Bölüm: 26

10.6K 571 68
                                    

Bölüm 26: 101 Meselesi

Sevdiğim adamın kolları arasında uyandığım huzur dolu güne gülümseyerek araladım gözlerimi. Yanı başımda uyuyan Tuna'nın güneş ışıklarıyla aydınlanan yüzünde gezdirdim parmaklarımı. Yüzünü buruşturarak daha sıkı sarıldı yastığa.

"Uyan koca bebek." Gözlerini araladığında yüzümün her bir zerresini gülümseyerek inceledi.

"Ben bundan sonra her sabah böyle mi uyanacağım?"

"Rahatsız mısın bu durumdan?"

"Böyle bir şey mümkün olabilir mi?" Yanağına öpücük kondurup ayağa kalktım.

"Ben duş alacağım. Geldiğimde yataktan çıkmış ol." Tuna kollarımdan tutup yeniden yanına çekti beni. Kolları ve bacakları arasına hapsetti bedenimi. Başı boyun girintime sokulurken ılık nefesi tenimi okşadı.

"Boş ver. Uyuyalım tüm gün."

"Güzel bir kahvaltı edip dışarıya çıksak daha güzel olmaz mı?" Nefesi yeniden boynuma çarptığında tüylerimin diken diken olduğunu hissettim.

"Şu anın tadını çıkartalım. Az sonra kapı çalacak çünkü."

"Ne kapısı?"

"Evin kapısı." Tam o anda kapı çaldığında bıkkınlıkla nefes verdi Tuna.

"Kim geldi ki?"

"Aç kapıyı gardiyan!"

"Uyan koğuş!"

"Anlamışsındır artık." dedi Tuna ve benden uzaklaşıp ayağa kalktı. "Bıktım ben bunlardan." Odadan çıktığında gülümseyerek gidişini izleyip ayaklandım ben de. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.

"Hazan!" Merdivenden yükselen sesle birlikte banyodan çıkıp Selen'e koşturdum. Tam ortada buluştuğumuzda sıkıca sarıldık birbirimize.

"Sonunda!" dedi Selen. "Sonunda kavuştuk."

"Sevgilimden uzak dur Selen." Selen'in bakışları Tuna'yı buldu.

"İntikam mı alıyorsun?"

"Hazan'ı istiyorsan Batu'yu vereceksin."

"Al, Batu senin olsun."

"Ne?" Yanımıza ulaşan Batu hayret dolu bakışlarını Selen'in üzerinde gezdirdi. "Beni pazarlayıp satıyor musun Selen?"

"Hayır aşkım. Bir günlük sadece."

"Ben istemiyorum zaten." dedi Tuna elimden tutarken. "Hazan varken Batu'yu ne yapacağım?"

"Ulan seninle o kadar çok anı biriktirdik. Bir kız için mi sattın beni?"

"Evet."

"Peki ya sen Selen? Neyine yetemedim de Hazan için kapıya koydun beni? Kız geceleri yapmadım mı seninle? Sırf sen istiyorsun diye ojeler sürüp makyajlar yapmadım mı? Alışveriş merkezlerinde saatlerce usanmadan dolaşmadım mı?"

"Küçük Emrah mısın oğlum sen?" Selen sinirle çıkıştığında boyun büktü Batu.

"Birlikte dedikodular da yaptık Selen. Bir Hazan uğruna değer miydi?"

"Bal gibi de değerdi." dedim ellerimi belime yerleştirirken.

"Koca karı." Batu arkasını dönüp merdivenlerden inmeye başladı. "Ebesinin nikahında mantar yetiştiriciliği kazanıp gideyim de görün siz." Selen de Batu'nun peşine takılıp aşağı indiğinde Tuna bıkkınlık dolu sesiyle konuşmaya başladı.

Dinler misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin