3 Ay Sonra...
Ankara umduğumdan cömert davranıyor. Yormuyor beni. Hiç arkadaş edinmedim. Lise gibi buradaki sınıfta da gruplaşma var. Beni davet eden bir çok grup olsa da katılmak içimden gelmiyor. Ders notlarını atmak için kurdukları WhatsApp grubunda bir çok çocuk bir bahane bulup bana özelden yazıyorlar. Kimseyi kırmak tercihim değil ama kırıyorum. Bana yazmaları sinirimi bozuyor. Sosyal medya hesabımdan yazanlar, fake hesaplardan sevgilim yoksa kendi hesabımdan yazacağım diye mesaj atanlar. Bunlar olurken içimdeki kırgınlık, azme dönüşüyor. Nefrete. Bildiğim tek şey var. Aşk affetmez, ceza sırayla. Ben cezamı çektim eğer bendeki aşk karşılıklıysa sıra Rüzgar'da.
Değiştim.
Eski ben, tanımış olduğum eski bir dost gibi. Masum bir dost. Kimse üzülmesin diye çabalarken, çabaladıkları tarafından öldürülmüş biri. O gözlerimin önünde yok olurken yardım etmek yerine, yaşanmışlıklarından kendime pay çıkarmışım. Yardım istemeye yüzü yok, kendisi seçti inanmayı. Ellerimi uzatmak içimden gelmiyor. Bu çukurdan birlikte çıkmak istemiyorum. Yok olsun istiyorum. Suçluyum ama en çokta yorgunum. Çukurdan çıkarırsam yaralarını sarmaya gücüm yok gibi. Kimsesiz olan hatırlayanı olmaz, ben onu hep hatırlıyorum, Ve onu unutmaya çabalamıyorum çünkü biliyorum anılarım varsa ben varım, kırgınlıklarım varsa yaşanmışlıklarım var. Eski ben bir şeylere alışmayı sevmezdi. Yeni gün için umut ederdi. Peki ben, bunu neden yapıyorsun sorusuna alışkanlık diyorum. Yeni hiçbir şeyi sevmiyorum!
Mutlu muyum? Uzun süre sonra kendime soru soruyorum. Şimdiki ben cevap vermek istemiyor bu yeni soruya. Ama biliyorum eski ben olsaydı yüzüne kocaman gülümsemesini kondurarak , mutlu olmam için bir kedinin başını okşamam yeter derdi.Çevreme kulak kabartıyorum. Sınıfa girdiğimde, bütün gözlerin üzerime çevrildiğini görüyorum. Bazen hakkımda konuşulanları duyuyorum. Saçları boya mı, nereli, hiç kimseyle konuştuğunu görmedim. Hatta ilgimi çeken bir çocuk bile var. İyileşıyorum galiba ama Rüzgar bilmeni istediğim bir şey var senden sonrasını dağınık bıraktım.
İlgimi çeken çocuğun adı Alper. Bizim bölümde okuyor. Son sınıf kumral dalgalı saçları var bir doksan boylarında. Giyinme tarzı benim gibi siyah ve sade. Ortamda tipi ile rahatlıkla gözleri üzerine çekecek kadar yakışıklı. Eski ben olsa böyle yakışıklı bir çocuğun bana ilgi duyacağını inanmazdım ama artık kendimin farkındayım. Sürekli arkadaşlarıyla bizim sınıfa gelip bana bakıyor sınıftaki herkes olayın farkında. Çıkışta arabasına yaslanıp bizim çıkmamızı bekliyor. Sonra bana gülümseyip binip gidiyor. Artık Alper'in arkadaş çevresi de beni görünce dikkat kesiliyor. Soğuk tipler. Genelde Üniversite'de kızlar ve erkekler iyi anlaşır bunların aralarına hiç yeni kişi aldığını görmedim. Kızlarla konuştuklarını hiç görmedim oysa Alper kadar olmasa da hepsi tatlı çocuklar.
Sınıfımdaki çocuklar o gelince Alper abi diye çevresine toplanıyor. Onun bu hallerinden sonra sınıfta bana bakan bir kişi bile yok. Genelde hep çevreme oturan erkek grubu artık benim olduğum sıranın çevresinden uzak duruyorlar.
Derse geç kaldığım bir gün okula doğru hızla yürürken elinde sigarayla karşıdan gelen Alper'i gördüm. İlk defa yalnız görüyordum. Daha önce hiç konuşmadığımız için tedirgin hissettim ama o havalı sakinliği ve durgunluğuyla ilgi çeken adam karşıdan gelirken aşırı utangaç görünüyordu. Bu durum ben de hafif bir gülümseme yarattı ve yanımdan geçip bana gülümserken ona günaydın dedim. Hiç durmadan hızlı okula yürümeye devam ettim. Okul kapısından girmeden önce bana neden cevap vermedi diye düşünüp arkama baktım. Orada durmuş gülümseyerek beni izliyordu. İyi dersler diye seslendi. Gülümseyip içeri girdim.
Alper numaramı sınıftakilerden almış. En azından ben öyle düşünüyorum. Söylemedi kimden aldığını. Konuşuyoruz bir süredir. Güzel gidiyor ama hislerim Rüzgar'a hissettiklerimin yanında çok sönük Alper'e karşı. Sabah seni yurttan almamı ister misin diyor. Onun dersi 10'da olmasına rağmen benim 8'deki dersim için okula erken gitmek istiyor. O ısrar edince kabul ediyorum. Sabah beni arabasıyla yurdun önünden alıyor. Arabada giderken aklıma ona yurdun konumunu atmadığım geliyor. Nasıl biliyor kaldığım yurdu diye düşünüyorum ama sormak istemiyorum cevabı çok net bir şekilde belli.
Dersimiz çok erken olduğu için fakültede bir tek bizim sınıf var. Kapının önünde kahve falan içiyorlar Alper'in arabasını görünce erkekler arabaya doğru yöneliyor. Arabadan benim indiğimi gördüklerinde duruyorlar. Kendimi neden kötü hissettim bilmiyorum. Arabanın kapısını kapatırken aralarından nasıl geçip sınıfa gideceğimi düşünüyorum. Alper'le ilerlerken elimi tutuyor. Ellerim ellerinde kayboluyor. Az önceki korkularım yerini heyecana bırakıyor, bir de gözlerimin önünde sevdiğim yeşillikleri bana getiren bir çift yeşil göze. İçim buruk.
Artık Rüzgar sen ve ben bir başka aşkla başka sürgüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Yüreği Naftalin Kokan Bir Adama Aşık Oldum.
RomanceBu gece ay yok, yıldızlar uzun zamandır yoktu. Sabah güneşi içimi aydınlatmak yerine kendi ışığıyla umudumu söndürüyor. Pencereden giren rüzgar yokluğunu fısıldıyor yine, artık bu şarkıyı ezberledim, ona eşlik ediyorum. Yokluğunu bana sürekli fısıld...