Yazardan
Flashback
"Marinette, bana bir söz vermeni istiyorum?"
"Ne sözüymüş bu?"
"Biz hiç ayrılmayacağız,değil mi?" Genç kız şaşırmıştı. Son zamanlarda sevgilisinden sürekli böyle istekler duymak artık ona garip geliyordu.
"Böyle şeyler söylemene gerek yok aşkım. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun."
"Biliyorum Marinette. Birbirimizi çok seviyoruz o zaman söz verelim. Eğer ikimizden biri gitmek zorunda kalırsa diğeri ona kırgın olmasın."
"Ne demeye çalışıyorsun söyler misin? Eğer bir şey olduysa sana yardım edebilirim. Lütfen söyle ama bu şekilde konuşma!"
"Üzgünüm Marinette, çok üzgünüm!"
Bu sözler Marinette'in sevdiği çocuktan duyduğu son sözlerdi. İlk defa güvenip kalbini açtığı birinin en son bu sözlerini duyup sonra onun gidişini izlemek genç kızın insanlara olan güvenini %90 oranında azaltmıştı. O günden sonra sevdiği çocuğu hiç görmedi ve artık tekrar eski Marinette olmasının hiçbir imkanı yoktu.
Flashback end
Bridgette, Felix ile iddiaya girdikten beri geceleri uyuyamıyordu. Nedeni ise sürekli iddiayı kazanmak için neler yapabileceğini düşünmekti. Bunun için bazenleri okula geç kalsa da bundan şikayetçi değildi. Hatta okula geç kaldığı için yalakalık yeteneklerini daha aktif kullanmış ve bazı öğretmenlerin de sempatisini kazanmıştı.
Yine geç kaldığı günlerin birinde Bridgette, hızlı hızlı sınıfa koşuyordu. Sınıf kapısını çaldıktan sonra kapıyı açarken bir şeye basıp yeri boylaması bir olmuştu. Tabi sınıftaki gülüşmeler başlamış oldu böylece. Bridgette şu an zeminle bakışıyor ve ikisi arasında romantik dakikalar geçiyordu. Ama bu kadar romantizmin fazla olduğunu Bridgette hemen kafasını kaldırdı ve kendine bakan kimya öğretmeniyle karşılaştı. Muzipçe sırıttı ve zorla olsa da ayağa kalktı.
"Bayan Rutherford, nasıl aynı anda hem güzel hem asil hem zeki olabiliyorsunuz? Güzelliğiniz karşısında yere düşüyorum efendim! Kesinlikle idol alınacak birisisiniz. "
"Evet Bridgette teşekkür ederim, benim için yerdeki tozları süpürdün!" Kimya öğretmeni sinirliydi genel olarak o yüzden Bridgette'in işi zor olacaktı.
"Evet hocam, kesinlikle yegane amacım sizin o güzel topuklu ayakkabılarınızın kirlenmemesi idi. Zaten dediğim gibi güzelliğiniz beni otomatikmen yere düşürdü." Bayan Rutherford gülümsemişti. Ama Bridgette kendisini övdüğü için değildi bu, bu kız muzipliğiyle onun neşesini yerine getirebiliyordu. Yine de çok fazla gülümsemeye devam etmedi ve kalın sesiyle Bridgette'a yerine geçmesini söyledi. Bridgette yerine geçerken kankası Sarah ile karşılıklı gülümsediler.
"Şu son haftada kaç tane öğretmene idolumsünüz dediğini artık sayamıyorum Bridgette. Cidden bu işin ustası oldun."
"Teşekkür ederim tatlım!" Ve kimya dersi kaldığı yerden devam etti.
************
Marinette'in uzun süre önce kaybolmuş kabusları yeniden ortaya çıkmaya başlamıştı son günlerde. Yine onun son sözlerini duymaya başlamıştı. Bu onu korkutuyordu. O lanet olası günlere dönmek istemiyordu artık. Ama yine de onu tam olarak atlatamadığını adı gibi biliyordu.
Yine o korkunç kabusu sonucu çığlıkla uyandığı günlerin biriydi Marinette için. Ter içinde kalmıştı, kesik kesik nefes oluyordu. Nefeslerini biraz düzene sokunca ayağa kalktı duş aldı ve kalan rutin işlerini halletti. Bridgette bugün yine geç kalmıştı, o yüzden onu beklemeyip okula yalnız gitti. Zaten biraz yalnız olmaya ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umbrella | Adrienette
Fanfiction@amiraculergirlxx05 Yağmur damlaları onları ıslatırken, yüzündeki gözyaşları belli olmayan genç kız ıslak yollarda kalbi kırılmış olan çocuğa baktı... "Ben de seni seviyorum."