Chapter 7; Snow.

443 39 7
                                    

Baekhyun, Love Again

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baekhyun, Love Again.

Zaman çok hızlı geçiyordu.

Hâlâ gözümün önünde dönüp duran bir yıl önceki anılar tam yerli yerine oturmamışken, yeni bir yıla daha girmiştik.

Bu bir yıl içinde çoğu şey değişmiş, yeni başarılar ve hedefler beklenenden daha hızlı bir şekilde gerçekleşmişti.

Yoongi'nin anlaştığı şirket için yazdığı şarkılar sadece üç ay içinde sıralamalarda bir numaraya girmiş, bu sayede birçok şirkette işbirliği için e-mail hesabını gece-gündüz işgal etmeye başlamıştı.

Neredeyse gelen çoğu teklifi kabul edip, hepsi için yeni şarkılar yazmasının işleri zorlaştıracağını anlayınca da geri dönüş beklediği süreçte yazdığı parçalardan birkaç tanesini yollayarak işini kolay hale getirmişti.

Bir süre sonra çok fazla anlaşmalı şirketin zamanının çoğunu yemesi ve kendine özel vakit bırakmaması sonucu sadece üç şirketle anlaşmasına devam etmişti. Tabi keyfine göre değişiyordu bazen. Mükemmel olmak böyle bir şey demekki.

Geçtiğimiz yıl sadece Yoongi için değil, Jimin içinde oldukça harika gidiyordu. Biraz da yorucu tabi. Edebiyat bölümünün birinciliğini kimseye kaptırmadan üçüncü yılını tamamlamış ve büyük emek sarf etmişti. Sadece dört saat uyuyarak derslere girdiği hatırlıyordum da... İçim ürperdi. Neyseki çalışmalarının sonucunu bu yıl olan derslerinin azalmasıyla eşitliyordu.

Ben ve Hoseok ise son sınıfa geçmenin yoğunluğu ve stresiyle diken üstünde her şeyi mükemmel ilerlemesi için uğraşmakla meşguldük. Uğraşlarımı ilerletmeyi başarıyordum, en büyük desteği ise Yoongi'nin kollarının arasında geçirdiğim huzurlu uykular ve sarılmalar sayesinde alıyordum. Bazı şeylerin yolunda gitmediği zamanlarda, stres ve sinir krizi yollarına girme aşamasında, küçük bedeninin tam tersi olan büyük bedenimi ince kollarıyla sarıp, dinlendirici sesiyle kulağıma fısıldadığı cümleleri ve şarkılarıyla yol kenarından sıyırıyordu resmen. Enseme dokundurduğu yumuşak dudakların baskısıyla içime bıraktığı rahatlığı nasıl anlatmam gerektiğini bile kestiremiyordum bazı zamanlar.

"Namjoon-ah! Kalk kalk! Çabuk! Şuna bak!"

Tüm vizelerimin sona ermesiyle kendim için açtığım kısa süreli kafa dinleme tatilimin ikinci gününün akşamında Yoongi'nin film izleme bahanesiyle göğsüm üzerine minik bedenini kıvırıp, ara ara boynuma kondurduğu küçük buselerin bıraktığı ıslaklıkla keyifli geçen bir saat geçirmiştik. Filmin kalan yarım saatinde soğuk ayaklarını, pijamamın açık kalan kısımlarına sürtüp ısıtmaya çalıştığını anlayıncaysa kalçalarının altına sardığım kollarımla sıkıca kucağımda sabitlemiş ve sıcak yatağa ilerleyip, yorganın altına kendimle beraber uzandırmıştım.

Sabah sabah yaydığı enerjiden anlaşıldığı üzere beyefendi az miktar uykuyla günü geçirmeyi planlıyordu. Henüz açamadığım gözlerimle beyaz, yumuşak yorganı kafamın üstüne kadar çekmiştim.

White Noise || Namgi✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin