Aldığım nefes, hissettiklerim çok nostaljik. Ama beni hangi geçmişe götürdüklerini çıkaramıyorum. Caddenin birinde kaldırıma oturmuş yüzüncü sigaramı yakıyorum belki de. Akşam çökeli çok oldu, insanlar işlerinden evlerine dönüyorlar. Bunca zaman boyunca yaptığım tek şey düşünmek ve birkaç çocuğa çelme takmak oldu. Neyi düşündüğümü söylemek gerekirse cevap oldukça açık.
Neden,
Neden ondan hoşlandım ki?Kabarık saçları, koyu kahve gözleri, giydiklerinin üstüne muazzam oturuşu...
Görünüşünden dolayı mıydı?Veya otoritesi, herkese sözünü geçirişi, kendi hayatında olan disiplini, yaşayış biçimi...
Hayır kesinlikle değil.Peki ya kişiliği?
Saniye, ağzımda sigaranın son nefesleri kalmışken, saniye.
Bir saniye boyunca gülüyorum düşündüğüme. Vakit harcamadan, bir saniye.
Onun neyinden hoşlanabildim?
Acımasızca insanları öldürüşünden mi?
Kendi çıkarları için her boku yapabilecek oluşundan mı?
Hayır, hayır. Sadece insanların hayatına eğlence için sıçmasından.
Kesinlikle orospu çocukluğundan dolayı sevdim onu, evet.
Ayağa kalkıyorum. Yönümü biliyorum. Nerede olduğumu bile bilmesem de ayaklarımın beni oraya çıkaracağını çok iyi biliyorum. Saatler önce her yanım yanıp tutuşurken kendimi tuttum, şu anki gereksiz sakinliğim fırtına öncesi sessizlikten gibi ama biraz daha farklı.
Bekliyor, beklediğini biliyorum. O sikik berjerinde oturmuş günün aymasını bekliyor.
Gördüğüm ilk marketten en sevdiği viskiyi seçiyorum.
Ve adımlarım o aptal apartman dairesinin önüne geliyor.
Tık tık.
Aynı geçenki gibi.
Sanki üstünden haftalar geçti ama sadece dündü.
"Dazai?" Aynı ses tonu aynı duruş. Ama bu sefer buraya sikilip atılmaya gelmedim.
Bir süre ses gelmiyor.
Ben de tekrar tıklatıyorum kapısını. Ama ses yok.
İçeride olduğunu biliyorum.
"Çok değerli yöneticim, orospun sana viski getirdi."
Bir tekme.
Kapısını kırıyorum.
"En sevdiğinden hem de."
Koridorun sonuna doğru yürüyorum.
Tahmin ettiğim gibi, loş odaya girer girmez bir çift kahveremgi göz bana dönüyor.
"Hoşgeldin Chuuya, beklediğimden biraz daha geç ama eninde sonunda buraya geleceğini tahmin etmiştim." Aynı ses tonu aynı duruş. Ama bu sefer amacı beni sikip atmak değil.
Bekliyor.
Adım Osamu Dazai, hayatım boyunca bekledim.
Tam olarak yanına gitmeden önce mutfağa gidiyorum. Gözlerim ışıldıyor. Neden ışıldadığını bir tek o biliyor.
İki viski bardağı çıkarıp doldurduktan sonra yanındaki berjere oturuyorum.
Bazen beklediğim şey bir viski oldu, bazense ölüm. Ama bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rain |soukoku|
Fanfictionuyarı: biraz fazla ağır bir kitap, aynı zamanda karakterler orijinallerinden çok daha farklı. fandoma yeni katıldıysanız okumanızı tavsiye etmiyorum. en başından böyle bir uyarı yapmam lazımdı ama farkına varamadım 270920