10

36 3 2
                                    

Abimle konuştuktan sonra odama çıkıp üzerimi değiştirmiştim. Gri bir eşofman, siyah crop onun üzerine de abimin siyah bol hırkasını üzerime giyip çıkmıştım. Kurt gibi açtım. Umarım Sude istediğim kurabiyeyi yapmıştır. Otobüsün gelmesiyle binip boş olan koltuklardan birisine oturdum. Telefonu açtığımda gene o numaradan mesajlar vardı.

0543*******: Şuan o güzel yanaklarının kızardığına eminim.

0543*******: Yanında olmak vardı şimdi, ısırırdım o yanaklarını.

0543*******: Güzelim şu mesajlarıma bakmaman beni çıldırtıyor.

0543*******: Yasemin iyi misin?

0543*******: O siktiğmin telefonu ne için var senin yanında?

Yazdıklarını gülümseyerek okuduğumu fark edip yüzümdeki gülümsemeyi sildim. Ne oluyor bana amınakoyim?

Yasemin: Anlaşılan bundan sonra telefonumu sesliye almam lazım.

Yasemin: Yoksa sen çıldırıyorsun.
Telefonu sesliye alıp, geri cebime koyacaktım ki anında mesaja geri dönmüştü.

0543*******: Sonunda amınakoyim.

Yasemin: Şşş ağzına acı biber sürerim he sus bakayım.

0543*******: Tamam annecim sustum.

Yasemin: Aferin.

0543*******: İyisin değil mi?

Yasemin: İyiyim, sen iyi misin?

0543*******: Ne demiştim,

0543*******: Sen iyiysen bende iyiyim.

Yasemin: :)

Yasemin: Bir şey soracağım.

0543*******: Sor bakalım.

Yasemin: Seni tanıyorum değil mi?

0543*******: Tanıyorsun.
Yazdığını okuyup telefonu geri cebime koymuştum. Biliyordum, onu tanıdığımı. Ama sorarak da emin olmak istemiştim. Şimdi bu çevremdeki herkese şüpheyle bakmama sebeb olacaktı. Umarım beni çok uğraştırmadan kim olduğunu söylerdi. Otobüsten inip, sudelerin evine yürümeye başladım. Hassiktir! Elifi aramayı unutmuştum. Kafam o kadar doluydu ki ne yaptığımı ben bile bilmiyordum. Telefonu çıkartıp Elif'i aradım.

"Efendim kelebeğim?"

"Napıyorsun kanka?"

"Dizi izliyordum sen napıyorsun?"

"Sudelere gidiyorum bende, şimdi o diziyi bırakıp sudelere geliyorsun. Anlatacak şeylerim var."

"Tamam çıkarım şimdi."

"Öptüm."

"Bende." Telefonu kapatıp zile bastım. Çok geçmeden kapı açılmıştı. Sudelerin dairesine çıkmaya başladığımda, üstünde ona bol gelen siyah bir sweatshirt, altında da gri bir şortla kapıyı yaslanmış sudeyi gördüm. Bu haline göz devirmeden edemedim. Altı yaz, üstü kıştı.

"Altın yanıyor, üstün donuyor sanırım?"
Dediğim şeyden sonra kıkırdayıp kapının önünden çekildi. Bende ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçmiştim. Kapıyı kapatıp arkamdan geldi.

"Her zaman ki halim işte." Doğru. Sude hep böyleydi. Salona geçip koltuğa kendimi attığımda Sude de karşımdaki koltuğa kendini atmıştı.

"Tuğba teyzem nerde?"

"İşte."

"Umarım istediğim kurabiyeyi yapmışsındır canımın içi." Şirince gülümseyerek sorduğum soruya gözlerini devirip cevap verdi.

Güzel Kızım||Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin