Something Big | Shawn Mendes

Fell In Love With That Girl

Aaron gözlerini açmış, şaşkın bakışlarla bana bakıyordu. Tam ne diyeceğini düşünmeye başlamışken konuşmaya başladı.

"Ne yani, burada tam yavşamalık bir kuzenin varken gidip Shawn'a aşık oldun öyle mi? Öyle olsun!" dedi şakadan bir sinirle ve kendini koltuğa attı.

"A-ama. Of, aman ya!" diye bağırdım ve yukarıya çıktım. Rezilliğin dibine vurmuştum ne yazık ki.

Kapım tıklatılınca kafamı kaldırdım. "Hey." dedi Alvin. "Shawn mutlu olmuşa benziyor." dediğinde yerimde doğruldum.

"Sahi mi?" Gelip yanıma oturdu ve hızla kafasını salladı.

"Gerçekten, o da senden hoşlanıyor." dediğinde gözlerim dolmaya başladı."Hey, sorun ne?" dedi. Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında konuşmaya başladım.

"Benden hoşlanmasını istemiyorum. Sevmesini, bana aşık olmasını istiyorum, anlasana. Çünkü hoşlantı dediğişimiz şey sadece dış görünüşe bağlıdır. Beni dış görünüşüm için değil, benim içim, ruhumdaki iyilik ve güzellik için de sevmesini istiyorum. Benim sadece dış görünüşüme değil, ruhuma da aşık olmasını istiyorum. Biliyorum bunlar belki biraz fazla saçma, veya çok şey istiyorum. Ama böyle olmalı," dedim. "Yani bence."

"Faith, sahiden çok haklısın. Bu sadece benim izlenimim. Onun içinde neler olduğunu bilemeyiz. Belki sadece hoşlantı değildir, belki seninle aynı şeyleri düşünüyordur?" dedi. Kollarımdan tutup kendine çekti ve sarıldı. "Belki o da sana aşıktır. Hatta sahiden aşıktır," dedi. "Yani bence."

Gülümsedim ve ona sarıldım. "İyi ki kardeşim olmuşsun, anneme hizmet edeceğim." dedim ayrılırken. Bana gülümsedi.

"Eh, artık fazladan iki hizmetçisi olacak." dedi göz kırparak ve sonra beni ayağa kaldırdı. "Şimdi aşağıya iniyoruz, ve hiç bir şey yaşanmamış gibi yapıyoruz. Anlaştık?"

"Anlaştık." dedim zorla.

"Zaten bu konuda zorla da olsa anlaşacaktık, nezaketen sormuştum." dedi ve bileğimden tutup beni hızla aşağıya indirdi. Bu hareketleri hoşuma gidiyordu. Fazla aceleciydi. Yani tam benim kafadan, fırlama bir şey.

"Hey yavaşla." dedim ve bileğimi elinden çektim gülerken. Kendimi tekrardan koltuğa attım. Matt gitmişti.

"Az sonra Aaliyah gelecek." dedi SHawn.

"Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum." dedim. Gülümsedi.

"O da seninle tanışmak için sabırsızlanıyor, emin olabilirsin." dedi göz kırparak. Onu sorgulamadım ve telefonumu çıkarttım. Aaron ve Alvin beraber konuşmaya başladılar. Ben de telefonumla iglenmeye başladım.

Kısa süre sonra kapı çalınmıştı. Hemen ayağa fırladım. Shawn koşarak kapıyı açtı. "Aaliyah!" Aaliyah, çok da uzun olmayan bir sarılmadan sonra hızla Shawn'ın kollarından kurtuldu ve yanıma geldi. Önümde durup bana bakmaya başladı.

"Faith sen misin?"

"Evet, evet benim." dedim gülümseyerk.

Gülümsedi. "Harika! Seninle tanıştığıma çok çok çok memnun oldum. Sonunda tanışabildik." dedi ve kollarıma atladı. Onu kucağıma aldım. Güldü ve kimsenin duyamayacağı bir şekilde konuşmaya başladı. "Sonuçta her gün abimin aşık olduğu kızla tanışmıyorum, değil mi?"

Ve zaten o an bende koptu.

*

Zübilap da le yoo ♥

Sonunda^^

Gerçekten çok mutluyum, her neyse fazla uzatmıyorum. Bölüm de kısa oldu zaten .-. Sizi seviyorum :** ♥