Slow Songs

2.3K 209 47
                                    

Tekrarlama düğmesine basınca yine onun sesi kulaklarımı doldurdu. Manyak gibi Never Be Alone dinliyor ve klipteki kızın ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordum. Gerçi ben daha şanslıydım ama neyse. O kızı deşeceğim.

Kulaklarımdan kulaklığım ayrılınca şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Gözlerimdeki yaşları silip burnumu çektim ve kafamı kaldırdım.

"Shawn?" dedim korkuyla. Manyak gibi onun şarkısını dinleyip ağlıyordum ve rezil olmuştum.

"Faith?" dedi şaşkınlıkla. Daha fazla rezil olmamak adına ayağa kalktım ve hızla yürümeye başladım. Tam odadan çıkacakken konuştu. "Cameron."

Kapının arkasında sırıtan bir Cameron görünce şaşkınlıkla ağzım açıldı. Bana kocaman gülümseyip kapıyı çekti ve kilitledi.

"Lanet olsun." dedim ve yatağıma geri döndüm. Oturup bağdaş kurdum. Ben hayatımda böyle utandığımı hatırlamıyorum. Ağladığımı da. Kendimden nefret ediyorum.

Karşıma oturdu. Tek kelime etmiyordu. Benim de konuşacak halim yoktu zaten. Bu odadan çıkınca yapacağım ilk şey bu evi terk edip evime dönmek olurdu her halde. Sağlam çıkarsam. Kalp krizinden gidebilirim çünkü.

"Neden ağladın?" Diyecek bir şeyim yoktu. Seni sevdiğim için mi diyecektim? Dün gece karar verdiğim şey buydu. Başka açıklaması olamaz. Onunla mutluydum, kalp atışlarımı hızlandırıyordu, şarkılarının benim için yazılmış olmadığı gerçeği içimi acıtıyordu, gülümsemesini gördükçe daha mutlu oluyordum. Sırf gülümsemesi için rezil olmayı göze alıp bütün mallıkları yapabilirdim. Onu düşünmem bile gülümseme neden oluyordu ve daha binlercesi.

Ama tabii ki benim hayatımda hiç bir ilişkim platoniklikten ileriye geçmemişti. Ona da ilişki denirse...

Hemen bir yalan uydurmam gerekiyordu. "Şarkı sözlerin çok güzeldi ve yavaş şarkılarda beni hep böyle ağlatır." dedim. Saçma olsa da idare ederdi.

"Sırf gülümsemen için bütün şarkılarımı hızlı yapacağım. Ve yavaş şarkı dinlemene izin vermeyeceğim." dedi. Gülümsedim. Ağlamamı istemiyordu. "Ağlamanı değil, gülümsemeni istiyorum. Gülümsemek sana yakışıyor ama ağlayınca çok çirkin oluyorsun ve göz zevkimizi bozuyorsun." dedi şakacıktan tiksinmiş gibi yaparak.

Güldüm ve omzuna vurdum. "Şaka yapıyorum. Gel buraya." dedi ve kollarını açtı. Hemen sıkıca sarıldım. Ona sarılmak iyi hissettiriyordu. Onun kalbinin sağ tarafımı doldurması o kadar muhteşemdi ki. Shawn'ı kendimden bile kıskanıyordum. Ben iyice kafayı sıyırmaya başladım.

"Sana bir sır verebilir miyim?" dedi.

"Elbette."

"Ama aramızda?" dedi sorarca.

İstekle kafamı salladım. "Tabii ki, sırlar iki kişi için vardır."

"Sanırım birine aşık oldum." dedi. Keşke söylemeseydi. Şu an ağlamamak için kendimi ne kadar çok sıkıyorum bilemezsiniz. İğrenç bir durum. İğrenç bir duygu.

"Nasıl biri?" dedim ona bakmayarak.

"Kafası biraz uçuk." dedi. Bu dediğine güldüm. Gülümseyerek ona döndüm. "Ve şimdi bir milyonuncu kez kanaat getiriyorum ki, çok güzel gülümsüyor."

Ve ben o taptığım gözlerinde kendimi kaybettim...

*

Kısa oldu üzgünüm :/ Ve sanırım biraz çabuk oldu, neyse. Never Be Alone klibi çıktı, Magcult! Şerefe! Kızı deşeceğim, Shawn daha yaşın kaç, başın kaç?! Utan be! Klibinde kız oynatmış, beni aldatmış.s Bu gece eve gelme, Shawn! Salonda uyursun ona göre!

Something Big | Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin