Hermione, eline damlayan vişne reçelini yalarken geriye dönüp şarkı söyleyerek masaya iki tabağı yerleştirdi. Tom uyurken o erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Sanırım Tom'a artık kendince bir sürpriz yapmak istemişti kahvaltı hazırlayarak.
Ocaktaki pankekleri çevirip çilekleri kesmeye devam ederken telefonundan çalan müziğe bir yandan eşlik ederek dans ediyordu.
"You're just too good to be true. Can't take my eyes off you. You'd be like Heaven to touch. I wanna hold you so much."
Tom mutfağa girdiğinde Hermione'ye gördüğün de rahatlamayla beraber gülümsedi. Sabah kalktığında kızın yanında olmamasıyla korkuya kapılmıştı. Fakat omu burada şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlaması aşırı hoşuna gitmişti. Samimiyetsiz evi bir samimiyet kazanmış veya evine bir güneş doğmuş gibi içi sıcacaktı bu görüntüyle.
"Günaydın güzelim."
Tom, Hermione'nin arkasından sarılırken boynundan öptü. Hermione huylandığını belli edercesine gülümserken pankekleri tabaklara alıp yenilerini tavaya ekledi.
"Günaydın Tommy."
Hermione arkadan ona sarılan Tom'a dönerken ağzına bir tane çilek attı.
"Bakıyorum da bugün erkencisin."
"Evet sana küçük bir sürpriz yapmak istedim."
Hermione, Tom'un dudaklarına doğru yükselik genç çocuğu öperken Tom bu öpücüğe hızla karşılık verdi. Tom, Hermione'nin belinden tutup tezgahın üzerine oturttu ve öpücüğü sertleştirdi. Dudakları birbirlerinden ayrılırken Hermione burnuna gelen yanık kokusuyla kafasını aniden unuttuğu pankeklere çevirdi.
"Siktir, pankekler!"
"En iyi uyandırma servisi."
Tom gülerek Hermione'nin telaş için de tezgahtan inişini ve tavadaki pankekleri kurtarmasını izlerken kızın oldukça sevimli gözüktüğünü düşündü. Üzerinde ona ait olan beyaz sweatshirt, dağınık topuz saçları ve yüzünde ki oldukça belli olan çillerle olduğundan daha sevimli gözüküyordu.
Tom masaya oturup kızın kahvaltıyı hazırlamasını izlemeye devam etti. Tavaya pankek karışımını dökerken, onları ters düz ederken ve çilekleri kesip güzelce sunum tabağı hazırlarken dakikalar boyunca kızı izledi. Hermione kesinlikle onun için farklı bir kızdı. İnatçı, akıllı, umursamaz ve ona kafa tutabilecek biri. Onu çekici kılan ve kendisine de çeken buydu. Hermione Granger kesinlikle başını döndürüp ona kendine bağlamayı becermişti. Peki onun için de geçerli miydi bu durum? Hermione'yi etkilemeye başarabilmiş miydi?
"Hey daha önce hiç yapmadım oyununu oynadın mı?"
"Hayır."
"Pekala oynamaya ne dersin? Kahvaltıyı daha eğlenceli hale getirebiliriz."
Hermione yapmayı bitirdiği pankek tabağını ve çilekleri masaya bırakırken büyük bir gülümsemeyle erzak dolabından çikolatayı da çıkarıp masaya oturdu.
"Tamam öyleyse ben başlıyorum?"
Hermione hevesle soru sorarcasına Tom'dan onay bekledi. Bu kadar hevesli olmasına Tom ukalaca gülümserken gözlerini devirdi.
"Neden aptal bir oyun oynayarak vakit öldürüyoruz ki?"
"Hadi ama böylelikle birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz. Lütfen?"
Hermione ellerini birbirine kenetleyip Tom'a masum kedi bakışlarını atarken genç oğlan olduğunca isteksiz görünmeye çalışarak başını olumlu anlamda salladı.
"Tamam. Immm, ne desem?"
"Hermione vazgeçmeye başlıyorum."
"Oyunbozanlık yapma."
Hermione çocukça parmağını kaldırıp Tom'a kızgınlıkla bakarken tabağına pankek aldı.
"Evet, buldum. Asla çıkar için biriyle arkadaşlık yapmadım."
Hermione pankekine çikolata sürerken Tom'un cevabını bekledi.
"Hayır, olmadı. Peki ya senin?"
Ufak bir parçaya ayırdığı pankekle beraber çileği ağızına atarken başını olumsuzca salladı.
"Draco ile arkadaşlığınıza ne demeli peki Hermione?"
"Draco ile faydalı arkadaşlardan çok çocukluk arkadaşıyız Tom. Sadece bu sonradan gelişen bir olay. O yüzden beni bununla yargılamayı bırak."
"Tamam, sakin ol şampiyon."
Ellerini havaya kaldırıp gülümserken Hermione'nin sert ifadesi de yumuşayıp yerini gülümsemeye bıraktı.
"Tamam sıra bende öyleyse. Asla çıplak yüzmedim."
"Bunu yaptım. Geçen yaz Florida da iken. Havuz boştu ve benim de yanımda mayo yoktu. Bu yüzden çıplak yüzdüm."
"Ve sen bir mayo satın alamadın mı?"
"Gece saat iki de nerede açık bir mağaza bulabilirdim Tommy? Beni yargıladığına göre sen hiç yapmamışsın."
"Yazın beraber deneyebiliriz."
Tom çapkınca gülümserken ağızına bir pankek attı. Hermione Tom'un imasına gülümserken masanın üzerinden ona yaklaştı.
"Bilmem, belki deneriz."
Tom da Hermione gibi masanın üzerinden ona doğru eğilip ağzına bir çilek attı. Hermione'nin dudağının kenarına bulaşmış olan çikolatayı baş parmağıyla silerken, çenesinden tutup kızı kendine doğru çekti. Tom'un kısa kısa öpücüklerinin ardından Hermione dudaklarını bu sefer uzun olacak şekil de birleştirip genç çocuğu tutkuyla öptü.
"Pankeklerin tadı dudaklarınla birleşince daha da harika oluyor Hermione."
Hermione gözlerini kısıp alayla gülerken geri çekilerek sandalyesine geri oturdu. Daha önce karşı cinsten defalarca iltifatlar almasına rağmen bunların hiçbirini umursamayıp ukalaca davranmıştı fakat Tom'un iltifatlarına karşı savunmasız kaldığını hissediyordu. Tom onu hem utandırıyor hem de iltifatları oldukça hoşuna gidiyordu.
"Sıra sen de Hermione. Hakkım da ne gibi bir şeyi merak ediyorsun?"
"Daha önce hiç birine nude atmadım."
"Hayır. Gerçeği varken kim bir fotoğrafla yetinmek ister ki?"
"Ukala olma."
"Hermione kızlar benden hiç nude istemediler çünkü çok daha fazlasını istiyorlardı."
Hermione gözlerini devirirken sinirle ağzına bir pankek daha atıp bir kaç tane çilek sıkıştırdı. Tom'un playboy geçmişinin farkındaydı fakat bu umursaması gereken bir şey değildi.
"Sen? Hiç Draco'ya nude attın mı?"
"Hayır. Böyle bir şeye gerek duymadık. Her zaman beraberdik zaten ve bir şey istiyorsak sadece yapıyorduk."
"Evet, ona ne şüphe."
Tom, Hermione'nin nefis pankeklerinden birini daha midesine gönderirken sinirle sessizce söylendi. Draco Malfoy şanslı bir piçti. Hermione ile istediği zaman yatan ve her daim onun yanında olan şanslı bir piç. Fakat işler değişmek üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible || Tomione AU
FanfictionTom imkansızlıklardan nefret ederdi. Ve Hermione kendisi adına bir çok şeyin imkansız olduğuna inanırdı. Tomione AU 130121 - 130621