32/Here we go

373 51 58
                                    

"Onlardan nefret ediyorum. Onlardan nefret ediyorum. Onlardan nefret ediyorum. Onlarda-"

Harry kollarımı tutup,salonun içerisindeki anlamsız yürüyüşlerime büyük bir bıkkınlıkla son verdi.

"Lensey,sakin ol. Sadece bir akşam yemeği."

Göz devirdim.

"Bunu söylemeyi kes! Senin için söylemesi kolay. Faith'in yanında saçma sapan konuşacaklarını biliyorum,böyle bir durumda hikaye uydurmak benim için bile zor."

Zil çaldığında kaşlarımı çattım.

"Pekala,sonra gerileceğim,önce ona nişanlımın hayali kızının ismini kendi kızına koymasının hesabını soracağım."

Kapıya yöneldiğimde beni hemen tuttu, suratında bu halimden zevk alıyormuş gibi bir gülücükle geziyordu.

"Hayır," dedi,sırıtışını koruyarak. "Bana söz ver, bu gece olay çıkarmayacaksın."

İç çektim. "İyi. Söz."

Eh,sözlerimi pek tuttuğum söylenemezdi.

Kapıya resmen fırlayıp,ani bir hareketle açtığımda karşımda gördüğüm şeyle donakaldım. Uzun süre sonra ağzımdan çıkan tek şey sessiz bir "Oh," olmuştu.

"Selam...teyze?"

Alt dudağımı stresle dişlerimin arasına aldım. Doğru şeyi söyleyip söylemediğini öğrenmek için başını yavaşça Lose'ye çevirdi. Küçük bir gülümseme aldığında yeniden bana döndü.

"Selam," dedim. "Selam,Darcy."

Onu içeriye alırken Lose'yi seyrediyordum.

"Geldiler mi?"

Faith merdivenlerden atlarcasına indi. Kapıyı kapatıp kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Faith,neden Darcy'e odanı göstermiyorsun?"

Darcy'nin elini tutup,gülümsedi.

"Tabi,benimle gelir misin Darcy?"

Birlikte üst kata koştururlarken diğerlerinin dikkatlerini çekmek için boğazımı temizledim. Lottie bile mutfaktan çıkıp köşede beni izlemeye başlamıştı.

"Ona Darcy demen çok hoş," dedim. "Özel bir sebebi var mı?"

Dudağını ısladı. Gözleri Harry'ninkilere gidip geliyordu.

"Oh," gülümsedi. "Demek ona söyledin."

Harry sadece gözlerini kaçırıyor,olabildiğince bana bakıyordu.

"Bunun özel bir sebebi yok,sadece her şey çok hızlı oldu ve ben kendimi bildim bileli bu ismi kullanacağımı düşündüm."

Gözlerimi kıstım.

"Eminim Edward da öyle düşünmüştür. Keşke onun kendi çocuğuna bu ismi vermesine izin verseydin."

Tek kaşını kaldırdı.

"Buna izin vermeyen sensin," gözlerindeki alaycı ifade sinirimi olabildiğince daha çok bozuyordu. "Hiçbir konuda fikrini almadın."

Ona doğru hızla adımlamaya başladığımda kendimi Harry'nin kucağında bulmuştum. Gözlerim poposundan başka bir şey görmüyordu.

"Lens,söz verdin!"

Olduğum yerde çırpınıyordum,fakat pek bir fark yarattığı söylenemezdi.

"Sözümü geri alıyorum! Buna karışmaya hakkı var mı? Bizim çocuğumuz! Sen onun hiçbir şeyi değilsin!"

Harry popomu sıktığında acıyla inledim.

"Bak,Styles,o elini alıp bir yerin-"

"Sakın! Bebeğim duyacak!"

Beck elleri karnında,merdivenlerde belirdiğinde göz devirdim. Gerçekten,artık taşınmaları gerekiyordu.

"Sadece indir beni!"

Omuz silkti. "Rahat duracağına yemin et."

Yüzüme neredeyse yapışmış olan poposunu dişlerimin arasına aldığımda yerinde zıpladı, eh, böylelikle ben de zıpladım.

"Sikeyim," beni yere indirdiğinde suratındaki ifadeye güldüm. Ama hemen ardından aşırı sinirli olduğumu hatırlayıp,toparlandım.

"Kıçımı ısırdın," dedi. "Bunu ödeyeceksin,biliyorsun değil mi?"

Orta parmağımı suratına tuttum.

"Hak ettin."

Lottie boğazını temizledi. Hemen oraya döndüm.

"Bir saate burada olurlar. Önce evi toparlayalım."

Göz devirdim. "Çünkü Lensey dağınıktır, evi asla mükemmel bir aile evine benzemez,değil mi?"

İç çekti. "Lensey,sadece gerçekçi olmaya çalışıyorum."

"Gerçekler boktan," çatık kaşlarla ona bakıyordum. "Sen de öylesin."

Harry ellerimizi birleştirdi. "Tamam, harika, siz temizliği yapın,ben onu odada tutacağım."

Beni peşinden sürüklerken düşmemeye çalışıyordum.

"Bugün gerçekten şansını zorluyorsun."

Beni odamıza 'atıp' kapıyı kapattığında suratına büyük bir sırıtış yerleştirdi.

"Beni cezalandır," kollarını sıkıca belime sardı. "Ne lazım? Kelepçe?"

Suratına büyük bir kahkaha attım.

"Styles!"

Dudağını dişledi. Beni seyretmesi utanç vericiydi.

"Ailemle tanışacaksın,ne hissediyorsun?"

Dudağını büzdü.

"Bunu ilk kez yaşıyor olsaydım heyecan verici bir şeyler hissediyor olabilirdim,ama sen onlardan evlilik izni isteyeceğim ikinci kızsın,yani sadece korkuyorum."

Parmaklarım ensesinde geziniyordu.

"Bu çok tuhaf olacak."

Merakla bana baktı. "Ne?"

İç çektim. "Sizi birlikte görmek. Yeniden."

Dudaklarını yanağıma bastırdı.

"Yapma...sadece bir akşam yemeği. Gözünde fazla büyütüyorsun."

Göz devirdim. "Sana bir daha bunu söylememeni söyledim. Sanırım gerçekten bir kelepçe almam gerekiyor."

Başını yere eğip kıkırdadı.

"Hey,ne yapacağız,biliyor musun?"

Tek kaşımı kaldırdım.

"Bugün yeniden 16 olacaksın."

Suratımdaki aptal gülümsemeyi gizlemeye çalışmak zordu.

"Oh," dedim. "Yasak ilişki."

Başını salladı. "Kesinlikle. Sadece fazladan çocuğumuz olacak."

Omuz silktim. "Sanırım idare edebilirim."

Dudaklarını benimkilerle birleştirdiğinde öpücüğüne yavaşça karşılık verdim. Baş parmağı yanağımı okşuyordu.

"Hey,"

Sesini duyana kadar kapının açıldığını fark etmemiştik bile.

"Arabayı park ediyorlar."

İç çektim. "İşte,başlıyoruz."

...

UZATABİLDİĞİM KADAR UZATTIM Kİ ÖNEMLİ YERİ SONRAKİ BÖLĞMDE OKUYUN AHHAHAHAHAHAH SİZİ SEVİYORUM.

Faith // Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin