Plane

1.3K 114 29
                                    

SHAWN •

Çocukları ve Faith'i yolcu ettikten sonra, hazırlıklara devam etmek için eve geri döndüm. Bugün bir konserim olduğu için onlarla beraber gidememiştim, bir saatlik bunu tek başarabileceğime dair bir konuşma yapıp onları sonunda bu konuda ikna etmiştim. Çocuklardan çok Faith'i ikna etmek zor olmuştu. Zaten konuşmanın 59 dakikası ona gitmişti.

Şimdi ise konser alanındaydım. İnsanlar hazırlıklar için bir sağa bir sola koştururken, ben de bir köşeye çekilip gitarımın akordunu düzeltmeye başladım. "Bugün fazla sessizsin." Korkuyla başımı sağıma çevirdim.

"Aman tanrım, Andrew. Beni korkuttun!"

"Evet, ve dalgın... Neyin var senin bakayım?"

"Bir şeyim yok..."

"Hadi ama var işte. Bak, bir sorun varsa halledelim. Konserde hayranlarını hayal kırıklığına uğratmak istemezsin, değil mi?" dedi. "Yani, bu dalgınlıkla bu düşünceli halinle sözleri şaşırabilirsin, diyorum."

"Yok ya, bugün çocuklar yok ya. Yoldalar. Aklım onlarda kaldı."

"Yarın sen de gidiyorsun yanlarına merak etme."

"Yani, orası öyle de, işte... İnsanın içinde bir merak kalmıyor değil. Sonuçta uçak bu, bu mekanizmalara ne olacağı belli olmaz..."

"İyi düşünelim, iyi olsun..." dedi gülümseyerek. Elini dizime atıp doğruldu ve kalktı. "Hadi bakalım, son bir dakika!" Ayağa kalktım, arkasından yürürken gülmeye başladım. Bu insanlar moral vermeye birebir.

Sahneye çıkmadan telefonumu çıkarttım. Shawney Aranıyor... Derin bir nefes alıp beklemeye başladım. Cevap yoktu. Uçakta değil mi, kapatmıştır her halde, diye düsünüp telefonumu bıraktım. İnince zaten beni ararlardı.

"Evet, hadi bakalım dostum. Git ve orada parla!" Andrew'e güldüm ve sahneye koşmaya başladım.

"Selam millet!" Mikrofonu tutup, gülümsedim ve tek tek yüzlerine bakmaya başladım. Tabii hepsine bakamazdım, ama yine de elimden geldiğince... "Bu, Memories..." Ve kendimi şarkının ritmine kaptırdım.

Şarkı bittikten sonra su içmek için kenara koştum. Bana çok... tuhaf? Evet, tuhaf bakıyorlardı.

"Bir sorun mu var, çocuklar?"

Andrew anında gülümsedi. "Hayır dostum, ne olabilir ki. Orada fazla iyiydin. Şaşırmış olmalılar."

"Oh, pekala. Teşekkürler." Kaşlarımı çatıp geri döndüm. Sıradan söylemeye başlamıştım işte. Hayranlarımın gözlerindeki o parıltı, beni aydınlatıyordu. Şarkıya ağlayarak katılanlar, çığlık atanlar, sırıtanlar, dans edenler... Hepsinden vardı. Bu duruma güldüm. Etraftan çığlıklar yükseliyordu.

Bir kaç şarkı sonra mola verme vakti gelmişti. Kulise ilerlemeye başladım.

Aaron Aranıyor...

"Hey, dostum!"

"Hey, hala uçakta mısınız?"

"Evet, zar zor açtım telefonu." Arkadan kısık bir ses, kiminle konuşuyorsun bakayım sen?! dediğinde güldüm. Kesinlikle Faith'di.

"Faith'e versene,"

"Pekala." dedi. "Al."

"Alo? Kimsiniz? Aaron'un sevgilisi misin yoksa? Öldürürüm lan seni!"

"Sakin ol, ve yavaşça ekrana bak." dedim gülerek.

"Shawty, konser nasıl gidiyor?" Sevinçle konuşunca güldüm.

"Harika gidiyor. Peki ya yolculuk?"

Hanımefendi telefonu kapatın lütfen, sesini duyunca sinirlendim.

"Üzgünüm kapatmam gerek, seni seviyorum."

"Ben de seni..." Telefonu kapattık. Her ne kadar güzel geçtiği sesinden belli olsa da, bir de ondan duymak istemiştim. İçimde kalmıştı, açıkçası.

Telefonu koltuğa atıp biraz duvarlarla bakışıp gitarımı kaptım.

Melodiye ayak uydururken, iyice kendimi kaptırmıştım. Hayranlarımın bu halime bayıldığını biliyordum. Bana egoist demeyin, hem görünüşleri, hem tweetleri bunu gösteriyor...

Zaman akıp giderken, son şarkıya geldiğimi bile yeni anlamıştım. Ne kadar çabuk, ve eğlenceli geçmişti öyle...

Hayranlarımın yanına yürüdüm. Şu, koşarak beşlik çakma şeysinden yapacaktım. Arada onlarla konuşuyordum da.

"Shawn." Ağlayan bir hayran bana seslenince ona döndüm.

"Hey, sorun ne?"

"Çocuklar." Tek kelimesi bile beni alt üst etmeye yetmişti. Ve ben o gün hayranlarıma, ağlayarak veda ettim. Kulise koşarken kimseyi dinlemiyordum. Hemen telefonumu kaptım. Aramızda en çok tanınan kimdi..?

Aklıma ilk gelen kişiyi, Google'da arattım. Cameron Dallas

Cameron Dallas/Haberler

20 dakika önce...

Magcon üyelerinin bulunduğu uçak Sidney yakınlarında düştü. Shawn Mendes hariç tüm üyelerin bulunduğu uçaktan, sağ çıkanın olmadığı haberini aldık.

Ayrıntılar...

Telefonu sıkmaya başladım. Çatlayan ekran ellerime batıyordu. Hayranlar kulise akın ederken, korumaları aştıklarını fark ettim. Kollarımdan tutarlarken, ayaklarımın beni daha fazla taşıyamadığını hissettim. Son duyduğum ise, bana haber veren hayranın, "Aç şu avcunu, aç şu gözlerini lanet olası!" diyen acı çığlıklarıydı...

*

Oha deodorantımı buldum yaşasın xsjjsjd

Bölüm hakkında konuşmak istemyrm evt.s

Kısa oldu, ama sonraki bölüm uzun olacak neyse fazla konuşmak istemiyorum spoi vermemek adına yani.

Oha yalnız az önce Watty'de aynı şehir ve aynı mahallede filan oturduğum biriyle tanıştım oha evlerimiz çok yakın bence ben senin babanım shdjjd

Neyse, Magcult sizi seviyorum! :*

Byü :* ❤ ❤ ❤

Something Big | Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin