Hyunjin o gün klinikten büyük bir rahatlamayla çıkmıştı. Jongin'in her şeye inanması ve kendisini desteklemesi, onu daha iyi hissettiriyordu. Tabi haftası, seansı kadar iyi geçmemişti. Felix ile gideceği tatil tartışmalarından dolayı iptal olmuştu. Tartışmışlardı çünkü Felix, kontrollere gitmesini istemiyordu. Hyunjin ise ona, bir sorun olmadığını söyleyip onu rahatlatmaya çalışsa da pek başarılı olmamıştı. Evet Felix'i sakinleştirebilmişti ama Felix biraz uzak kalmak istemişti. Bu da Hyunjin'in moralini epey etkilemişti. Hatta bu hafta kontrole bile gitmeyi düşünmemişti ama sabahtan beri kızların sesi yüzünden kafası şişmişti.'Hyunjin, Felix'i ne zaman bırakacaksın?'
'Hyunjin, o bize zarar veriyor.'
'Evet Hyunjin! Kendine gel, sana zarar verecek!'
'Jongin ile her şeyi açık açık konuş ve yardım al Hyunjin!'
Bu ve bunun gibi bir sürü cümle sonrası Hyunjin sıkılmış ve istemeye istemeye gelmişti kliniğe. Jongin'in odasına geçtiğinde direkt konuşmaya başladı.
"Jongin! Ben bu kızları öldürecek bir yol bulamaz mıyım?!" Jongin ne olduğunu anlamaya çalışırken Hyunjin hızla geçip koltuğuna oturdu. "Zaten dertlerim bana yetmiyormuş gibi bir de bunların dertlerini çekiyorum ben! Zorunda mı- SUS DIANA HİSLERİN UMRUMDA DEĞİL!" Diana her zaman narin ve sessizdi. Bu yüzden sürekli alıngan davranıyordu.
Jongin, karşısında çılgına dönmüş bir Hyunjin beklemiyordu. Özellikle geçen haftadan sonra.
"Hyunjin bir su içip sakinleş istersen. Rahatça konuşalım." Hyunjin sinirle Jongin'e döndüğünde bu sefer ona patladı.
"Daha ne konuşabiliriz ki Jongin? Gelmeyeceğim daha buraya!" Jongin kaşlarını çattığında koltuğundan kalkıp Hyunjin'in karşısına geçti.
"Neler oluyor?"
"Ne mi oluyor?! Sirenler, Felix'ten beni ayırmaya çalışıyor! Sesleri ayda yılda bir kesiliyor ya rahatları bozuldu hanımefendilerin! Ayrıca buraya her gelmemde Felix'ten daha çok uzaklaşıyorum. Bu gidişle benden ayrılacak!" Jongin, Hyunjin'e 'oysa ayrılabileceğin biri yok' demeyi çok istiyordu. Evet, Felix vardı ama Hyunjin'in ilişki yaşadığı Felix tamamen yanılmasaydı. Geçen hafta gördüğü fotoğrafın etkisini hala atlatamamıştı Jongin, Hyunjin'in bu ani çıkışından sonra işlerin ciddiye bindiğini de anlıyordu.
Sürahiden bardağa su doldurup Hyunjin'e uzattı. Hyunjin titreyen elleriyle uzanıp bardağı kaptığında Jongin ise onu beklemeye başlamıştı.
"Hyunjin, Felix senin sevgilin değil mi.. Neden buraya gelmenden rahatsız oluyor? Sonuçta bu senin iyiliğin için." Hyunjin yüzü asılmış bir şekilde dönmüştü. Buna kendisi de anlam veremiyordu ama Felix ne diyorsa hemen kanıyordu.
"Tekrar delirdiğimi düşündüğünüzü, söylüyor. Yani önceden bu kadar sık değildi kontroller."
"Ama ben öyle düşünmüyorum? Kontrolleri sıklaştırmamızın amacı, senin fiziksel olarak kendini aşırı salman ve bunda altta yatan sebebi aramak Hyunjin. Lütfen kendini böyle baskı altında hissetme." Hyunjin kafa sallayıp onaylasa da içten içe korkuyordu. Eğer haftaya tekrar gelirse Felix'i tamamen kaybedebilirdi.
"Jongin ne yapacağım bilmiyorum.. kafam zaten karmakarışıkken bi'de Sirenler başladı."
"Sirenler neden birden böyle yaptı?" Jongin sorduğunda Hyunjin köşeye kısılmıştı. Geçen hafta tam tersine Felix'ten hoşlandıklarına dair yalanlar atmıştı.
"Bi-bilmiyorum. Benim için endişeleniyorlar." Jongin kafa salladığında Hyunjin devam etti. "Onları anlıyorum fakat Felix konusunda endişelenecek bir şey yok ki Jongin. Geçen hafta sende gördün onu! O da senin benim gibi bir insan. O yüzden bu konudan bahsetmek artık beni bunaltıyor."
"Hyunjin sen neyi istersen onu konuşuruz burada. O yüzden dediğim gibi rahatla biraz, titriyorsun." Hyunjin bir bardak daha su alırken Jongin ise ilaçları arttırmak gerektiğini düşündü. Hyunjin'in ilaçları kullandığından emindi ama yinede hala solgundu. "Biraz daha iyi misin?" Hyunjin kafa salladı. "Ne anlatmak istersin bakalım bana?"
"Aklıma Felix'ten başka bir şey gelmiyor."
"Düşün biraz istersen."
"Geçenlerde bir rüya gördüm."
"Şu bilim-kurgu filmi gibi olanlardan ise anlatma, beynim şişiyor."
"Hahaha hayır dur.. Felix'i gördüm. Ama çok değişikti, neye yormam gerektiğini anlamadım."
"Dinliyorum balım."
"Şöyleydi; ben şirketteydim, telefonuma gelen mesaj ile acele acele çatıya çıkıyordum, Felix çağırmış oluyordu, kapıyı açtığımda karşımda çok güzel bir bahçe vardı, 20 katlı bir şirketin tepesinde nasıl bahçe olabilir, bilmiyorum ama Felix ağaçta asılı bir salıncakta sallanıyordu. Ben yanına gidip onu öptüğümde ayağa kalkıp elimi tuttu, sonra bahçede koşturmaya başladık ve en son bir şelalenin önünde durduk, şelale o kadar ışıl ışıldı ki Jongin. Sanırım daha önce hiç öyle güzel bir yer görmemiştim. Ardından ise Felix 'yukarı çıkıp atlayalım' dedi ama ben onun yerine şelalenin altına girip önümde yukarıdan aşağı akan suyu seyrettim, Felix ise birden yanımdan kayboldu, onu aramak için ortalıkta dolanmaya başladığımda ise alarm ile uyandım." Jongin bu rüyadan hiç hoşlanmamıştı. Hatta Hyunjin'in gerçek hayatta böyle bir yanılsama görmesi düşüncesiyle dehşete düşmüştü.
"Bunun gibi başka rüyaların da var mı?"
"Hayır, diğerleri genelde normal oluyor. Bunu iki gün önce gördüm."
"Gördüğün günün sabahı bir olay yaşandı mı? Felix ile yani?" Hyunjin kafasını iki yana salladı.
"Normaldik gayet. Neden ki? Yoksa rüya hoşuna gitmedi mi?!" Jongin zoraki bir gülümseme koydu yanağına.
"Hayır canım ondan değil de şirket çatısının bahçe olması falan, biraz korkutucuymuş." Hyunjin gülümsedi.
"Geçen hafta Sehun'a laf ediyordun! Korkak seni." Hyunjin güldüğünde Jongin'de bir kıkırtı bıraktı. Ama içi hiç rahat değildi. "Bende açıkçası bir değişik oldum. Ama rüya işte bu, değişik şeyler olması normal. Felix'i bulsaydım iyiydi." Dudak büzüp konuştuğunda Jongin ayaklanmış ve geri sandalyesine geçip oturmuştu.
"Alarm çalmasaydı, eminim ki bulurdun Hyunjin." Reçeteye bir şeyler yazarken Hyunjin'in keyfi kaçmıştı.
"Tam eğlenmişken izin versen de tadını çıkarsak. Hemen bir reçete!"
"Hyunjin bu yazdığım ilaçları bu akşamdan itibaren kullanmaya başla ve beyaz olan uyku hapını içmeyi kes. İştah açıcıları da bırakabilirsin."
"Şükürler olsun, bana o iğrenç şeyleri içirmeyi bıraktırdığın için doktorcuğumcum!" Hyunjin gülümseyip reçeteyi aldığında artık ilaçların ne olduğu ile ilgili soru sormayı bırakmıştı çünkü zaten hepsinin ne işe yaradığını artık ezberlemişti.
"Annene mesaj atacağım bu sefer. Uyanıklık yapmaya çalışma."
"Of Jongin! OF!"
•••
Oy verip yorum yapmayı unutmayın, hepinizi öpüyorum mwahhh 💜
-Jedi

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hepsi Kafamda // HyunLix
Fanfic[Tamamlandı] Hepsi kafamda oldu Bana bakmadın, beni görmedin Parmak uçlarımız değerken Biliyorum pek bi' şey hissetmedin, olsun -angst-