🚬

513 25 10
                                    

İlyas göz yaşları içinde odasına çıkmıştı. Hemen eline bira şişesini alarak koltuğa oturmuştu bir yandanda radyoyu açmıştı radyoda irem derici düşler ülkesinin gelgit akıllısıyım şarkısı çalıyordu, sözler sanki ilyasa yazılmıştı. Birkez daha yaptığı hata yüzünden karısı ondan gitmişti. Kendini suçlayıp duruyordu daha oğluna bile sarılamadan kokusunu içini çekmeden gitmişlerdi. Sarhoşluktan başı ağrıyan ilyası alparslan teselli etmeye gelmişti ama boşaydı ilyas kimseyi dinlemek istemiyordu dinlesene anlamıcak kadar sarhoştu. Alparslan amcasının koluna girerek banyoya soğuk suyun altına götürüp birazda olsun kendine gelmesini sağlamıştı üzerini değiştirip amcasını yatağına yatırıp dışarı çıkmıştı. Duygusal gecenin ardından herkez uykuya dalmıştı sadece alparslan uyanıktı oda amcasının o hali yüzünden.. Alparslan salonda otururken telefonuna gelen mesajla tüm dikkatini telefonuna vermişti mesajın geldiği kişiyi görünce şaşırmıştı.

ALPÖM MESAJLAŞMA :
Ömür: alparslan müsaitmisin.
Alparslan :ömür sen gitmedinmi.
Ömür:anlatıcam hepsini herkez uyuyunca......... Daki çiftliğe gelirmisin.
Alparslan : tamam herkez uyuyo ben hemen çıkıyorum.

Alparslan ömürün gitmemesine şaşırsada burda kaldığı için mutluydu. Hemen anahtarını alıp çıktı arabasına atlayarak ömürün verdiği adrese doğru yola çıktı. Adres çok uzaktı en az 45 dakika kadar gitmişti. Sonunda adrese gelmişti. Alparslan arabasından inerek kapıya doğru gitti kapıda 4 tane koruma vardı korumalar alparslanın geldiğini ömüre bildirdi, ve alparslan ı içeri aldılar. Alparslan ömürün yanına geçer geçmez hemen ona sarıldı.

Alparslan: neden herkezi kandırdın gidiyorum diye.
Ömür : böyle olması gerekiyordu.
Alparslan : neden ömür herkez evde perişan oldu.
Ömür :peki ilyas nasıl.
Alparslan : amcam çok kötü ömür yıkıldı gelmeden önce yatağına zorla yatırdım herkez dağıldı resmen.
Ömür : benim senle konuşmam gereken bir şey var.
Alparslan : dinliyorum ömür.
Ömür : ama bunu kimseye anlatmayacaksın en azından birimiz ölene kadar bana söz ver.
Alparslan :ömür noluyor korkutuyorsun beni.
Ömür: alparslan beni seviyorsan yengen gibi görüyorsan söz ver.
Alparslan :tamam ömür söz kimseye anlatmıcam Çakırbeyli sözü.
Ömür :sana güvenebileceğimi biliyordum. Teşekkür ederim.
Alparslan : seni dimliyorum ömür, bu arada mertcan nerde.
Ömür : mertcan uyuyor bende o yüzden senle konuşmak istedim.
Alparslan : evet başla artık merak ettim ömür.
Ömür :alparslan şimdik sözümü hiç kesmeden konuşmamı bitirmemi beklemeni istiyorum zaten zorla anlatıyorum tamam mı.
Alparslan :tamam.
Ömür : ben ölüyorum alparslan. Ben hastayım zamanım azalıyor.
Alparslan :yenge ne diyorsun sen.
Ömür :alparslan lütfen lafımı kesme.
Benim amaliyat olmam lazım ama amaliyat %90 riskli ve bunun sonunda ölebilirim. Benim senden bir isteğim var alparslan eğer bana birşey olursa oğlum sana ve merveye emanet nasıl ben zeynoya baktıysam sizinde mertcana bakmanızı istiyorum. O daha çok küçük.
Alparslan : yenge saçmalama sana hiçbirşey olmayacak sen o amaliyattan çıkacaksın.
Ömür:alparslan bana söz ver oğluma bakacakmısınız.
Alparslan :söz yenge onu kendi evladımdan ne ben nede merve ayrıt etmeyecek. Peki şimdik nolacak ne zamana kadar böyle kalacaksın.
Ömür : kalmıcam alparslan senle beraber eve dönecem hatta sevdiğimle uyuyacam bu gece. Son günlerimi ailemle geçirmek istiyorum. Bu yüzden gitmedim, gidemedim tam uçağa binerken sonuçlarım geldi, bende yapamadım ailemi bırakamadım. Senden tek isteğim oğlum benden sonra seninde oğlun ve bu konuşmadan kimsenin haberi olmayacak kimseye birşey anlatmayacaksın.
Alparslan : söz yenge bu hastalığı beraber atlatıcaz sen çok güçlüsün sen hepimizden güçlüsün bunumu atlatamıcaksın.

Alparslan ömürün ellerini ellerinin arasına almıştı bunları söylerken, ama gözündeki yaşlara engel olamıyordu. Ömür daha fazla dayanamayıp alparslana sarılarak ağlamaya başladı. Derin duygulardan sonra ikiside kendini toplayıp eve doğru yola çıktılar. Mertcan arka koltukta uyuyordu. Ömür ve alparslan anlaşma yapmıştı ömür eve kendi gelmişti alparslan hiçbişeyden haberi yokmuş gibi yapacaktı. Sonunda eve gelmişlerdi alparslan güvenliğe emini dikmişti onun kimseye birşey demiyeceğini biliyordu hemen eve girdiler. Alparslan mertcanı kucağına alarak amcasının odasına götürüp yanına yatırdı. Ömür alparslana teşekkür edip oda oğlu ve kocasının yanına yattı. Garibim ilyas hiçbirşeyden habersiz mışıl mışıl uyuyordu. Ömür gece boyu ilyası izlemişti, ancak sabaha karşı gözüne uyku girmişti... Sabah tüm ev halkı uyanmış herkez mutsuz şekilde kadınlar kahvaltı hazırlıyordu. Alparslan ve zeyno uyanıp aşaşğıya inmişti kimseye birşey belli etmememye çalışıyordu. Halasına amcasını sordu ama uyanmadı cevabını aldı.

Alparslan :amcam uyanmadımı hala.
Hatice :hayır canım uyanmadı anlaşılan gece uyumamış gerçi hangimiz uyuyabildikki.
Alparslan : belli hala uyanmadığı eğer uyansaydı koşa koşa gelirdi aşşağıya.
Hatice : o ne demek alparslan bişeymi oldu.
Alparslan :yok hala ne olabilirki...

İlyas yavaş yavaş uykudan gözlerini açmıştı gece içtiği içikiden dolayı halen başı ağrıyordu. Sol tarafına doğru döndüğünde yanında yatan birileri olduğunu fark etti ama sarhoş olduğunu düşünerek vazgeçti... Tekrardan baktığında yanında oğlunun ve ömürün uyuduğunu gördü hemen eliyle gözlerini sildi tekrar baktı evet doğru görüyordu oğlu ve karısı burdaydı yanında yatmışlardı gitmemişlerdi. Sevinçten ne yapacağını bilememişti hemen ömürün yanına giderek ömürü öptü ona sıkıca sarılmıştı. İlyasın bu hareketinden ömürde uyanmıştı oda ilyasa sım sıkı sarılmıştı.

Ömür: seni çok özledim ilyas bir daha asla seni bırakmıyacam.
İlyas: asıl ben seni çok özledim özür dilerim ömür affet beni bir daha seni ve oğlumu asla üzmeyeceğim. Bir daha gitmene izin vermiyecem, elinizi hiç bırakmıcam.
Ömür: bende ilyas bende artık sen ben ve oğlumuz.

İlyas ve ömür sıkıca sarılır, ilyas ömürü dudağından öper uzunca öpüşürler, mertcanın anne diye seslenmesiyle ikiside öpüşmeyi kesip oğullarına bakarlar. İlyas hemen oğlunu kucağına alıp onu öper sıkıca sarılır mertcan da aynı şekilde babasına sarılıp öper. İlk defa ilyasa baba der ilyas mutluluktan ağlar, ömür ağlar üçlü birbirine sarılıp hasret giderir.

Hatice: kahvaltı hazır gidin şu amcanızı uyatın yeter daa.
Alparslan : hala o uyanmıştır zaten sen masaya 2 tabak fazladan koy.
Hatice : neden misafirimizmi var  kim gelecek.
Alparslan :evet var süpriz olsun.

Hatice masaya 2 tabak daha koymuştur. Herkez masaya oturmuş ilyasın gelmesini bekliyordur. Sonunda merdivenlerden ayak sesi gelmeye başlamıştır herkez kafasını o tarafa döndürmüş ilyasa bakıyordur. İlyas kucağında oğlu ve elini tuttuğu merdivenlerden inmiş ailenin olduğu masaya doğru gitmeye başlamıştır. Herkez gözlerini ilyasa ve elini tuttuğu ömüre çevirmiştir. Ömürü o şekil görenler şok olmuştur baka kalmışlardı. Hepsi tek tek ömüre sarılmıştır. Ömür yalandan bişeyler uydurup anlatmıştır gitmeme sebebini. Ama içi buruktur. Aile mutlu şekilde oturup kahvaltısını yapmıştır. Herkezin gözünde mutluluk vardır. Masada herkez sohbet ederken ömür ve ilyas herkeze yeniden nikah kıyacaklarını açıklamışlardır. Şimdik diceniz esra noldu esra o gece ömürü gördüğü için teklifi kabul eder ama ömür gittikten sonra ilyasa tokat atıp sakın karşıma çıkma bidaha diyerek teklifi reddedip Fransaya uçmuştur...

ÖMÜR İLYAS 🧚🏻‍♀️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin