16/You better take a seat

621 72 132
                                    

Lensey

"Günaydın! Size krep yaptım!"

Lottie'yle göz göze geldiğimizde ofladım.

"Tamam,Lottie yaptı. Ama ben de tabaklara koydum."

Kucağıma atlayan Faith'i hızla yakalayıp yanaklarına bir sürü öpücük bıraktım.

Harry suratındaki büyük gülümsemeyle bizi izleyip,masaya oturmuştu. Faith'i indirir indirmez biz de oturduk.

"Bugün ne yapacağız? Dondurma yemek ister misiniz? Hava çokta kötü durmuyor."

Faith,Harry'e bakarken,Harry gülümsemeye çalışarak bana döndü.

"Şu mesele..." tek kaşımı kaldırıp cümlesini bitirmesini bekledim.

"İşe dönmem gerekiyor," dedi. "Bu aralar çok boşladım. Gitmişken Faith'i de yanımda götürmek istiyorum,Tyler'ı da alacağız."

Dişlerimi sinirle sıkarken ikisine de bir şey çaktırmamaya çalışıyordum.

Bunu yapacağını tahmin etmeliydim.

İntikam alıyordu,beni affettiği falan yoktu.

"2 gün beklerseniz birlikte gidebiliriz."

Harry dudağını büzdü.

"Gerçekten işimin başında olmam gerek,önemli bir dönemdeyiz ve bana ihtiyaçları var."

Dudağımı ısladım. "Anlıyorum."

Faith her şeyden habersiz,kahvaltı yapıyordu.

"Faith daha önce tek başına hiçbir yere gitmedi," dedim. "Sokak değil,eyalet değiştiriyorsunuz. Bana ihtiyacı olduğunda nasıl orada olacağım?"

Faith omuz silkti.

"Sorun değil anne,ben büyüdüm,gerçekten."

Harry memnuniyetle gülümserken başımı salladım.

"Bebeğim,büyüdüğünü ve akıllı bir kız olduğunu biliyorum,ama sana zarar gelmesinden korkuyorum."

Harry Faith'in eline bir öpücük bıraktı.

"Ben yanındayken ona kimse zarar veremez," bana döndüğünde suratındaki ciddi ifade yutkunmama sebep oldu. "Gitmemizde bir sakınca olmadığını düşünüyorum."

Başımı salladım. "Evet," ağzımdan çıkan şeye inanamıyordum. "Hiçbir sakınca yok."

Ayaklanıp,gülümsedim. "Afiyet olsun. Fai, yemeğini yediğinde haber ver ve giyinmene yardım edeyim,tamam mı?"

Neşeyle ayaklarını sallıyordu.

"Tamam! Hemen geleceğim."

Harry kolumdan tuttuğunda ona dönmek zorunda kalmıştım.

"Tabağına dokunmadın bile."

Bileğimi parmaklarının arasından kurtardım.

"Doydum."

Kendimi koşarak üst kata atmış ve dün geceden kalma dağınık yatakta telefonumu alırken ağlamama engel olamamıştım.

Beck'in numarasını tuşladım.

Açmasını beklerken hıçkırıklarımı susturmaya çalışıyordum,kimsenin beni duymasına izin veremezdim.

"Beck," dedim. "Onu götürüyor!"

Beck'in hiçbir şeyden haberi olmadığı düşünülünce anlamasını beklemek faydasızdı.

"Lensey,baştan anlat. Ne diyorsun?"

Faith // Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin