〜 9 〜

38 7 14
                                    


Genç adam elindeki suyu nazikçe koltukta oturan kıza uzattı.

Kız çekingen bir ifadeyle bardağı alıp teşekkür ettiğinde bu günün gerçekten çok garip geçtiğini düşünmeden edemedi genç adam. Akabinde gülümsemesine engel olamadı.

Uzun zamandır bu kadar gülmediğini hatırladı.

Sorgulayıcı turkuaz gözler neden güldüğünü sorar gibiydi. O an kızın bakışlarının çok masum olduğunu düşünmeden edememişti, ve de güzel.

Yeniden gülümsemesine engel olamadı.

Tam o anda lafa girdi genç kız,
"Ne düşündüğünü biliyorum, bu gün çok garipti, değil mi?"

Genç adam kızın aklını okumasına şaşırmadan edememişti. Ama günlerdir ikisi için de zaten garip olan bu durumun içinde yaşamaları bir yana, üstüne bu gün olanlar ultra saçma ve komik geliyordu.

Göz ucuyla kıza baktığında onun da gülümsediğini görmüştü genç adam. O da bu durumun saçmalığının farkındaydı ve bununla eğleniyordu.

Kolundaki saate baktı. Gece yarısına geliyordu.

Tam o anda gelen hapşırık sesiyle yeniden gözlerini karşısında oturan kıza çevirdi.

Kız sessizce fısıldadı.
"Kahretsin."

Genç adam meraklı bakışlarını kızın yüzünde gezdirirken kızın turkuaz gözleri de onu bulmuştu.

"Çok mu sesli söyledim?"

"Biraz..." Diye cevapladı genç adam yarım ağız gülümserken. Ve o an kızın üşütmüş olabileceği geldi aklına.

Bu düşünce onu da endişelendirmişti.

"Kahretsin."

Bu kez kız ona şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Sanki gülmemek için kendini zor tutuyor gibi bir hali vardı.

Genç adam kızın üşütmüş olabileceği düşüncesiyle ağzından kaçan kelimeyle yaşadıkları dejavuya dayanamayıp kıkırdadığında, halihazırda kendini zor tutan kız da kısa bir kıkırtı sundu ortaya.

Genç adam kızın üşütmüş olmasına kendinin sebep olduğunu düşünmeden edemiyordu. Çünkü onu dışarı çıkaran oydu. Bunu yapmamalıydı.

Kız yeniden gelen hapşırıkla usulca elini ağzına götürdü.

"Sana bitki çayı getireyim." Dedi genç adam doğrulurken.

Genç kız bir anda atıldı.
"Hayır gerek yok, tozdandır." Dedi ellerini havada olumsuz anlamda mahçupça sallarken.

Ama genç adam onun hasta olsa da belli etmemeye çalışabileceğini biliyordu. Bir süre düşündü, elini gergince saçlarından geçirdi ve sözlerine devam etti, "Kendini kötü hissedersen muhakkak söyle. Bu tür şeyleri saklaman senin için de benim için de iyi olmaz."

Bu sözler ortama ciddilik katarken kız o an genç adamın ona söylediği sözleri hatırlamıştı.

Ona, eğer ona bir şey olursa bundan kendinin sorumlu olduğunu söylemişti.

Kız bunun iyi mi kötü mü olduğunu bilmiyordu. Bildiği tek şey vardı, o da banyodan sonra dışarıda fazla vakit geçirdiğiydi.

Lanet olası bahar ayında hasta olamam değil mi? Diye düşünmeden edemedi. Sadece "Toz yüzünden" olarak kalmasını diledi.

Çünkü burada, hele ki yabancı olduğu bir evde onu hapseden adamın ona bakıcılık yapması düşüncesi garip geliyordu. Garip bir kenara, çok saçmaydı.

Moon | Kim Namjoon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin