180441-220421•••
Arkadaşlar minik bir uyarı. Bu Hyunjin'in klinikteki 7. Seansı, okurken de anlayacaksınız bir süre hastanede ve evde kalıcak. Bu süre zarfında Jongin ile görüşücek ama klinikte olanlara baktığımız için, bunu 7. Hafta olarak yazdım. Zaman kayması olmasın aklınızda.
•••Hyunjin zorla geçen üç haftanın ardından tekrar alışkın olduğu mekanın yolunu tutmuştu. Jongin'e oldukça kızgındı. İki hafta boyunca kendisini zorla hastanede tutturmuştu. Yetmezmiş gibi bi'de annesinin gözetiminde ev hapsi gerçekleşmişti. Tabi bunların hiçbiri tamamıyla iyi gelmemişti.
Hyunjin dibe battığını hissediyordu ve içindeki tükenmişlik duygusu hiçbir zaman sönmüyordu. Bu yüzden kendisi için uğraşmayı bırakmıştı. Tüm o haftalar boyunca, ne getirilen ilaçları içmiş ne de Jongin'in -kendisine göre- boş beleş sözlerini dinlemişti. Artık kimseden ne fiziksel ne de ruhsal bir destek almaya ihtiyaç duymuyordu. Çünkü bir şeyin değişeceğine pek de inanmıyordu.
Tüm bu zamanlar boyunca Felix düzenli olarak hastaneye gelsede Hyunjin, onu görmeyi asla kabul etmedi. Çünkü onu her görmesinde gerçek bedeninin bile gerçek olmadığını sanıyordu ve bu da içindeki acıyı daha fazla deşiyordu. Bu yüzden Felix ile sadece bir kere görüşmüş onda da fazla muhattap olmamıştı. İçten içe üzülse de böylesi kendisi için en iyisiydi.
Kliniğe girip Jongin'in odasına geçtiğinde Jongin ona içten bir gülümseme sunmuş ve ayağa kalkmıştı. Hyunjin ise buna hiçbir tepki vermedi. İlerleyip koltuğuna oturduğunda Jongin biraz bozulmuştu. Sonrasında ise o da yerine yerleşmiş ve konuşmayı başlatmıştı.
"Selam Hyunjin. Nasılsın bakalım?" Hyunjin bu soru karşısında sırıttı.
"Çok iyiyim Jongin. O kadar iyiyim ki, bak mutluluk saçıyorum." Hyunjin kollarını bağlayıp yerine sinerken Jongin'in surat ifadesi ise ciddiyete binmişti.
"Hyunjin böyle davranma lütfen. Her şey senin sağlığın için."
"Hangi sağlıktan bahsediyorsun Jongin? Ben dünyaya gelirken zaten sağlıksız gelmişim. Ne için çabalıyorsun?" Hyunjin'in kaşları çatılmıştı. Fevri davranmamak için kendini tutuyordu ama Jongin ne dese, damarlarındaki akan kanın hızlandığını hissediyor ve sinir onu ele geçiriyordu.
"Hyunjin senin gibi binlerce insan var. Kolayı seçip bundan kaçma. Sen bunca yıl gayet sağlıklı bir şekilde yaşadın."
"Evet, baya sağlıklı yaşadım. Artık bir otuzlu yaşlarda da hayali birey edinirim. Hayatımın her kısmında bocalıyorum Jongin." Jongin yüzüne acı bir gülümseme yerleştirdi. Hyunjin ve Hyunjin gibi birçok hastası vardı ve uzun yıllardır bu mesleği icra ettiği içinde onların durumlarını anlayabiliyordu.
"Hyunjin bunların üstesinden gelmen için buradayım. Bu yüzden asla yılma." Hyunjin ise hiçbir tepki vermedi.
"Bugün işe gitmek istiyorum." Hyunjin'in dediği şeyden Jongin pek emin değildi. Bir süre daha istirahate ihtiyacı vardı.
"Hyunjin raporunda daha vaktin var, bence dinlenmeye devam etmelisin." Hyunjin kafasını iki yana salladı.
"Jongin gerçekten çok boğuldum artık. İstemiyorum evde falan durmayı. Hem biraz havam dağılır, hm? Lütfen bak." Hyunjin suratını asmaya başladığında Jongin ise ısrar etmemeye karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hepsi Kafamda // HyunLix
Fanfiction[Tamamlandı] Hepsi kafamda oldu Bana bakmadın, beni görmedin Parmak uçlarımız değerken Biliyorum pek bi' şey hissetmedin, olsun -angst-