BÖLÜM •3• / DAVET

26K 862 357
                                    

Hola kuzular 🦄

"Abartılı olmadı mı?"

Kaşlarımı çatmış aynada kendime bakıyordum. İşe gitmeme neredeyse 1 saat kalmıştı ve, Zerya, beni bir oyuncak bebeğe benzetmişti. Beni giydirmek istediğine dair çok ısrarda bulunmuştu bende dayanamayıp kabul etmiştim. Keşke etmez olsaydım! Dizlermin üzerinde biten beyaz elbise giymiştim. Yürümem kolaylaşsın diye arkasından ufak bir yırtmaçı vardı. Aynı zamanda ince topukları olan, ten rengi ayakkabılar giymiştim. Saçlarımı düzleştirip açık bırakmış, yüzüme ise mat bir makyaj uygulamıştı. Dudağıma sürdüğü koyu kırmızı ruj ile dolgun olan dudaklarım daha da dolgunlaşmıştı.

"Ne abartısı kızım? Taş gibi oldun." diye konuşmuştı erkeksi bir tavırla. Ben ise hala sinirle aynaya bakıyorum. İş kadını görünümü dışına çıkıp çıkmadığımdan emin olmak için. Askıları sırtımda çapraz geliyor ve sırt dekoltesi oluşturuyordu.

"Ben böyle işe gidersem, beni orada harcarlar." dediğimde, Zerya gözlerini devirdi ve masanın üzerinde olan parfüm şişesini alıp üzerime bocalamaya başlamasıyla elini geriye iktirmiştim.

"Saçmalama, Emira! Orada çalışan kadınların senden daha açık giyindiğini ikimizde gayet iyi biliyoruz."

Evet orada ki kadınlar benden daha açık giyiniyor olabilirdi lakin bu benim statüme ters düşüyordu. Ben toplum tarafından bu tür giyime alışkın bir kız değildim. Kendim de, bu kadar açık, cüretkar giyinmeye alışkın değildim.

"Ama ben öyle giyinmiyorum!"

"Canım bana burada çene çalacağına işine yetişmeye Baksan artık diyorum? Aksi takdirde, Mirza Şahsedar'ın gazabına uğraman an meseledir."

Mirza bey aklıma gelince yerimde aniden sıçradım ve karnıma ağrı saplanmasına neden olmuştu.

Safir mavisi gözlerin bana sert bir şekilde baktığını hayal edince masanın üzerinde olan çantama acele ile alıp hızlıca evden çıkmıştım.

-*-

35. Katta duran asansörden hızlı bir şekilde inmişti. Bej rengi halı serili koridorda topuklularının çıkardığı tok sesle ilerledi. Zehra hanım önceden gelmiş ve yerini alıp önünde ki dosyalarla ilgileniyordu. Asansör sesini duyunca kafasını kaldırmış ve kahverengi gözleri ile ona doğru ilerleyen, Emira'ya bakmıştı. Üzerinde ki kıyafetleri görünce kaşları istem dışı havaya kalkmıştı. Bir çok insan gibi oda, Emira Kozvar'ı tanıyordu ve daha önce bu kızı böyle kıyafetler giyerek görmediğine yemin dahi edebilirdi.

"Günaydın.." diye mırıldandı, Emira masanın başında durmuş yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti. Zehra'da üzerinde ki şaşkınlık ifadesini atmış ve aynı şekil karşılık vermişti.

"Bugün İtalyanlar ile toplantı var, Emira." dedi masanın yanında duran tableti genç kızın eline tutuşturmuştu hemen.

"Bununla toplantıda ki notları tutacaksın. Ayrıca şu sunumları da inceleyip gözden geçirmen gerekiyor."

Emira şaşkınlıkla elinde ki tablete ve kağıtlara bakmıştı. Bu işler hakkında hiçbir fikrini yoktu. Eline yüzüne bulaştırırdı. O sadece, Mirza beyin buluşma, toplantı saatlerini ve günlerini ayarlar, getir götür işleri yapardı. Bunlarda nereden çıkmıştı?

"Ben anlamam ki. Elime yüzüme bulaştırırım orada." dese de, Zehra hanım itiraz istemediğini ve gerekli bilgileri, Mirza beyin, ona söyleyeceğini dile getirmişti. Genç kız biraz rahatlamak istese de bu mümkün olmamıştı.

KANLI VAVEYLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin