Cemre'den
Ben henüz olan biten hiçbir şeye anlam veremezken içeriye erkekler de girmişti. Şimdi hep birlikte oturmuş Deniz'in bişey söylemesini bekliyorduk. Ama o ısrarla konuşmuyordu.
"Cellat aklında ne var?" Diye sordu Yiğit en sonunda. Deniz kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"İçimizde Oğuz'un bi adamı olduğunu düşünüyorum." Dedi Deniz dan diye. Sonra bakışlarını hepimizin üzerinde gezidrmeye başlamıştı. Ben gözümü dikip Ceren'e bakarken bakışlarını kısa bir an bana değdirip tekrardan Denize bakmaya başladı.
"Hah olacağı buydu!" Cerenin sinirli sesi ile kaşlarımı çattım. Ne yapmaya çalışıyordu?
"Ne saçmalıyorsun?" Dedi Deniz bıkkınlıkla. Ceren hiddetle ayağa kalktı.
"Saçmalayan sensin Cellat! Gittin düşmanımızın kızını kaçırdın. Yetmedi evlendin o kızla. Nerden tanıyırsun ha? Ondan önce hayatımızda böyle olaylar var mıydı? Yoktu! Oğuz sana tuzak kurmuş. Adamını koynuna yerleştirmiş!"
Daha sonra cerene nerde oyunculuk eğitimi aldığını sormalıydım. Çünkü harika oynuyordu.
Şuan onun oyunculuğunu bi kenara bırakıp kendini cellattan kurtarmaya ne dersin?
"Ceren!" Dedi Yiğit sertçe. "Kendine gel. Cemre öyle biri değil!"
"Ya bu kız size büyü mü yaptı! Adama bak ya ailesinin katilini savunuyor!" Cerenin ben burada yokmuşum gibi konuşması sinirimi bozuyordu.
"Ben eve gidiyorum!" Dedim sinirle. Ayağa kalkıp odadan dışarı çıkarken arkamdan kaçacağıma dair bişeyler söylüyordu. Ah Ceren burada sana sen yaptın demek vardı ama bana kimse inanmazdı. Benim kendimi aklayacak bi delil bulmam lazımdı.
Cellat'dan
Cemre çıkarken arkasından bir sğre baktım. O sırada Ceren konuşmaya devam ediyordu.
"Bu kutu olayı da komple saçmalık. Saf ayağına yatıyor. Oğuz niye ilk defa görüğü birine aşık olsun salak mı? Oyun oynuyorlar işte sana Cellat gör artık. Duygularını kullanıyorlar. Gör artık yalvarırım." Konuşması biet bitmez ağlayarak odadan çıkınca oflayarak ayağa kalktım. Bende çıkacakken yiğit önüme geçti.
"Cellat. Ceren sadece saçmalıyor. Cemrenin kalbini kırma." Cevap veröeden eve doğru ilerlemeye başladım.
Cemre'den
Mutfakta kendime bitki çayı yaparken evin kapısı açılıp kapanmıştı. Adım sesleri çalışma odasına doğru giderken oflayarak Denize de sevdiği şekersiz kahveden yaptım ve iki kupayı alıp ardından çalışma odasına ilerledim. Deniz bilgisayar başında bişeyler yapıyorfu.
"Sana kahve getirdim." Diye mırıldandım. Bana bakmadan işine devam ederken yanına yaklaşıp kahveyi masasına bıraktım. Göz ucuyla bilgisayara bakmaya başladım. Kamera kayıtlarını izliyordu. Bugün sabah çıktığı saatten başlamıştı.
"Den-"
"Kes sesini!" Dedi ifadesiz bir sesle. Gözlerim hızla dolarken dişlerimi sıkıp onu arkamda bırakarak odanın kapısına ilerlemeye başladığımda o da konuşmaya başladı. "Eğer Ceren haklı çıkarsa, seni öldürürüm." Dedi nefretle. Sinirle gülüp bakışlarımı ona çevirdim.
"Eğer ben haklı çıkarsam seni öldürürüm...Cellat"
Onu oda da bırakıp hızla çıktım ve kapıyı sertçe çarptım. İliklerime kadar siniri hissediyordum. Şuan bütün evi yıkıp döksem yine de rahatlamazdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesim Ol
Novela Juvenil"Kız bu," dedi Yiğit genç adamın önüne bir zarf verirken. ilgisizce elindeki bira bardağını bir kenara bırakıp zarfı açtı. "Off bi içim su!" Mehmete ters bakışlarını gönderip fotoğrafları tek tek geçmeye başladı. "Oha lan gözlere bak!" "Mehmet sikti...