Karnım kasılıyordu.
Hayatımdaki ilk sevişmem falan değildi ama şimdi Taehyung yanımda masum masum uyurken ona baktığım her an geçirdiğimiz gece aklıma geliyordu ve karnım heycandan deli gibi kasılıyordu.
Dudaklarımı birbirine bastırarak iyice ona yaklaşmış, onu uyanmamaya dikkat ederek parmak uçlarımla yanağını okşamaya başlamıştım.
Fakat beklemediğim bir şey olmuştu.
Taehyung aniden gözlerini açarak yüzündeki elimi çevik bir hareketle kavrayıp canımı acıtacak şekilde sıkmış, birden bedenini üzerime çıkartarak kolunu da boynuma yaslamıştı.
Ah.. polis bir sevgilim olacağını söylediklerinde bu kadarını da beklememiştim açıkçası.
Ben Taehyunga şok olmuş bir şekilde bakarken o kendisine saniyeler içinde gelmiş, hemen dizleri üzerinde doğrularak beni serbest bırakmıştı. Elleriyle dudaklarını kapatarak gözlerini büyüttüğünde istemsizce derin bir nefes alıp vermiş, zorlukla yutkunmuştum.
"Özür dilerim!" Demişti hemen kaşlarını üzgünce çatarak. "İnanamıyorum kendime.. Jungkook çok özür dilerim. Tamamen refleks oldu"
"Sorun değil" demiştim istemsizce az önce acıttığı parmaklarımı ovuştururken. Gülümsemiştim yine de. Onu anlayabiliyordum. Henüz alışkın değildi sonuçta.
"Benim kafam gitmiş resmen. Seninle uyuduğum aklıma gelmedi o an. Çok özür dilerim gerçekten. Acıyor mu?"
Parmaklarımı nazikçe kavradığında ona gülümseyerek başımı iki yana sallamıştım.
"Hayır, problem değil dedim ya." Diye mırıldanmış ve ellerimi ondan kurtararak iki yana açmıştım. "Gel kollarıma demiştim gülümsemeye devam ederek. "O güzel anın içine ettin ama olsun, alışacaksın, alıştıracağım"
Taehyung dudaklarını üzgünce büzerek kollarımın arasına girip yüzünü boynuma gömdüğünde ona sıkıca sarılmış ve ellerimi saçlarında gezdirerek dudaklarımı alnına bastırmıştım.
"Özür dilerim Jungkook.."
Mızmız bir şekilde mırıldanarak boynuma öpücükler bırakmaya başladığında gözlerimi kapatmış ve onun saçlarını sevmeye devam etmiştim.
"Daha fazla özür dileme. Seni anlayabiliyorum, tahmin etmem gerekirdi"
"Eğer beni sabah ben uyurken seveceksen böyle sessizce ve yavaşça gelme olur mu? Normal bir hızda gelirsen ben zaten hemen uyanırım ama anlarım sen olduğunu."
"Merak etme o iş bende" demiştim gülerek. Taehyung başını geri çekip dudaklarını büzdüğünde dişlerim görünecek şekilde gülmüş, saçlarını geriye tararken dudaklarına tatlı bir öpücük vermiştim.
"Günaydın"
"Günaydın" diye mırıldanarak tekrardan dudaklarıma minik bir öpücük verip boynuma sokulduğunda hemen o anı unutarak keyifle gülmüş, ona sımsıkı sarılmıştım.
"Of" demişti mızmızlığı üzerinden atamayarak. "Düşündükçe utanıyorum-"
"Bebeğim ben unuttum bile" demiştim onu kendimden ayırarak gözlerine bakarken. Yalnız gerçekten de yanakları kızarmıştı. "Benden sonra en iyi polisin sen olduğunu unuttum bir an seni sadece sevgilim olarak düşündüm. Meslekler uçtu yani aklımdan. Tetikte olman çok normal ki birkaç yıl önce yaşadığın şeyi ben de hatırlıyorum"
Taehyung yaklaşık iki buçuk sene önce çözümlediği bir uyuşturucu davasının sonucunda uzun bir süre tehdit mesajları almıştı ve bir gece o uyurken evine gelen birkaç adamla bir boğuşma içine girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seul Nine-Nine: Taekook
FanficJeon Jungkook, bölgesinin en iyi dedektifi olmayı, ilginin üzerinde olmasını her şeyden çok severdi ama kendisinden sonraki en iyi dedektif olan Kim Taehyung, bu 'her şey' sınırlamasının tek istisnasıydı.