Vote ve yorum vermeyi unutmayın!
İyi okumalar:))"Salıncak koptu ben karanlığa düştüm"
>>>
'Siyah kuğu uçurumu' tabelasının yanındayım. Üzerimde yarısı kana bulanmış beyaz bir elbise.
Korkuyorum, benim burda ne işim var? Üzerimdeki kan kime ait? Yürüyorum yavaşca yerler çamur, elbisem çamur olmuş.Ankara'nın görkemli ışıkları yok denicek kadar sönük. Uçurumun kıyısında bir salıncak kurulmuş. Bakışlarım biraz ötesindeki bankta oturan kapşonlu adama takıldı. Yanına ilerledim.
Konuşamıyorum. Ben yakınlaştıkça kapşonunu çıkardı. Gözlerim kocaman oldu. Yüzündeki yaradan tanımıştım. Karan'dı bu.
Ayaklarım geriye gitti. Bana dönüp baktı. Bir anda salıncakta buldum bedenimi. Sallanıyordum yavaş yavaş. Ayaklarımın altındaki ışıklar ben hızlandıkça eski parlak hallerine dönüyordu. Bir anda salıncak durdu.
Arkama döndüm karan ağlıyordu.
Eniştemin öldüğü noktada ağlıyordu.
Eniştemi gördüm, tesseli veriyordu karan'a.Salıncak koptu, karanlığa doğru düşmeye başaladım. Karan elini uzatıyordu, tutamadım.
"Haaaahhh!!"
Derin nefesler almaya çalışırken hızla doğruldum yatağımdan. Elimi kalbime götürdüğümde deli gibi atıyordu.Gözlerimi saniyelik kapatıp açarken, Saçlarımı geriye doğru çekiştirdim.
Kabustu. Kalp krizi geçirecek kadar korkutucu bir kabus.Dakiklarca kendime gelememiştim.
Gözlerim saate kaydığında alarmın çalmasına daha bir saat olduğunu anladım.Uykunun tutamayacağını bildiğim için biraz daha yatakta oyalanıp odamdaki banyoma doğru adımladım.
Musluktan soğuk su tarafını açıp avucumun içine akan suyu yüzüme vurdum. Soğuk suyun insanı ayıltan etkisi ile biraz daha kendime gelip, Aynaya baktım. Çökmüştüm gördüğüm bir kabus yüzünden resmen.
Aynadaki yansımama bakarken Kendimi avutmak için tekrar ettim içimden geçenleri "sadece bir kabus geçti ve bitti" kenarıda asılı olan havluyu elime alıp önce yüzümü sonra ellerimi kurulayıp aynı yerine asarak banyodan çıktım.
Pencereden vuran ışıkla güneşli bir gün olduğunu görebiliyordum.Güneş ışığı odamı yavaş yavaş doldururken içimde sebepsiz bir huzur ve mutluluk kaplıyordu.
Saate tekrar baktığımda daha yarım saatimin olduğunu gördüm.
Acelem yoktu.
Küçük makyaj masamın çekmesinden maşamı çıkarıp prize takıp, ısınması için masaya bıraktım.Maşa ısınana kadar üzerimi giyinebilirdim.
Bir kaç adımla ulaştığım dolabımın kapağını açıp, askıdaki bir kaç kıyafete göz gezdirdim. Hava güneşli olsa da yalancı güneş olabileceğini hesaba katıp diğer tarafta katlı olan ince badi kazaklarımdan siyah renkte olanı elime alıp, altına da sıradan düz mavi jean pantolonumu ekleyip dolabı kapattım.
Kıyafetleri yatağıma bırakırken dün gece içtiğim ilaçla ağrısı kesilen koluma bakmak için geceliğimin kolunu sıvadım.
Kanama yoktu, ağrı yoktu. Bütün gün böyle geçmesi için içten içe dua ettim.Odadaki sessizlik beni içine doğru çekerken, aklıma gelen fikirle komidinin üzerinde şarj olan telefonumu elime alıp, karışık olan müzik listemi oynatmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolojik Sorunu ; Sır (DÜZENLENİYOR)
Teen Fiction16 yaşına kadar gördüğü psikoljik şiddet sonucu hayata çoğu insan gibi küsmek yerine tutunan melodi Öz, 'İyi düşün, iyi olsun' dediği bir sabahta hiç de iyi olmayan olayalar yaşadı. 'Daha ne kadar kötü olabilir?' Diye düşünürken hayat size kocaman...