Jungkook'un çok yakın arkadaşıydı. Lisedeyken. Şimdi neredeydi? Hangi hastanedeydi bilmiyordum. Jungkook'la çıkmaya başladığımız zamanlar beni, ilişkimizi istemediğini açıkça belli ediyordu.
Arkadaşını kıskanıyor zannediyordum. Ona hak bile veriyordum.
Ama bir süre sonra Jungkook'a karşı bir şeyler hissettiğini farkettim.
Üzülmüştüm.
Hoşlandığı çocuk başkasıyla çıkıyordu. Zordu onun için. Ona her zaman iyi niyetli yaklaşmaya çalışmıştım.
Ama o durmadı.
İntikam istedi. Neler yapabileceğinden emin değildim.
Yıllar geçti. Jungkook'a olan ilgisini öldürdüğünü zannettim. Jungkook'la nişanlanmıştık. Evlenecektik ve o bana çok fazla iyi davranıyordu.
Düğün gününü kısmen atlamıştık arka odalarda dinleniyordum. Kapı açıldı birden ne olduğunu anlayamadan saçıma yapışmıştı.
Beni yere fırlatıp masanın üzerindeki vazoyu kendi kafasına geçirdi. Nolduğunu anlayamadan o yere yığılırken içeri Jungkook girdi.
Önce üzerimdeki kanlı gelinliğimi, ellerimi süzdü. Ama beni dinlemedi bile.
"Rosé sen naptın!Tanrım çıldırdın mı?!"
Aklımdan çıkmayan o cümleler.
Ben bişey yapmamıştım ki.
Tzuyu'nin kafatasına zarar gelmişti, felç kalma ihtimali vardı. Hala tedavi olduğunu duymuştum.
O günden beri Jungkook yüzüme bakmıyordu. Nefret ediyordu benden. Çoğu zaman sarhoş geliyordu zaten.
Beni hiç mi sevmedin Jungkook?
Neden birkez olsun dinlemedin beni?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tzuyu manyak misin kizim? Niye kendi kafanda vazo parcaliyosun he
