Gökyüzü, aşk, sen ve biz (boyxboy)

💕12💕

Uzay'ın altımdan çekilmesiyle irkildim ve uyandım. "Uzay nereye gidiyorsun daha gün bile doğmamış."

"Sen öyle san uykucu bebek. Saat sabah 6 hadi kalk giyin kahvaltı yapıp çıkalım. Uçağımız var sonra da tekne ile adalara gidicez. " dedi esneyerek. Uzay' a bir süre baktım. sonra ise arkamı dönerek uyumaya devam ettim. sıcak dudaklarımı yanaklarımda hissettiğimde hafifçe sırıttım. Uzay üstünü değiştirip bana sandviç hazırlayıp yanıma geri geldi. "Karan bebeğim, hadi kalk bir şeyler ye aç aç olmaz."

"Ama uykum var aç değilim ki." dedim dudaklarımı büzerek. Bir anda yataktan ayrıldığımı ve yükseldiğimi hissettim. hemen gözlerimi açıp Uzay'ın boynuna sarıldım iki elimle.

"güzelim sen uyumaya devam et ben seni kucağımda görürüm İtalya'ya." dedi Uzay gülerek. Arabaya binip havaalanına gittik. Uykum az da olsa açılmıştı.  Uzay havaalaninin marketinden bir iki şey alıp çantasına koydu sonra uçağa bindik. Uzun zamandir uçağa binmemistim. en son kuzenim Gizem'i görmeye Amerika'ya gitmiştim. uçağa binmekten korkardim ama bunu Uzaya belli etmemeliydim. yerimize geçtik. Uzay elimi bir yandan okşuyor bir yandan da gülümsüyordu. uçak havalandı biraz panikledim.

"Karan'ım iyi misin?"

"Hıhı."

"noldu uçaktan mı korktun?"

"birazcık korkmuş olabilirim." dedim utanarak. beni kendine çekti ve sarıldı. saçlarıma öpücükler kondurdu. "neden korkuyorsun ki sevgilim korkulacak bişi yok."

"çok yüksekteyiz ve altımızın boşluk olması beni korkutuyor."

"altımız boş değil ki bebeğim."

"nasıl?"

"altımızda bulutlar var onlar pamuk şekerden yapıldı. ve o pamuk şeker bulutların da unicornlar yaşıyor yani onlar bizi koruyor. o yüzden korkma." dedi gülümseyerek. bende güldüm. çantasından muzlu süt çıkarıp bana uzattı. hemen alıp içmeye başladım. Yavaş gözlerim kapanıyordu, Uzay beni kendine çekti ve göğsüne yatırdı.

Uyandığımda uçaktan çoktan inmiş hatta tekne ile adalara bile gelmiştik. Uzay beni yatağa yatırmış bavulları yerleştiriyordu. Hemen arkasından gizli gizli sırtına atladım ve yüzüne öpücükler kondurmaya başladım. "Uykucu fındığım uyanmış."

"Uzay bazen diyorum ki bu iyi kalpli, romantik, sevecen adamı hakkedecek ne yaptım. Sen benim başıma gelen en mükemmel şeysin."

"Ağlatacaksın beni Karam'ım."

"İyi ki sana aşığım koca kalpli adam."

"İyi ki sana sahibim meleğim." dedi kocaman sarıldı. Gözyaşlarını boynumda hissettiğimde kafasını kaldırıp yanaklarını avuçladım. "Ama bebeğim ağlamak yok. Mutluluktan bile olsa ağlamak yok. Söz ver bakalım fındığına."

"Tamam söz veriyorum." dedi burnunu çekerek. Gülümseyerek gözyaşlarını sildim ve yanağına öpücükler kondurdum. "Karan sende söz ver sende ağlamicaksın."

"Söz veriyorum bebeğim. O zaman bırak bu bavul işleri de eğlenmeye gidelim. " dedim elinden onu çekip kaldırırken. Onun bavulunu açtım ve ona giyecek bir şeyler seçmeye başladım. Hepsi çok güzeldi ve bunları giyse kızlar kesin ağzına düşerdi. "Vazgeçtim ben burada oturalım."

"Ama benim gönlümün prensesi sensin güzelim."

"Edebiyat yapma hem ben güzel değil yakışıklıyım. Senin kadar olmasa da."

"Oy sen beni mi kıskanıyorsun o kızlardan. Bebeğim benim gözüm senin gözlerinden başka bir şey görmüyor ki. Hem bu kadar endişe ediyorsan yapabileceğimiz bir şey var?"