Cellat'dan
Hayat bize mutluluğu haram kılmış gibiydi. Herzamanki gibi tam mutlu olacakken kalbimin yerini tam hissetmişken tekrar bir hastahane kolidorunda bulmuştum kendimi.
"Cellat biraz sakin ol." Dedi Aysude. Ona göz ucuyla bakıp volta atmaya devam ettim. Bu kaçıncıydı hiç hatırlamıyorum..
"Aynen abi doktor önemli bişey yok dedi." Sinirle gülerek konuşan yiğite baktım.
"Doktor önemli bişey yok dedi öyle mi? Aynen kardeşim anneme de aynısı söylüyorlardı ama bak annem nerde? Mezarda!" Ağzını açıp bişey söyliyecekken tekrar sessizleşmişti.
İşte bu yüzden ben kalbimi hissetmek, birine kendimden fazla değer vermek istemiyordum. Paronayak bir piç kurusuna dönüşüyordum.
"Cellat-" bakışlarımı hızla konuşan buseye çevirdim.
"Eğer ki buse o kaltak ile görüşüyorsan ve benden gizliyorsan seni gebertirim! Ölümün ellerimden olur."
"Kendine gel artık! Ne biçim konuşuyorsun sen benimle." Sinirle ayağa kalkıp bana bağırmıştı. Hırsa gidip koluna yapıştım.
"Ceren'e verdiğin akıllsrdan haberim var buse. Onu bana peşkeş çekmeye çalışıyordun" buse şaşkınlıkla bana bakarken ittirerek onu bıraktım. Hızlı adımlarla hastahanenin merdivenlerine yönelirken tekrar cemrenin yattığı odanın camına gidip ona baktım. Ksfasındaki sargıya, gözlerimi alamadığım o mavilikleri kapatan göz kapağına, rengi solmuş dudaklarına...
Bakışlarımı mehmet'e çevirdim. "Bana onu bul Mehmet!"
♤
Cemre'den
Gözlerimi araladığımda beyaz bir ışık direk gözüme vuruyordu. Tekrar kapatıp başımı sağa çevirdiğimde tanımadığım bir adamın sesini işittim
"Geçmiş olsun Cemre hanım. Nasıl hissediyorsunuz?"
"Deniz nerde?" Sorusuna cevap vermeyerek başka bişey sormama tebessüm etmiş ve odanın kapısını açmıltı. "Deniz diye birini istiyor." Kapıdan daha cümle bitmeden içeri dalan adama baktım tebedsüm ederek. Hızla yanıma gelip beni kendine çekmiş ve sıkı sıkı sarılmıştı.
"Erkek arkadaşınız biraz evhamlı." Dedi doktorun neşeli sesi. Bakışlarımı ondan çektim ve geri çekilerek denize baktım. O doktora hiç ilgilenmeden sıcacık dudaklarını anlıma değdirmişti.
"İyimisin güzelim?" Diye sordu ilgiyle yüzüme bakarken. Tebessüm edip başımı nir kere aşşağı yukarı olumlu anlamda salladığımda oflayarak brni tekrar kendine çekti. Kollarımı beline dolayıp bu anda sonsuza kadar kalmayı diledim ama dileğim anında kabul olmamıştı.
Çünkü içeri üç tane şapşal girmişti.
"Nasılsım kız zilli?" Dedi mehmet neşeli sesiyle ona da gülerken aysude gelip bana sıkıca sarıldı.
"Salak kız korkuttun bizi." Dedi sevecen sesiyle. Geri çekildiğimde yiğit de gelip saçlarımın arasına kısa bir öpücük bırakmıştı.
Doktor birşeyim olmadığını anlatıp yine de nolur ne olmaz sabaha kadar burada kalacağımı ve herhangi bi tramvaya karşı gece uyumamam gerektiğini söyledikten sonra çıkmıştı.
"Ee ölüme kafa atan hanfendi, bi isteğiniz var mı?"
"Evet yiğit üçünüz de espiri yapmayı kesin uyandığıma pişman ettiniz." Dedim gülerek. Onlarda gülerken Deniz gelip yanıma oturmuş beni de göğsüne çekmişti. Fırsattan istifade iyice yerime yerleşirken Deniz konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesim Ol
Novela Juvenil"Kız bu," dedi Yiğit genç adamın önüne bir zarf verirken. ilgisizce elindeki bira bardağını bir kenara bırakıp zarfı açtı. "Off bi içim su!" Mehmete ters bakışlarını gönderip fotoğrafları tek tek geçmeye başladı. "Oha lan gözlere bak!" "Mehmet sikti...