Kırmızı renkli paslı uğur böceği desenli demir sandalyede oturuyor önünde masası üstünde boyama kitapları renkli kalemleri kalemliği...yere düşen birkaç kalemini çalışıyor,söylediği şarkı yarım kaldı bir eksiklik oluştu ortamda tekrar söylemesini istedim ya da devam etmesini söyleyemedim utandım beni farketmesinden.
"küçük kurbağa, küçük kurbağa kulağın nerede?" hissetmiş gibi devam etti ince tiz sesiyle bağırarak şarkısına.
gülümsedim göz yaşlarımın arasından mavi eşofman takımının üzerinde minik eşek deseni hoşuma gitmişti.Göz yaşlarımı silerken sıcak büyük bir el hissettim omzumda irkilerek sağıma döndüğümde Caner'in beni yine yakaladığını farkettim.
-farelik görevini ihmal etmiyorsun aferin. dedi sırıtarak boş bakışlarla ona baktım,saklandığım yerden kalktım ve boş soğuk caddede yürümeye başladım peşimden geliyordu bir şeyler anlatıyordu ama aklım çok dağınık olduğu için dikkatimi veremiyordum.
-her neyse sana farklı bir soru soracaktım kendimi rahatlatmak için saçmalıyorum.Yarın benim doğum günüm ve seninle vakit geçirebiliriz belki diye düşündüm bizim çocuklardan uzak.
bunu dedikten sonra cevabımı beklerken susmuş tepkimi izliyordu o sırada çok sessiz olmuştu sadece rüzgarın uğultusu vardı.ceketime sığındım hafif titremeye başlamıştım ona baktım gergin görünüyordu.
-olur tabii ki birlikte çıkarız yarın. dedim gülümserken bunu dememle kocaman gülümseyerek derin bir nefes aldı.Dün ben evde yokken neler yaptığını evdekileri kedilerimizin oyunlarına kadar anlattı neşeli ve heyecanlı olması bana bir çocuğu anımsattı gülümseyerek onu izlemekten başka bir şey yapamıyordum enerjim yoktu.
iyi ki varsın.
odamda hayalimdeki bahçeli evi çizerken tüm dikkatimi camımdan görünen yıldızlara vermiştim öyle parlak ve güçlü yıldız çizebilirmiydim düşünüyordum kapım çalınana kadar yerimden sıçradım o sesle "Gir!" Caner eliyle gözlerini yarım yamalak kapatırken yemeğe çağırıyordu."herkes seni bekliyor hadi gel birlikte yiyelim." yalan söylüyor tabii ki kimse beni beklemiyordu ayrıca ben olmadan daha rahat hissediyorlardı muhtemelen,haklı sayılırlar tuhafım farkındayım."Ben aç değilim sen git hadi." dediğimde tatmin olmamıştı.Gözlerine bakarken mavi gözlerinin hep parlak neşeli baktığını farkettim ama bana bakarken,konuşurken böyleydi.Üzücü..."O zaman odaya getir birlikte yiyelim burada." dediğim gibi hızlıca kapıya örtüp gitti aradan 5 dakika gibi bir süre geçtiğinde geri gelmişti yanıma oturdu birlikte yemeye başladık.
Gece herkesin uyuduğu o sessiz saatlerde kitap okumayı seviyordum genelde öyle yapardım ama bugün aklımda Caner vardı odaklanamıyordum kitaba,bana olan duygularının farkındayım böyle davranarak umut beslemesine sebep oluyorum belki ama başka kimsem yok o olmazsa hep yalnız olacaktım.Çok mu bencilim? yarın doğum günü üzemem bu kadar sevinçliyken benimle takılmak için.Sonra ki gün konuşacağım bu konuyu onunla.Kapının altından içeriye uzanan pati görünce sessizce güldüm ayağa kalkıp kapıyı açtım ve kucağıma aldım İsimsiz'i benden daha kilolu olma ihtimali kaçtı acaba kabarık tüylerinden tombul görünüyor sanardım oysa ki.İsim konusunda birsürü fikir vardı ama tartışma çıkınca bu oldu ismi tuhaf olsa da.Yatağımda ona sarılarak uykuya dalacakken yüzümü yalamasıyla gülmeye başladım yanağım tahriş olacaktı cildim hassas olduğu için ama bu sevgi dolu mırıltısıyla onu geri çeviremezdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/266297250-288-k559815.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHİRAH
Чиклитher türlü psikolojik rahatsızlık farklı hayatlar ve hayaller barındıran bu hikayede yine de birbirleriyle yakın olan bu arkadaş grubunun hayatını okuyacaksınız ve sizde onlarla yakınlık kuracak belki de kendinizi bulacaksınız...O kadar pisliğin için...