〜 1 〜

118 25 49
                                    



Okumaya başladığınız tarihi ve saati lütfen bu kısma bırakınız


Sabah gözlerimi açtığımda klasik normal günlerden biri olduğuna benden önce dünya karar vermişti bile.

Uyanmak istemiyordum. Gözlerimi sıkıca kaparken içeriden gelen sesle göz kapaklarımı aralamadan göz devirdim.

"Kızım kalksana kaç oldu saat böyle mi geçireceksin tatil günlerini?"

Uykuya her ne kadar aşık olsam da annemin haklı olduğu gerçeği beni yataktan kalkmaya itiyordu.

Göz hizama kadar çektiğim yorganıma istemeye istemeye veda edip doğruldum.

Bakışlarımı pencereme yönelttiğimde etrafı tatlı tatlı ısıtan güneş ışınlarının görüntüsüyle gülümsedim.

Günümü nasıl geçireceğimi düşünmeden önce yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamak üzere lavaboya ilerledim.

☾ ☾ ☾

İlkbaharın ilk günlerinin havasının verdiği sebepsiz mutlulukla  kulaklımdan ruhuma işleyen müziğimin eşliğinde rutin işlerimi halledip kendimi odama kapattım.

Ellerime bulaşan kurşun kalem izlerini umursamadan çizdiğim birkaç taslak çizimi tamamlıyordum ki gelen bildirimle telefonumu elime alıp WhatsApp'tan gelen mesajlarımı kontrol ettiğimde her zamanki gibi kızlarla olan gruplarımız ve en yakın arkadaşım dışında kimseden mesaj yoktu.

Umursamadan telefonu kenara koyup önüme döndüm. Çizim yaparken dikkatimin dağılmasını pek sevmiyordum.

Mesaj sesi ile yeniden telefonumu elime alıp ekrana baktım. Mesajın üzerine tıklayıp sohbete katıldığımda arkadaşımın beni buluşmak için çağırdığını söyleyen kelimeleri hızlıca cevaplayıp telefonu bıraktım.

Çizimimi yarım bırakmaktan nefret etsem de tabiki buna asla hayır diyemezdim. Daha sonra devam ederdim.

Ellerimi yıkamak üzere lavaboya gittim. Ardından hızla odama dönüp birkaç parça kıyafeti dolabımdan çıkarıp kombinlemek için düşünmeye başladım.

☾ ☾ ☾

En yakın arkadaşımla yaklaşık 7 yıldır arkadaştık. Onunla ne yaparsak yapalım hep eğlenirdim. Bu ister boş boş oturmak olsun ister abuk subuk konuşmak. Bağlarımız öylesine kuvvetliydi ki ne olursa olsun ayrılamıyorduk. Onu gerçekten çok seviyordum.

Dudak nemlendiricimi de sürüp geç kaldığım düşüncesiyle hızlı adımlarla kapıya ilerlerken telefonumu masamda unuttuğumu hatırlayıp odama dönüp telefonumu aldım.

Hızla ayakkabılarımı giyerken çalan telefonuma cevap vermek üzere çantama uzandığımda telefonu çıkarırken yere düşürmeme göz devirdim. Bazen öyle sakar oluyordum ki, özellikle acele ettiğim zamanlarda elim ayağıma dolaşıyor, dokunduğum her şeyi bozuyordum.

Telefonu cevaplayıp omzumla kulağım arasına sıkıştırıp koşar adımlarla merdivenlerden inip apartmandan çıktım.

Ayaklarımı yere süre süre sokağımızı geçip caddeye ulaştığımda güneşin havaya pek etkisinin olmaması ile üzülürken ileride beni bekleyen arkadaşıma el sallayıp yanına koştum.

Her zamanki gibi geç kalmış olmama göz devirerek tepki gösteren arkadaşıma uzaktan mahçupça bir gülüş atarak onu yeniden görmenin verdiği mutlulukla sanki daha dün buluşmamışız gibi koşup boynuna sarıldım.

Moon | Kim Namjoon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin