Still With You |JIKOOK|

1

"OROSPUNUN FIRLATTIKLARI YARDIMA GELSENİZE!"

Jungkook parmaklarını klavyede hızla gezdirirken bir yandan da takım arkadaşlarına bağırıyordu. Ölmek üzereydi ama kimse yardıma gelmiyordu.

"ÖLDÜM AMINA KOYAYIM. SİZİNLE BİR DAHA GİRENİ SİKSİNLER YA."

Sinirli sesi odasında yankılanıyordu ancak kulağındaki kulaklık yüzünden farkında değildi. Bu yüzden var gücüyle bağırıyordu takım arkadaşlarına.

"SİKECEĞİM SİZİN OYUNUNUZU YA. ÖLDÜM DİYORUM HALA ADAM ATEŞLİYORSUNUZ ORADA!"

Öfkeden gözü dönmüş şekilde kafasındaki kulaklığı alıp masaya doğru fırlattı. Bir hışımla oyundan çıktığında aldığı kupaların boşa gittiğini hatırladı ve daha da sinirlendi. Sinirden kudururken telefonundan yükselen bildirim sesine bile ayar olmuştu. Arkadaşlarından birisinin mesaj attığını sandığı için edeceği küfürleri çoktan hazırlamıştı bile.

+086******
Şey ben yan daireden Jimin. Yarın çok önemli bir sınavım var da, saatlerdir bağırıyorsun... Oyununun bitmesini bekledim ama gece yarısı oldu ve ben hala çalışamadım👉🏻👈🏻
Bu gece çok bağırmasan ve ben sınava çalışsam olur mu? Eğer düşük alırsam çok üzülürüm😭

Jungkook hala sakinleşememişken bu nazik mesaja cevap vermek istemedi. Bu çocuğu az çok tanıyordu. Yan dairelerine taşınalı 3-4 ay olmuştu ve arada ailesiyle evlerine yemeğe gelirlerdi ancak Jimin ya  sessizce annesinin yanında otururdu ya da kardeşiyle fısıldaşırdı. Jungkook'un gözlemlediği kadarıyla ürkek birisiydi de... Gözleri saate gittiğinde 1'e yaklaşıyordu.

jungkook
Afedersin çok ses yaptığımın farkında değilim.
Dikkat ederim

+086******
Teşekkür ederim 😊

Sessizce bir süre ekrana baktı. Numarasını nereden bulmuştu ki? Ah, büyük ihtimalle annesi, Jimin'in annesine acil durumlar için vermiş olmalıydı. Bilgisayarını kapatıp bir şeyler atıştırmak için mutfağa gitti. Annesini kendisine papatya çayı demlerken buldu.

Yaklaşıp yanağına güzel bir öpücük bıraktığında, "Uyku mu tutmadı?" diye sordu. Bayan Jeon kafasını sallarken çayı bardağa boşaltıyordu. "Evet." Jungkook buzdolabına yönelirken düşünceli halde konuştu. "Anne oyun oynarken çok mu bağırıyorum ben?"

Ailesi oğullarının oyun oynarken çıkan yüksek sesine alıştığı için rahatsız olmuyorlardı genellikle. Annesi kupasıyla beraber masaya oturdu ve bir yudum aldı sıcak içeceğinden. "Çoğu zaman."

Bir iki tane süt dilimi alıp o da annesinin karşısındaki sandalyeye oturduğunda biraz huzursuz hissediyordu. "Rahatsız edici derecede mi?"

"Neden bir anda sormaya başladın bebeğim? Birisi bir şey mi dedi?"

Jungkook hızla kafasını iki yana salladı reddetmek için. "Hayır öyle değil. Sadece... Yan komşunun oğlu var ya, Jimin. Mesaj attı bana. Yarın sınavı varmış benim gürültüm yüzünden çalışamıyormuş."

Annesi anladığını belirtircesini başını salladı. "Bina duvarları o kadar da kalın değil. Sesinin gitmesi normal ve Jimin haklı bir tanem. Bundan sonra biraz daha dikkat etsen güzel olur."

Elindekinden bir ısırık alırken anlayışla gözünü yumdu. Bu zamana kadar farkına varmamıştı çok ses yaptığının ama annesinin de dediği gibi bundan sonra dikkatli olsa daha iyi olurdu.