Bonus Bölüm: 2# Geçmişim

75 11 4
                                    

"Abla?"

Yun'un elindeki telefon yere düştü.

Yun'un bedeni buz tuttu. Kanı dondu, katılaştı ve sanki artık akmayı bıraktı.

Gözleri karardı, tüm ruhu anında çöktü.

-Annesi ve babası aniden öldü.

Ne ?

"Shura, Gin'i yatır"

İçeriye koşup montunu giyerken "Kendinize dikkat edin, kimseye kapıyı açmayın. Anahtarla çıkacağım! Kapıları ve pencereleri hep kilitli tutun!" Botunu giyererek karanlık bu vakitte taksi çevirdi.

"Hastane, Saant hastanesine sürün!"
Ses titredi.

Telefonu tutan eller beyazladı, damarları görünüyordu.

Taksi yola çıktığından yarım saat sonra sorun olduğunu fark etti.

"Yolu dolandırma!" Öfkesini bastırarak dişlerinin arasından çıkan sesi duyan şoför duymazdan geldi.

Zamanla sıcak aracın içinde mayıştı, gözbebekler titredi dilini ısırarak kanattı.

Cebindeki çakısını tutarak cama baktı. Araba camları çakıyla kırılamaz.

Bakışlarını adama çevirdi.

Ama adam sakatlanır.

Git gide zihni bulanıklaştı.

Annesi ve babasını bir günde kaybetti, şimdi de tuhaf bir şoför ve şüpheli şekilde uykusunun gelmesi ?

Yun işlerin o kadar basit olmayabileceğini hissetti.

Koltuğa yaslanıp gevşerken uyulmaması gerektiğini zihninde telkinledi. Çakıyı sıkan eller çoktan kanamaya başladı, bu birazcık olsun onu uyanık tutmaya yetiyordu.

Şoför sonunda uyuduğunu görünce yolu kararlıca değiştirdi. Bir süre sonra durdu. Araçtan indi, kilitleme gereği görmedi.

Adam gider gitmez puslu gözlerini açtı kız, yavaşça kapıyı açıp yere indi.

Bedeni sarhoş gibi sallanırken bu karanlık zamanda, terk edilmiş bir caddede tek başınaydı.

Dişlerini ısırarak kaçış yolunu aradı, şuan koşacak hali bile yok iken... Ama kaçmalı!

"Kızdan ne haber?" Kısık sesi belirsizce seçilince kız duraksadı.

"Araçta, uyku gazı verdim"
Onu getiren şöfore aitti ses açıkça.

"Kızın da haberinin olup olmadığını bilemeyiz. Eğer biliyorsa zarara gireriz!" Karga sesli adam huzursuzca konuştu.

"Öldür gitsin"

Şokla ağzını kapattı.

Öldürmek ?

Yasanın olduğu toplumda, huzurla büyümüş bir çevrede ona ters olan bir kavram.

Kavga ile bile uzak duran biri olarak, şuan kolayca ölümü ağzına alacak bu adamların neden onu aradığını anlamadı.

Ama tahmin etti.

Enerjisi tükenmek üzere olup da yumuşayan ayaklarıyla bir adım dahi atamadı.

Ölüm ensesinde.

Elinden sızan kan yavaşça elbiselerine bulaştı.

Korkuyla irkilen zihin şuan daha uyanıktı.

Gözünü kapattı ve açıkça sınava gireceği zaman kendisini sakinleştirmek adına öğrendiği nefes tekniğini uyguladı. Vücudunu gevşetirken gözleri karardı.

Kaçamaz, kaçarsa tekrar yakalanır.

İçeri girse onlarla baş edecek güce sahip değil.

Neyse ki yanlış bir şey olduğunu sezer sezmez polise mesaj attı!

"—Didid, polis! Dışarı çıkın!"

Yun telefonunu açtı, ses kaydını durdurdu. Şöför için açtığı şeyin şu anda işe yarayacağını beklemiyordu.

"Siktir! Polisler!"

Çevresi çoktan sarıldı.

Yun polisler tarafından korumaya alarak sorgulanmak üzere götürüldü.

Ses kayıtları "ölüm" geçtiğinden ciddiye alınsa da delil niteliği taşımadığı kararı mahkemece karar kılındı.

Böylece yakalanan birkaç kişi 6 aylığına, adam kaçırmadan hapis aldı.

-Devam Edecek-

▫️💠~Hayalet~💠▫️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin