü hayat o karaladığın yazılara tekrar edipte ezberlediğin o binlerce kelimeye hiç mi hiç benzemiyordu.
Onun soruları üç yalnış bir doğru yerine bir yalnış tüm doğruları götürebilirdi.
Bide bu sorular hep kazıktı ya hiç calışmadığın yerden çıkıyordu işte !
Aşkı tam olarak anlatan bir kişi varmı bilmem ama ben kelebekti karın ağrısıydı hissetmedim, boğazım söylicek bir şey bulamadığımda düğümlenmedi değil;
Ama biliyordum bunun biticeğini sonuna hazırlasamda kurduğum fragmanlar farklı bitiyordu nedense birebir yaşasam da !
Bekliyordum bana o kelebeği her zaman hissettirecek onun yanındaykem tüm benliğimle huzur dolucağım, bir ömrü paylaşıcağım gördüğümde sevgilim olabilcek kişi bu değilde birlikte bir ömrü paylaşıp onunla ağlıyıp gülebilceğim yüzünde kırışıklarla bile kıskanıcağım birini !!
Öyle dalmış giderken Nurcan'ın dürtmesiyle kendime geldim.
-" Ee ne düşünüyorsun ? " dedi cevap istiyordu.
-" Ebeni ." dedim gülerek.
Oda gülmüştü ama bana dirsek attığında ikiye katladı sırıtışını.
O sıra zil çaldı içeri giriyorduk ki Mert ve Tuğba sarmaş dolaş geliyorlardı arkalarındanda Kenan bana bakarak yukarı çıktılar .
Yukarda Mert bana mal mal laf atıp şunla konuşma Tuğba tam ezik diyerek gülmeye başladı Tuğba'da pis pis sırıtıyordu.
Hızla lavoboya gittim ardımdan Tuğba'da geldi bana;
-" Boşver Yağmur Mert işte umursama! " dedi.
Ne kadar onada kızmışta olsam nalet olsun hemen yumuşuyorum.Bende;
-" Zaten umrumda değil ben artık biriyle konuşuyorum adı Hasan. " dedim gülerek.
Bi anda ciddileşerek ;
-" Hasan kim, ne ara tanıştınız ? " dedi merak ederek bende Nurcan'ın arkadaşı daha yeni tam belli değil ama artık onu düşünüyorum Mert umrumda değil . "dedim.
Şaşırarak bana baktı ve ;
-" Senin adına sevindim ." dedi ve çıktı sonra Mert'le bişey konuştular sonra hepside sinirli duruyordu. Hele Mert baya bozulmuştu.
" Böyle işte gerizekalı artık o aptal oyuncak yok !" dedim içimden.
Sonra mutlu bir şekilde sınıfa gittim hepsi mal gibi bakıyordu oh olsun dangozlar çetesi :)
Nurcan koşarak yanıma gelip;
-" Sonunda kabul etmişsin. "dedi nefes nefese .
- " Evet ama sana kim dedi ? " dedi dedim bilmiyormuş gibi yapıp.
-" Tuğba sordu bende evet dedim ve hemen buraya geldim. " dedi.
Bende güldüm Nurcan ;
- " Ee ne zaman buluşuyoruz ?" dedi.
Bende yarın yarın deyip sınıfa girdim.
Artık onları umursamadığımı göstermeliydim yalan da olsa .