•1

243 18 37
                                    

sevgili okuyucularım oylamayı ve görüş belirtmeyi unutmayınız

'sevgilim' sesi salona dolarken Taehyung başını televizyondan çekip merdivenlere çevirdi.

Tebessüm etti: "çok güzel olmuşsun"

"biliyorum" diyerek gülse de sonunda 'teşekkür ederim' demeyi ihmal etmedi jisoo.

"ee artık gitmiyor muyuz?"

"Seulgi bi' yarım saat gecikeceğini söyledi, o yüzden biraz geç çıkalım"

"peki" derken büzdü dudağını.
Gitmek içim oldukça heyecanlıydı.

Taehyung'un yanına otururken, sevgilisi yeniden dikkatini televizyona vermişti.

Ne izlediğini görmek için Jisoo da baktı ekrana.
The Way Home adlı eski dram filmini izliyordu. Ağlamaya oldukça müsait olan orijinal bir yapımdı ki Jisoo da daha önce izlemişti birkaç kez.

Gözlerini ekrandan Taehyung'a çevirdiğinde onun gözlerinde hissettiği tek şey hissizlikti.

"sanırım birileri eski günlerine dönmek istiyor"

Taehyung meraklı bir şekilde kıza baktı.
"sadece sevdiğim bir yapım"

"ondan bahsettiğim söylenemez"

"bir sorun mu var Jisoo?"

"bilmiyorum biliyor musun ama biz haftaya evleniyoruz."

Sessizliğini korurken kızın sinirle parlayan gözlerine daldı.

"sen de ailelerimiz gibi bu evliliği iş anlaşmasıdan ibaret görüyorsun değil mi?"

"saçmalama lütfen. tamam belki ailelerimiz istemişti bu evliliği ama evleneceğim kız için bir başkasını önerselerdi kabul etmezdim."

Çok fazla ikna olmasa da yönünü Taehyung'dan çekti.
O sırada oğlanın telefonu titredi.

seul: işim erken bitti çıkabilirsiniz

"işi bitmiş gelebilirsiniz, diyor"

"iyi gidelim"

Taehyung'u beklemeden kalktı yerinden. Kapıya önce giden ve açan o olmuştu.
Karşısında dikilen kızı görmesiyle başından aşağı kaynar sular döküldü.

Sooyoung bakışlarını Jisoo'dan çekip arkasından gelmiş olan oğlana çevirdi.
Jisoo'nun sinirli görünümünün yanı sıra Taehyung şaşkındı.

"senin ne işin var burada?"

Jisoo'nun sesini yalnızca Sooyoung duyuyordu. Taehyung üstündeki şoku atamamıştı.

"konuşmamız gerek, Taehyung ile."

Adını duyduğunda ancak kendine gelebildi. Jisoo bakışlarını erkek arkadaşına çevirip hayır anlamında mimik yaptı. Ancak bu pek Taehyung'un umrumda olmamıştı.

"içeri gel lütfen" demiş ve Jisoo'yu bileğinden tutup kapının önünden çekti.

Sooyoung zaten aşina olduğu eve girince oturmak için eski yerini seçti. O sırada kapıdaki çift arasında fısıltılar dönüyordu.

"onu buraya nasıl alırsın?"

"galiba evime alıp almayacağım kişiler için senden izin almama gerek yok"

Jisoo "öyle mi?" diyip kapıya yönelince Taehyung ellerini tuttu.

"yapma lütfen, iki aydan fazladır görüşmüyoruz ve önemli olmasa asla buraya gelmezdi. gelmeyi bırak adımı ağzına bile almaz, onu tanıyorum."

Göz devirip ellerini ellerinden çekti.
"iyi ne diyecekmiş dinleyelim!"

Jisoo'nun hemen arkasından oda salona indi ve Sooyoung'ın karşısında kalan yere oturdu.

"evet dinliyoruz"

"senin duymak isteyeceğini sanmıyorum"

"burada kalacağım."

"peki" diyerek konuyu uzatmamaya karar verdi.

"bugün burada söyleyeceğim şey asla size sorumluluk yüklememeli. bu yüzden hayatınızda hiçbir şeyi değiştirmek zorunda değilsiniz. hatta bana kalsaydı hiç söylemezdim ama diğerleri bunu bilen gerektiğini söyledi."

Bakışları çift arasında gidip gelirken son cümlede Taehyung'a odaklandı.
Aslında Jisoo zaten bakışlarını yere çekmişti. Tahmin etmişti az çok Sooyoung'ın çıkmış olan küçük minik göbeğinden.

"hamileyim"

Duyduğu şeyle kalbi o kadar hızlı atmaya başladı ki.. içinde hissettiği korku muydu sevinç miydi yoksa başka bir şey miydi bilmiyordu o an.

Jisoo dolu gözlerini ikili arasında gezdirip "tebrik ederim" dedi ve oturduğu yerden evden çıkmak için kalktı.

Aylar sonra yeniden bir araya gelmiş ikilinin ortamdaki gerginliği fazla belliydi

"bu bebek yüzünden asla sorumluluk almak zorunda değilsin. yalnız başıma üstesinden gelebilirim zaten sen istemesen bile onu doğuracağım"

"istememek mi? saçmalama bu dünyada aldığım en güzel haber!"

İçinden gülümsemek gelse de gerginlikten mimikleri bile donmuştu.

"tamam belki ilişkimiz bitmiş hatta kötü bitmiş olabilir ama biz yetişkin insanlarız. bebeği olacak her yetişkin iki insan gibi mantıklı kararlar verip hareket edebiliriz."

"böyle düşünmene sevindim, mantıklı ebeveynler olmamamız için hiçbir sebep yok."

Bakışlarını kapıya çevirip devam etti.

"bu arada özür dilerim, bunu sana söylemek için pek doğru bir zaman değildi belli ki"

"hayır ama daha erken söylemeni tercih ederdim.. iki aylık mı diye sorsam saçma mı olur"

Tebessüm ederek "hayır" dedi.
"iki ay iki haftalık."

Gözleri dolarken "güzel" diyebildi sadece.

"bence ben şimdi gideyim, sen biraz bu durumu sindir, Jisoo'ya destek çık. numaram aynı istediğin zaman ulaşabilirsin. sildiysen yazabilirim"

"hatırlıyorum"

"peki, hoşçakal o zaman"

Kapıya kadar eşlik etti kıza.
Sooyoung'ın ardından bakarken mutlu olduğunu anlamıştı. Sonuçta baba olacaktı kim mutlu olmazdı ki.

Sadece hayatını düzenlemesi gerekecekti. Özellikle gelecek planlarını..

desteklerinizi yorumlarınız, oylarınız ve paylaşımlarınız ile bekliyorum 💛
şimdiden teşekkürler aşklar

tae•joy × pregnantHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin