EVRENLER ARASI

7. Transfer

Keyifli Okumalar!

Görevliler aykırının cansız bedenini dairelerindeki toplantı odasına getirip büyülü bir tabuta koydular. Tabut'un bir tane anahtarı vardı. Bu anahtarla açmak yerine zorlayarak açılırsa tabuttan zehirli bir gaz yayılacaktı. Yayılan zehir açan kişiyi anında öldürebilirdi. O yüzden tabutu saklayacakları en doğru yer de görevlilerin toplantı odası olmalıydı.

Chris Mila olan biteni öğrendiğinde konseyi toplaması gerektiğini söyleyip İlenya'dan ayrılmıştı. Austin ve Sako ise o gidince tabutu kara büyüyle sarmalayan isimler olmuştu.

Tüm görevliler toplantı odasında sessiz sessiz birbirini incelerken buna son veren Furry olmuştu. Oturduğu yerden kalkıp erkeklerin dairesine geçti. Furry'nin kalkmasıyla herkes hareketlenip evlerine geçti.

Toplantı odasına yalnızca Sako Beerol kalmış o da kara kara bugün olanları düşünüyordu. Annesi, Kral Fersa'nın kuzeniydi. Babası ise saray komutanlarından biriydi. Sako daha çok küçükken babasını aykırı avında kaybetmişti. Annesi de bu durum karşısında akli dengesini yitirme aşamasına gelmiş bir sürü ilaç kullanarak hayata tutunmayı başarmıştı.

Kral Fersa, Sako ve annesini acı kayıplarından sonra onları yanına almıştı. Sarayda kalmaları Sako'nun geleceği için daha iyi olacaktı. Austin'le de bu süre zarfında yakınlaşıp dost olmayı başarabilmişti.

Sako, babasını kaybettikten sonra onun gibi olma arzusu tüm benliğini sarıp sarmalamıştı. Tüm eğitimi boyunca kraliyet ordusunun başına geçmek isteyen bir komutan olmanın hayalini kurmuştu.

Komutan olmayı başarmıştı. Ancak şimdi içinde bulunduğu bu görev onu fazlasıyla yoruyor gibi görünüyordu. Küçüklüğünden beri asker gibi yetişip akademiyi de askeri bölümden mezun olarak tamlamıştı.

En iyi öğrendiği şey ise görevde duygulara asla yer olmamasıydı. Çünkü plandan sapıp başka bir hareket yapmak onu ve diğerlerini beklenmedik sonuçlara götürebilirdi.

Megan'ın odaya girmesiyle daldığı düşüncelerden kurtulup ona doğru baktı.

"Sen hâlâ burda mısın Sako?"

"Evet. Transfer geçekleşene kadar aykırının başında beklemem gerekiyor." demesiyle Megan'ın suratına büyük bir gülümseme yayıldı.

"Tamam ama kaç saattir buradasın zaten. Gidip biraz dinlen ben beklerim. Austin'e de haber ver sabaha karşı gelip görevi devralsın yoksa her an uyuyabilirim." demesiyle Sako şaşkınca etrafına bakındı.

"Sabaha karşı mı? Saat kaç ki?"

"Hey yavrum hey! Nöbet mi tutuyorsun, uyuyor musun belli değil. Gece yarısı olmak üzere." Megan'ın sözleri üzerine Sako kalkıp eve geçti. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı bile. Düşüncelerde kaybolmak bu olsa gerek diye düşündü kendi kendine.

Megan toplantı odasının köşesinde duran koltuğu görünce gülümseyerek oturdu. Sabaha kadar rahatsız sandelyelerde beklemeyeceği için memnun görünüyordu.

İçeri Nex girince tek kaşını havaya kaldırıp ona bakmaya başladı.

"Ne oldu arkadaşım?"

"Nöbeti bana versene." dedi hevesli bir sesle. Nex'in amacını gayet iyi anlayan Megan yine de sormadan edemi.

"Bu heves, benden sonra bakıcılık görevini Austin üstleneceği için mi?"