YazardanYağmur, geç kalmadığı sürece başka bir durağı tercih eden genç kızın hiç de yardımcısı olmuyordu. Hiç iletişim kurmadığı halde kendisini sinir eden iki sarılıyı ve o kızı görmemek için tercih ettiği bu durakta otobüs okulunun tam önünden geçmiyor bu da onun otobüsten indikten sonra on dakika yürümesine sebep oluyordu. Hiç değilse rahatım diye geçiriyordu içinden ama fırtınalı havalar onun gözündeki parıltının sönmesine neden oluyordu.
Yine bu fırtınalı günlerin birinde üzerinde beyaz bir gömlek ,siyah bir etek ve deri ceketiyle daha fazla ıslanmamak için okula koşuşturuyordu. Okula kendini attığında bir grup hırsızdan kaçmış sarhoş birisi gibi görünüyordu. Hemen kenara çekilip kendisine bir çeki düzen verdi, nefesini düzene soktu. Tam sınıfa gidecekken kendisini izleyen bir çift yeşil göz ile karşılaştı. Bu hiç haz etmediği o iki sarışından biriydi.Bu Adrien olmalıydı.Ve tuhaf bakışlarla kendisini süzüyordu.
"Ne diye bakıyorsun bana?"
"Hiç... Bir sorun var mı diye merak ettim. Korkunç görünüyorsun."
O sırada Marinette tekrar kendisine bakma ihtiyacı duydu. Islak kıyafetlerini ve saçını, üstelik ceketinin önü açık olduğu için kendisini belli eden siyah sütyenini hiç hesaba katmamıştı. Eli ayağına dolaşırken hemen ceketinin önünü kapatabildi. Hala ona bakan sarılıya bir cevap vermesi gerektiğini düşünüp çoktan domatese dönmüş yüzüyle ağzında teşekkür gibi bir şey geveledi.
" İyiyim ben, teşekkürler. Yağmura yakalandım sadece."
"Oysaki hep kullandığın durakta otobüs okulun önüne kadar bırakır ve son zamanlarda seni orada görememek...üzücü."
" Ne yaptığım seni ilgilen.. Bir dakika sen bana mı yürüyorsun?"
"Bilmem..."
"Sen ve o sana benzeyen diğer çocuk bir şekilde benim sinirimi bozuyorsunuz, ama sizinle daha fazla muhattap olmayacağım."
Genç kız bu sefer de sinirden kıpkırmızı olmuş bir şekilde Adrien'nın üzerine yürümüştü, nihayetinde o cesurdu. Ama Adrien genç kızı sinir etmeyi sevmişti, şu an sadece bununla uğraşmak istediği için genç kıza sinir olacağını düşündüğü bir şeyler daha söyledi. Gerçi genç kız çabuk ve gereksiz yere sinirlenen birisi olduğu için fazla düşünmüş sayılmazdı.
"Belki de senin sinirlerin hemen bozuluyordur. Hiç düşündün mü bunu?"
" Ne düşündüğünü biliyorum ama sana zaten seninle daha fazla muhattap olmayacağımı söyledim. Şimdi zil çalmadan önce gidip kurulanaca..."
Çalan zil, genç kızın sözünü kesen şeyin ta kendisiydi. Bir kez daha rezil olurken bu yaşadıklarının hiç gerçek olmamasını diledi ama gözlerini kapatıp açtığında her şeyin yeterince gerçek olduğunu gördü.Sinirle bir of çekip sınıfına doğru yol aldı genç kız, genç erkek de sırıtarak kendi sınıfına doğru yol aldı.
"Sayfa elli altıyı yapmadan gelmeyin çocuklar, iyi dersler!"
"İyi dersler öğretmenim!"
Çalan zil ile öğretmen sınıftan çıkmış, öğrenciler bir sonraki ders için hazırlık yaparken Marinette koşarak aşağıya indi. Okullarında spor derslerinden sonra duş almaları için spor salonunun arkasında duşluklar vardı.Orada ihtiyacım olan şeyleri alırım diyerek oraya gitti. Bir yandan da derse girdiği anda hocalar ve öğretmenlerin tepkisi kendine gülmesine neden oldu.
Flashback
Koridorda gördüğü öğretmen ile geç kalmamak için hızını arttıran Marinette en sonunda kapıyı açmasıyla öğretmenin üzerine tosladı. Daha on yedi yaşında rezil olmanın kitabını yazabilecek kadar tecrübe edinen Marinette, kırmızı yüzüyle hemen ayağa kalktı. Yerdeki kısa boylu ama kilolu tipik görünümlü ve kızgın olan tarih öğretmenini kaldırmaya çalışırken durumuyla alay eden öğrencileri umursamamaya çalışıyordu. Düşmelere alışmıştı tabi ki ama daha önce hiç tarih öğretmeninin üstüne ıslak bir şekilde düşmemişti. Zorla ayağa kalkabilen tarih hocası Marinette'e iyi bir azar çekerek teneffüste kendini toparlamasını söyledi ve onu yerine gönderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umbrella | Adrienette
Fanfiction@amiraculergirlxx05 Yağmur damlaları onları ıslatırken, yüzündeki gözyaşları belli olmayan genç kız ıslak yollarda kalbi kırılmış olan çocuğa baktı... "Ben de seni seviyorum."