Bölüm: 7

13.6K 875 146
                                    

Bölüm 7: Görüntülü Arama

Oturup düşündüm uzunca bir süre. Ayna karşısında geçen saatlerim sonucunda Tuna ile konuşabileceğime karar vermiştim. Beni dış görünüşüm için yargılamayacağına inanıyordum, öyle biri değildi konuştuğum kadarıyla.

"Kendine güven Hazan." Mırıldandım telefonumu çıkartırken. Tuna'ya mesaj atmayı düşünüyordum.

hazanaydin: Tuna...

tunakilic: Hazan...

hazanaydin: Sanırım seninle ders çalışabilirim.

tunakilic: Güzel, bir saat sonra konuşuruz öyleyse.

hazanaydin: Tamamdır, hoşça kal!

tunakilic: Hoşça kal!

Telefonumu kapatıp kalbime bastırdım. Çok hızlı çarpıyordu ve ben engel olamıyordum. Heyecanıma yenik düşüp saçmalamaktan deli gibi korkuyordum. Bıkkınlıkla nefes verip tekrar ayna karşısına geçtim.

"Şu halime bak!" Üzerimdeki tişörtü çabucak çıkartıp banyoya koşturdum. Saçlarım yağ içindeydi. Gün içinde aynaya bakmadığım için farkında bile değildim.

  Banyodan çıktığımdan beri kıyafet bakınıyordum. Ne giyeceğime karar veremiyordum bir türlü. Doğal ve bakımlı çıkmak istiyordum karşısına ama ilk defa güzel görünmüyordu kıyafetlerim gözüme.

tunakilic: Müsait misin?

Zaten elimde olan telefonuma düşen bildirimi okudum heyecanla. Daha saçlarımı bile kurulayamamıştım.

hazanaydin: Birkaç dakika daha rica etsem?

tunakilic: Tahmin yürütme şansım var mı?

hazanaydin: Ne tahmini?

tunakilic: Bence dakikalardır kıyafet seçmeye çalışıyorsun. Yanlış mıyım?

hazanaydin: Saçlarımı bile kurulamadım desem?

tunakilic: Öyleyse hemen gidip saçlarını kurut.

tunakilic: Normalde evde nasıl giyiniyorsan öyle giyinebilirsin, sorun yok benim için.

hazanaydin: Emin misin?

tunakilic: Amcam olur kendisi.

Kaşlarım çatıldı okuduğum mesaj üzerine. Dakikalarca mesajla bakıştıktan sonra yaptığı espriyi idrak etmemle yüzümü buruşturdum ister istemez.

hazanyadin: Komikmiş...

tunakilic: Jeton geç mi düştü?

hazanaydin: Köşeli benimki...

Yazdığım mesaja gülücük emojisi attığında gülümseyerek klavye tuşları üzerinde gezdirdim parmaklarımı.

hazanaydin: Hazırlandıktan sonra yazacağım sana, hoşça kal.

tunakilic: Görüşmek üzere!

Telefonumu kapatıp gri sweatshirtümü aldım elime. Altına giymek için de siyah eşofman seçtikten sonra üzerimi giyinip saçlarımı kuruladım.

hazanaydin: Hazırım.

tunakilic: Arıyorum öyleyse?

Aynaya baktım tekrar. Kabul etmiştim bir kere, vazgeçemezdim.

hazanaydin: Ara.

Görüntülü arama isteği düştü ekrana. Derin bir nefes vererek telefonumu sabitledikten sonra yanıtladım aramayı meraklı bakışlarım ekrandayken. Üzerinde siyah tişört ve gri eşofman vardı, telefonunu ayarlamaya çalıştığı için yüzü görünmüyordu.

"Selam!" dedi daha sonra. Tekrardan derin nefes alıp yumruklarımı sıktım.

"Selam..." Avuçlarımın terlediğini hissediyordum.

"Tamamdır." Kamerasını ayarladıktan sonra koyu yeşil koltuğuna oturdu gülümseyerek. Alnına düşen saçlarıyla kutsanmış gibi görünüyordu.

"Hazan..." dedi hayrete düşmüş gibi. Daha sonrasında öksürüp başını iki yana salladı. "Biraz garip oldu."

"Fazla garip oldu." Cevabıma gülümsedi, sonrasında kahkaha attı. "İlk defa kendimi bu kadar sessiz hissediyorum." Başımı aşağı yukarı sallayıp boğazımı temizledim. Konuşmayı unutmuş gibiydim.

"Daha sonra konuşsak olur mu?"

"Bir sorun mu var?" diye sordu.

"Geliyorum hemen." Telefonun başından kalkıp aynaya koşturdum Yüzüm kıpkırmızıydı. Kalp atışlarımı işitiyordum, depar atıyorlardı.

"Hazan?" Tuna'nın sesiyle derin bir nefes verip saçlarımı kulaklarımın ardına ittim. Onu daha fazla bekletmeden tekrar kameranın karşısına oturdum.

"Başlayalım mı çalışmaya?" diye sordu Tuna. Ben ise kolyemle oynuyordum stresten kurtulmak için.

"Olur, matematikten başlayalım." Başını aşağı yukarı sallayıp masaya eğildiğinde boynundaki benlerle bakıştım bir süre. Çok hoş görünüyorlardı.

"Yine mi hazan vakti geliyor gizliden, sessizce vuruyor diplerden

Yine mi seher vakti geliyor inceden, tek tek sırlar çıkıyor içinden" Mırıldandığı şarkı yenilenmiş gibi hissetmeme sebep oldu. Sesi gerçekten huzur vericiydi.

"Buldum." dedi elindeki kitabı kameraya uzatırken. "Hangi konudan başlıyoruz?"

"Fonksiyonlardan başlayabiliriz."

  Yaklaşık dört saatin ardından vedalaşıp kapattık telefonları. Başlarda çekingen davransamda konuştukça daha da rahat hissetmiştim kendimi. Fazla samimi ve enerjikti benim aksime. Kalbimin hala ağzımda attığını hissediyordum.

tunakilic: İyi geceler!

Mesaja tıkladım istemsizce oluşan gülümsememle.

hazanaydin: İyi geceler...

(Ertesi Gün)

"Günaydın!" Yazdım Tuna'ya sınıfa girerken. Daha dersimin başlamasına yarım saat olduğu halde erken gelmiştim okula.

tunakilic: Günaydın...

Ses kaydı geldi daha sonra. Kulaklığımı takıp attığı ses kaydına tıkladım.

"Dün gecem çok güzel geçtiği için mi bugün enerji düşüklüğü yaşıyorum?" Yeni uyandığının habercisi olan sesi gülümsememe sebep oldu. Bana ettiği iltifatı fark etmem uzun sürmüştü.

tunakilic: Üstelik sırtım tutulmuş.

hazanaydin: Duş al, iyi gelir.

tunakilic: Tamamdır ;)

tunakilic: Evde misin sen?

hazanaydin: Hayır, okuldayım.

tunakilic: İyi dersler öyleyse.

hazanaydin: Teşekkür ederim!

Telefonumu kapatıp kulaklığımı çıkarttım. Anlamdıramadığım gülümsemem yine yüzümdeydi. Bu gülümseye sebep olan kişiyse Tuna'ydı. Her geçen gün ona daha da alışıyordum sanırım. Tanışalı uzun zaman olmadığı halde yakın hissediyordum onu kendime.

tunakilic: Hazan.

Mesaja tıkladım hızla.

hazanaydin: Efendim?

tunakilic: Dün gece...

tunakilic: Gözlerin çok güzeldi.

Dinler misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin