BÖLÜM •26• /KALPTE SAKLI KALANLAR

5.9K 286 126
                                    

Hola kuzular 🦄

LÜTFEN VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!

İyi Okumalar  ❤️


Etraflarında esen serin rüzgarın aksine birbirlerinin sıcak nefesleri bir ateşin ortasında kalmış gibi hissetmelerini sağlıyordu. Mirza bir anlığına geriye çekildi ve Emira'nın su yeşili gözlerine baktı. Neler olduğunu kavramaya çalışır bir hali vardı. Tepkisizce ellerinin arasında duran küçük bedeni tekrar yakından hissediyor olmak genç adamın içinde adını koyamadı bir duyguya sebep olmuştu. Kızarmış, biraz şişmiş ve aralık duran dudaklarına düştü bakışları. Tekrar öpmek için yöneldiğinde bu sefer başını çevirmişti.

Mirza duraksadı genç kızın, bu tepkisine karşı. Açıkta kalan boynuna burnunun ucuyla dokundu ve derin bir nefesi içerisine çekti. Emira avuç içini adamın sert göğsüne bastırdığı da, "Yapmamalıydık." demişti fısıltılı bir sesle. Üzerinden onu iktirmek için biraz çaba gösterdiğini fark eden adam sessizce geriye çekildi.

Yerde uzanmakta olan güzel kadına kalkması için elini uzattı. Emira'nın su yeşili gözleri adamın uzattığı eli ve yüzü arasında gidip geldi kısa bir süreliğine. Ardından uzatılan eli yok sayarak yerden kalkmış ve siyah elbisesine bulaşmış kum tanelerini üzerinden silkelemişti. Saçlarını düzelterek Mirza'hın yanında geçti ve malikaneye geri dönmek için arabaya doğru ilerledi.

Adam kalbine vurduğu mühürü diline de vurarak sessizce takip etmişti ardından kadını.

🌼

Gün ağırdı vakit Emira gözlerini zorlukla açmış ve ardından gelen baş ağrısı ile sarmalanmıştı. Kafasını yumuşak yastıktan kaldırdı ve üzerindeki beyaz yorganı bir kenarıya ittiği vakit dün geceden kalma siyah elbisenin hala duruyor olduğunu fark etti. Yataktan çıkıp, dağılmış sarı saçlarını düzelterek açık olan balkon kapısına doğru ilerledi. Esen meltem rüzgarı tenine usul usul değerken balkona çıktığında yüzüne vuran güneş ışığı ile su yeşili gözlerini kısmak zorunda kalmıştı.

Güneş ışığına alışan gözleriyle ön kısmı gösteren bahçeye baktı dalgın bir şekilde. Dün gecenin hatıralı yavaşça zihnine akın etmeye başlarken Mirza'hın sıcak dudaklarını tekrar dudaklarında hisseder gibi oldu. Dün gece kendisini öpmesine izin vermişti, bu durum şuan içinde bir kızgınlık duygusu baş göstermiş olsa da nedense bir pişmanlık hissetmiyordu.

Ona fazlasıyla kızgındı. Kırılmış ve öfke doluydu lakin yine de sarhoşluğun getirdiği bu istek karşısında bir pişmanlık yaşamamayı tercih etti. Zira pişman olacağı bir şey varsa en başından beri, bu adama inanmak ve güvenmek olurdu. Fakat bunlara dair bir pişmanlık da duymadı, çünkü Mirza kadar en az kendisi de suçluydu. Nişanlı bir adamın kollarında yer almayı kendi hür iradesiyle seçmemiş miydi sonuçta?

Emira boş bir şekilde etrafına bakarken yan tarafında bulunan balkonda bir hareketlilik hissedince bakışları o yönü bulmuştu. Elinde siyah bir kupa, üzeri çıplak, altında sadece neredeyse belinden düşmek üzere olan siyah bir eşofman ve dağınık saçları ile Mirza duruyordu. Adamın safir mavisi gözleri yan balkonu bulunca sarışın güzelin kendisine pür dikkat baktığını fark etmesiyle dudakların bir kıvrım oluştu anında.

"Günaydın gün ışığı." dedi Mirza siyah kupasında bulunan kahveden bir yudum almadan hemen önce.

"Günaydın.." diye mırıldandı sadece Emira neşeden uzak sesiyle.

KANLI VAVEYLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin