Ömür yine aynı rüyayla uykusundan kalkmıştı, bu rüyanın aynısını dün sabahta görmüştü içinden hayrola inşallah diye geçirdi. Üzerine sabahlığını geçirerek mutfağa inmişti kahvaltı hazırlamak için hızlı olması gerekiyordu çünkü kuaför gelecekti eve kızların saçları için zaten düğüne saatler kalmıştı. Ömür evdekileri uykusundan güzel uyandırmak için evdeki ses sistemine telefonunu takıp ankara havası açmıştı, müziği duyan kendini mutfağa ömürün yanına atmıştı. Ömür ve bahar kahvaltıyı hazırlarken didemle behzatda ankara havası oynuyordu, masaya emine ve haşmetin gelmesiyle eğlence sona ermişti, müzik kapatılıp masaya oturulmuştu. Çakırbeyli evindede eğlenceli uyanma töreni vardı ilyas eline davulu almış çalarak alini odasına doğru gitmişti alide uykusundan didem gibi mutlu ve şaşkın şekilde uyanmıştı. İlyas temposunu hiç bozmadan diğerlerinide kaldırmıştı. Güle eğlene kahvaltılar yapılmıştı. Kızlar için façalı evine kuaförler gelmişti, evin içi gümbür gümbür eplence yeri olmuştu, sonunda herkez hazırdı didemin de herşeyi bitmişti tamamdı(didem aynı bölümdeki gibi) herkez aşşağıya inmişti Çakırbeylilerin gelip didemi almasını beklemeye başladılar. O esnada herkez didemle sonkez hasret gidermeye başlamıştı önce haşmet gitti didemin yanına herkez onalrı dinlşyordu. didemin elini tuttu haşmet.
Haşmet : canım kızım, prensesim herşeyimsin sen benim. Bak kızım evlilik çok ciddi birşey tartışırsın, küsersin, barışırsın, mutlu olursun yada mutsuz olursun bunların hepsi evlilikte var ama her ne olursa olsun seninde arkanda dağ gibi baban var gelip istedipin gibi girip çıkabileceğin evin var bunu sakın unutma. ben her zaman yanındayım meleğim.
Der ve didemin alnından öperek vedalaşır. Ali didemi almak için façalılara gelmişti herkez arabasına bindi Çakırbeylilerin evine gittiler. Nikahta tedbir amaçlı dış çevreden kimse yoktu sadece yakın akrabalar ve beraber iş yaptıkları insanlar... Ve alkışlar yükselmeye başlamıştı herkez avucunun içi patlayacak şekilde alkışlıyordu. Tüm gözler mutlu çiftin üzerindeydi ali ve didem el ele nikah masasına doğru gittiler. Didemin şahidi ömürdü alininkide ilyastı. Nikah kıyılmaya başlanmıştı önce dideme sordular didem evet diye bağırarak cevap vermişti sonra aliye sordular ali önce dideme baktı sonra derin bir nefes aldı ve sonsuza kadar evet cevabını verdi. Sizde şahitlik ediyormusunuz sorusuyla ömür ve ilyas önce birbirlerine baktılar sonra onlarda evet ediyoruz demişti. Nikah defteri imzalanmıştı ilk dans için didem ve ali sahnedeydi didemin isteği üzerine onun sevdiği şarkı çaldı.

Herkez partnerini dansa kaldırmıştı ömür ve ilyas hariç ömür masasından ilyası izliyordu ilyasta Ömürü izliyordu ama ikiside barışmak için adım atmıyordu zaten sabah evraklar için ömürün avukatı aramıştı ilyas bu duruma dahada üzülmüştü. Şarkının sözleri sanki onları anlatıyordu her sözde kendilerini buluyordu ömür ilyas çifti ama kimse geri adım atmıyordu. Alparslan bu durumu fark ederek gelip Ömürü dansa kaldırdı ömürde alparslan ın bu teklifini geri çevirmedi. Alparslan ömürle dans ederken mineye ilyas amcamı dansa kaldır diye işaret yaptı mine gidip ilyası dansa kaldırdı ilyasta ömürün dans ettiğini görünce mineyi geri çevirmedi.
Alparslan : çok güzel olmuşsun yenge.
Ömür : teşekkür ederim alparslancım ama bana ömür demeni tercih ederim.
Alparslan : yenge keşke amcamla şu inadınızı kırsanız.
Ömür : benim inadım yok benim bi gururum var ve amcan bunu ayaklar altına aldı. Zaten bana 2 gün önce son sözünü söyledi çık git hayatımdan dedi.
Alparslan :yenge sinirle söylemiştir.
Ömür :sinir yada değil beni hayatında istemeyen biriyle bende hayat sürdüremem alparslan. Ama eğer sen izin verirsen zeynoyla görüşmeye devam etmek istiyorum.
Alparslan : izine gerek bile yok o seninde evladın sen büyüttün annesi gibi oldun.
Ömür :teşekkür ederim alparslan.
Alparslan : ömür eğer birgün konuşmaya ihtiyacın olursa ben herzamn yanındayım unutma sakın.
