tae•joy × pregnant

•8

yıldızları boyamayı ve görüşlerinizi bırakmayı unutmayın 💜

Muayene gününün üstünden bir gün geçmesinin üzere sooyoung yalnız başına güneşin batışını izliyordu.
Az önce ailesiyle olan akşam yemeğinden kalkmış ve iskeleye çıkmıştı.

Bebeği ve şu ana kadar olanları bir çırpıda anlattığında sindirmesi için yalnız bırakma kararı aldı karı kocayı.

"bebeğim, üşüteceksin içeri gel"

Annesinin sakin ses tonuyla kendisine seslendiğini duyduğunda biraz şaşırdı. Sonuçta az önce söylemişti torunları olacağını.

Havanın ve günün enerjisinin soğukluğu ile bedeninin titrediğini hissediyordu zaten. Çok uzatmadan eve girdi.

Etrafına bakındığında babasını aradı gözleri. Annesinin de farketmemesi için kör olması lazımdı.

"hava almak için çıktı, döner birazdan"

Usulca kafasını onaylar biçimde salladı.
Annesi oturduğu kanepenin bir kısmını pışpışlayınca yanına gidip oturdu.

"sooyoung, kızım, şimdi beni iyi dinle tamam mı?"

hı hı diye mırıldanarak onayladı.

"bu sizin hayatınız ve ben senin verdiğin her kararda yanında olacağım. yine de seni uyarmak zorundayım; bir şeylere karar vermeden önce üç kez düşün ve düşünmeden hareket etme."

"anne.."

Kadın gülümseyerek devam etti.

"taehyung'un babası senden ya da bebeğinizden nefret etmiyor onun derdi baban ve ben. bu konuda da endişe etme"

İlk kez duyduğu bu durum oldukça şaşırmasına sebep oldu.
"sizinle ne alakası var?"

Gülümseyerek derin bir iç çekti.

"utanç verici bir durum ve bu kocaman kıza bunu nasıl anlatırım bilmiyorum."

"anne! hadi acele et ve anlat."

"baban ve babası biz nişanlıyken ortaktı. ortaktan önce ikisi yakın dosttu. işte bugün bu yüzden baban yanımızda değil. o yaptığın şeyden dolayı sinirli değil eski dostunun yüzüne bakması gerekirse nasıl bakacağından utanç duyuyor."

Gittikçe daha da derinleşen merak duygusuyla karnı kasıldı istemsizce. Zaten akşam yemeğinde salata dışında pek bir şey yiyememişti

"baban ortak kurdukları ilk şirketin üstüne kondu."

"ne?!"

Sooyoung'ın bağırması ile kadın korktu ve aniden kızının karnına koydu elini

"sakin ol sooyoung, hamilesin sen"

Annesinin elini itip dolan gözlerini sildi.
"bunca zaman neden söylemediniz? taehyung ile aylarımı geçirdim utanmaz gibi!"

Kadın söyleyecek bir şey bulamazken kurtarıcı gibi giriş kapısı açıldı bir anda. Sooyoung babasının geldiğini düşündüğü için ayakta durduğu pozisyonunu bozmadan sinirle bekledi.
Tahmin ettiği gibi gelen babasıydı ancak tahminin dışında babasının arkasından gelen taehyung da vardı.

Şaşkınlıkla "taehyung?" diye mırıldandı. Babası yanına yaklaşıp kızına fısıldadı.
"seninle sonra yüzleşelim"

Sooyoung kızgın gözlerle babasının gözlerine baktı. Adam geri çekilip az öncekinden daha yüksek bir sesle konuştu.

"hava almaya çıktığımda ileride taehyung ile karşılaştık, seni almaya gelmiş kızım"

Babasına kızgın bakan gözleri taehyung'a kaydığında daha çok mahçup bakmaya başladı. Hatta bıraksalar ağlayacaktı. Bu yüzden kısık bir sesle "gerek yoktu" diyebildi.

Taehyung kıza göz devirdikten sonra gülümseyerek annesine yaklaştı.
"izniniz olursa hava kararmadan dönelim biz bayan park?"

Kadın elini taehyung'un omzuna koyup sıvazladı.
"yanında olduğunu bilmek güzel.."

İçtenlikle tebessüm etti taehyung.

"..ama mutlaka birlikte bizi kısa zamanda ziyareti gelin, seni de burada ağırlamak isterim. hatta sana özel o çok sevdiğin Bulgogi'mden de yapacağım"

Sooyoung dudaklsrını birbirine bastırdı. Ne çok severdi annesiyle taehyung'un anlaşmasını. Sık sık görüşürler, annesi taehyung için yemek yapar gönderirdi. Harika bir ilişkileri vardı ama artık şüpheliydi annesinin samimiyetinden.

"bunu söylediğiniz iyi oldu, şimdi en kısa zamanda döneceğimi ve sizi ziyaret edeceğimi bilmelisiniz"

Annesi ve taehyung'a daha fazla dayanamayarak yanlarına gidip taehyung'un kolunu çekiştirdi.
"gidelim gideceksek, oyalanma!"

Sooyoung'ın tavrının sebebini annesi de babası da biliyordu ancak taehyung hamilelik sebebiyle olduğunu düşünüp zorla gülümsedi.
"biz gidelim o zaman"

Yönünü sırayla yaşlı çifte dönüp saygıyla selamladı. Sooyoung da o sırada koltuktaki çantasını aldı.
Hemen ardından evden çıkması taehyung'u biraz şüphelendirmişti ama kötü bir gün geçirse bile üstüne gitmemesi gerektiğini düşündü.

Sonunda yolculuk başladığında taehyung rahatlamış hissediyordu.
"eğer uzun bir yolculuğa çıkacaksan bana haber ver senşnle gelirim. yalnız başına kalmanı istemiyorum. hatta araba bile kullanmamalısın"

"taehyung abartma lütfen. ayrıca evin önünde araba ve benzeri bir şey görmediğini düşünüyorum. eunwoo bıraktı beni"

Taehyung anlık gülümseyip dudağının içini dişledi
"ee nerde peki o sorumsuz herif!?"

Onun sinirini görmek zor değildi sooyoung için. Zaten hiçbir zaman taehyung eunwoo'yu sevmemişti ki eunwoo da aynı şekilde.

"burada kalacaktım.. ama geldiğin iyi oldu, teşekkür ederim"

Sooyoung'ın hali içten içe endişe duymasına sebep oluyordu. Daha ne kadar sormadan durabilirdi ki

"rica ederim ne demek. bu arada yarın çok fazla işim yok, ev bakmaya gidelim mi?"

Beklenm bir teklif sayılırdı bu sooyoung için.
"yeni eve çıkmak da nerden çıktı? hem daha birlikte yaşamaya karar vermemiştik"

"öncelikle bebeğimiz ve senin sağlığın için birlikte yaşayacapız sooyoung. inat etme ve kabul et lütfen."

Gözlerini sooyoung'a çevirdiğinde sessiz kalacağını anladı. Kendisi devam etti
"ikinci olarak da eğer birbirimizin evine taşınırsak rahatsızlık yaşayabiliriz. bu yüzden ikimize ait olan bir yer hazırlayıp yaşamak daha kolay olur diye düşündüm"

Sooyoung iç çekti uzunca. Madem birlikte yaşayacaklardı en azından eksik parçaları tamamlamalıydı.

"eğer jisoo'nun senden ne isteğini söylersen kabul edeceğim"

Taehyung gözlerini yoldan çekip kıza çevirdi. Sooyoung da kendisine ciddiyetle bakıyordu. Bu yüzden arabayı sağa çekti

"peki söyleyeceğim"

×××

ne istediğini biliyorsunuz da bitirmek için çok uygun bir kısım bulamadım pviagjsiapa