Final; Husband.

391 33 3
                                    

Wendy, Like water

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Wendy, Like water.

"Bu kravat kırışık! Olmaz, evlenemem."

Küçük pencereli ve açık tonlarda kurdeleli perdelerden oluşan, sıkışıp kaldığım odada mümkün olduğunca ileri-geri yürüyor, bir yandan da Jimin'e sesleniyordum.

Elimde tuttuğum siyah kravatı bir sağa bir sola çevirip kusur bulmaya çalışıyordum. Kısa boylu şerefsiz arkadaşım öyle güzel ütülemişti ki bulacak kusur da yoktu ortada. Önüne küçük küçük bahaneler sürerek, süreyi biraz daha uzatmaya çalışıyordum. Stresten elim, ayağım titriyor ne yaptığımın veya ne konuştuğumun farkına bile varamıyordum.

"Aptal! On kere ütüledim. Yemin ederim, o kravatla seni gebertirim."

Yediğim azarla yerimde çakılı kalmış, arkamda duran tekli koltuğa kendimi bırakmıştım. Oturduğumda yukarı çıkan pantolonumdan dolayı açılan ayak bileğim bile her şey berbat gidiyormuş gibi hissetmemi sağlıyordu.

"Yapamayacağım. Ulan sanki niye evleniyorsak? Bunca yıldır gevşek gevşek takılıyorduk ne güzel."

"Teklifi eden sensin Namu, ayrıca Yoongi duysa ne kadar üzülür haberin var mı?"

Düşürdüğüm omuzlarımla kafamı koltuğun sert yüzeyine yaslamış, tavanı izlemeye başlamıştım. Rahatına düşkün kişiliği yüzünden bir, iki sefer haricinde doğru düzgün takım giydiğini bile görmediğim sevgilim, tören başlangıcına kadar görüşmek istememişti. Halbuki gelse minik bedeniyle kucağıma otursa, sakinleşmem için her zaman yaptığı gibi sıcak avuçlarıyla boynumu okşasa, fırsattan istifade bende küçük küçük öpsem yumuşak dudaklarını...

"Çok gerildim, çok heyecan yaptım. Herhangi bir şey değişmeyecek aramızda biliyorum ama işte,"

Yan tarafımdaki koltuğa da Jimin oturmuş, masada duran küçük su şişelerinden birini açıp, uzatmıştı. Aldığım üç küçük yudum sonrası geri yerine koyup, tekrar arkama yaslanmıştım.

"Yıllardır zaten evli çiftler gibi yaşıyorduk ama şimdi soran herkese eşiyim demek büyük sorumluluk getirecekmiş gibi hissettiriyor."

"Bu seni mutlu etmiyor mu?"

Gözümün önüne gelen Yoongi'nin o akşam Holly'i kucağına alıp, diş etlerinin gözüktüğü gülümsemesiyle içim bir hoş olmuş, sıcaklamıştım.

"Tabii ki ediyor. Ne kadar söylemese de uzun zamandır istiyordu."

Düzelen yüz ifademe güvenerek Jimin yerinden kalkmış, arkama geçip omzuma yasladığı elleriyle güven verircesine sıkıp bırakmıştı. Saçlarımın üstüne yasladığı çenesiyle duygulanmış, yan tarafımda duran peçeteyi alıp burun deliklerime sıkıştırmıştım.

White Noise || Namgi✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin