Ömür siyahlı giyinmiş adamları karşısında görünce çok korktu aslında korkmaması gerekiyordu sonuçta o bir mafya kızıydı bunlara alışık olması gerekiyordu ama bu durumda bir tuhaflık vardı.
Alparslan: Enişte bu bölüm hani sadece bize ayitti bu ne demek oluyor.
Enişte: valla alparslanım sadece bizim burası bende anlamadım hostese soralım bi.
İlyas: bir şeyide düzgün yapın ya birşeyi be bırakın kalsın sorun olmaz kadın zaten
Alparslan :eminmisin amca sonra bize kızmada.
İlyas :yok tamam kızmayacam.
İlyas, alparslan ve Hızır ali ömürün yanındaki koltuğa otururlar ilyas hemen ömürün karşısına oturur, alparslan ömürün yanına h. Alide amcasının yanına oturmuştu. Ömürün korktuğu gözlerinden belli oluyordu, korktuğunu onlara belli etmemek için kulaklığını kulağına taktı hemen bir şarkı açtı. Gözlerini karşısındaki adama bakmamak için pencereden dışarıya bakmayı tercih etti. Karşısındaki adamın gözleri nasılda korkutucuydu simsiyahtı sert mizaclı biriydi Ömürü korkutmuştu.
Ömür bi an gözlerini adamlara gezdirdi, yanımdakilerde ve karşısındakilerin belinde silah görmüştü hemen imdaat diye bağırmaya başladı.
Ömür : imdaat yardım edin bunların silahları var..
İlyaslar duyduklarıyla şok olmuştu hemen belindeki silahların göründüğünü anladı ve kapattı. Alparslan hemen elini ömürün ağzına kapattı sakin olmasını ve susmasını söylediler.
Alparslan :şıtt sakin ol sakın bağırma yoksa ağzını açmam böyle kalırsın biz kimseye zarar vermiyeceğiz sadece mafyayız
Dedi ömür ise tamam dercesine kafasını salladı adamlar mafyaydı nasıl bir belanın yanına oturmuştu bütün bunlar ona fazla gibiydi bu günden sonra. Yeni bir hayata böyle başlamayı istememişti.
İlyas: Ne bağrıyorsun kızım hiçmi silah görmedin. Senin yüzünden herkez buraya gelecekti.
Ömür : pardon ya bide bana kızıyor şuna bak sen nasıl bir öküzsün acaba 8 tane suratsız adamsınız belinizde silahlarla gelmişsiniz benim oturduğum bölüme oturmuşsunuz birde bana hesap soruyor şuna bak ya ukala şey nolacak.
Herkez duyduklarıyla şaşırmıştı ilk defa biri ilyasa böyle konuşuyordu. Alparslan ve h.ali gülmemek için kendilerini zor tutuyordular.
Ömür : siz kıs kıs sırtıyorsunuz sizinde ondan eksiğiniz yok fazlanız var.
H. Ali: hanım efendi sakinmi olsanız acaba
Ömür: ben gayette sakinim.
İlyas yediği lafları sindiremiyordı birisi ona öküz demişti ukala demişti. Ömür yer değiştirmek istediğini belirtti hostese. Ama hostes herhangi bir boş yer olmadığını buradan ayrılamayacağını söyledi istanbula kadar sabretmesini söyledi. Ömür baya sinirlenmişti hemen yan arka tarafta oturan enişteye döndü.
Ömür: Bey amca yer değiştirelimmi.
Herkez kendini gülmemek için sıktı özeklikle suratı beş karış olan ilyas bile sakin kalmaya çalışıyordu gülmemek için.
Enişte: bey amca ne bacım benim yaşım genç
ömür : nerden biliyim yaşınızı ben rahatsız olacağınızı bilseydim dede derdim pardon ya.
Enişte: değişemeyiz bacım böyle dediğin için ceza sana istanbula kadar orda oturr.
Ömür : off offff nefret ediyorum tüm erkeklerdennn.
İlyas kapkara gözleriyle ömüre bakıyordu. Mavi gözleriyle sinirini bile belli edemiyordu. Gece mavisi gözleri vardı ömürün. İlyas o gözlere dalmıştı öylece ömür ise kafasını pencereye yaslamış gökyüzüne bakıyordu. Alparslan amcasının ömüre dalıp gittiğini fark etmişti hemen hızır aliye kaş göz işareti yaptı. Amcalarının o halini gören kuzenler mutlu olmuşlardı. Çünkü uzun zaman sonra amcaları ilk defa bir kadına karşı böyle bakıyordu.
İlyas dalıp gititği yerden kendine gelmişti, ömür ise kafasını cama yaslamış uyumuştu. Nasılda güzel uyuyordu. Herkez uyuyordu İlyas tekrardan Ömürü izlemeye başladı. Bu kızda sanki farklı bişey vardı ama bir türlü bulamıyordu, Ömürü izlerken kendiside uyuya kalmıştı.
Herkez kemerlerini taksın sesiyle uyanmıştı, uçak İstanbula iniş yapacaktı. Hep birlikte kemerlerini taktılar. Ömür genelde uçak inerken korkuyordur bu yüzden hep emrenin elini tutuyodu ama bu sefer ne yapacağını kimin elini tutacağını bilemedi uçak hafif bir sallanma yaptı ömür çığlık atarak hemen karşısındaki ilyasın elini sıktı. Gözleri kapalı olan ömür tırnaklarını ilyasın elinin üstüne geçirmişti. Öylece tuttu ilyasın elini. Herkez şaşırmıştı. İlyas ömürün korktuğunu anladı ve tepki vermedi, tabi ömür korkudan tırnağını daha çok batırıyordu ilyas aaaa diye bağırdı bu sefer. İlyasın adamları hemen ilyasa baktı ömür ise ilyasın sesiyle gözlerini açtı ve hemen eline baktı. İlyasın elinin üstünü kanatmıştı ne yapacağını bilemedi çok mahcup olmuştu.
Ömür: şey ben özür dilerim çok affedersiniz isteyerek olmadı
İlyas:önemli değil sorun yok.
Ömür: olmaz öyle ben size bir yarabandı veriyim eliniz kanıyor çünki.
Ömürün çantasında peri kızlı yara bandı vardır. Hemen birtane çıkarıp ilyasın elinin üzerine yapıştırır. İlyas yarabandını görünce suratı hemen düşer ama ömüre belli etmemeye çalışır. Alparslan ve Hızır ali güler amcaları sert sert bakar bunlara.
Uçak inmiştir hava alanına ömür hemen ayaklanır iyi günler diyip arkasına bakmadan hemen çıkar uçaktan içinden bir şükür çeker sonunda geldim yeni hayatıma diye. İlyaslar uçaktan inerler enişte ilyasın elindeki yarabandını görür ve
Enişte: ilyasım nolmuş sana böyle.
İlyas: sakın enişte sakın birşey diyim deme yoksa fena olur hatta sizde birşey diyen olursa yakarım hepinizi.
Herkez başlar gülmeye sonra onlar için gelen özel arabalara binerler ve hızırın yanına gitmek için yola çıkarlar.
Ömür ise eşyalarını bir taksiye koyar hemen evlerine gider....
