Umbrella | Adrienette

✳3✳

Yazardan

"Bridgette?"

"Selam, kuzen."

   Bir gün içinde değişik değişik olaylar yaşamak konusunda Marinette'in üstüne yoktu. Kuzeninin gelmesi onu şaşırtmıştı çünkü en son onun Amerika'da ayağı alçılı bir şekilde hastanede yattığını öğrenmişti. Ne kadar onu sevmese de bu habere üzülmüştü. Ama şimdi karşısında gayet sağlıklı bir Bridgette vardı.

"Ayağını sakatladığını zannediyordum, iyileşmiş gözüküyorsun!"

"A Marinette, senin hiçbir şeyden haberin yok."

Çünkü kimse bana bir şey söylemedi diye içinden geçirdi genç kız. İki kuzen salona geçip konuşmaya başladılar.

"O  tamamen uydurduğum bir şeydi. Her şey size sürpriz yapmak içindi. Artık ailemle Fransa'ya taşınmaya karar verdik."

"Ne güzel bir sürprizmiş..."

"Bak Marinette, son tartışmamızdan sonra hakkımda neler düşündüğünü az çok biliyorum. Ama artık aramızda bir sorun olsun istemiyorum. Lütfen..."

"Bilemiyorum Bridgette, yaptıkların..."

"Marinette artık burada yaşayacağım. Cidden aramızın bozuk olmasını mı yeğlersin. Üstelik sizin okulunuzdayım. Hem herkes ikinci bir şansı hakeder değil mi?"

"Aslında 3. oluyor ama neyse tüm kötü şeyleri unutalım."

"Güzel, o zaman gel de annenle beraber yaptığımız çörekleri yiyelim."

"Ben de bu güzel koku nereden geliyor diyordum. Her neyse ben üstümü değişip biraz kurulandıktan sonra gelirim."

"Çabuk olll."

Çabuk güvenmeyen, hata yapınca da o kişiyi kolay kolay affetmeyen bir yapısı vardı Marinette'in. Bu yapısı onun dışarıdan bakıldığında çok soğuk ve yalnız biri olarak görülmesini sağlıyordu ama Marinette'in bununla bir problemi yoktu. Bridgette'i affetmesinin nedeni ise sadece kuzen olmalarıydı ama bazen onun tam bir sürtük olduğunu düşünüyordu.

Üzerini değiştirip saçını biraz kuruttu, zayıf bünyesinden dolayı hasta olacağını biliyordu. Bu da bir haftayı baş ağrıları ve burun çekmekle geçireceğine işaret ediyordu. Gök gürlemesiyle pencereden dışarı baktı Marinette, ardından da şemsiyeye. Aklına o öpücük geldi. Ne yapacağını bilememişti o an, o gittikten sonra hızlı adımlarla durağa yürümüştü. Kafa dağıtmak amacıyla müzik dinlemişti ama onu aklından çıkarması mümkün olmamıştı.

Bridgette'in onu çağırmasıyla düşüncelerinden kurtulup aşağı indi. Çörekler nefis görünüyordu, aç olan karnını da tatmin etmeye hazır görünüyordu. Annesi ve kuzeni ile birlikte sofraya oturdu ve üçlü neşeli bir sohbete daldılar ama birisinin aklında hala sarı saçlı çocuğun öpücüğü vardı.

Bridgette ve Marinette artık okula beraber gidiyorlardı, Bridgette onun bir üst sınıfındaydı. Daha yakın olduğu için ve Bridgette'in yoğun baskısı üzerine tekrar eski durağı kullanıyorlardı. Bridgette salına salına yürüyen Marinette'in elinden tutarak koştuğunda ayağına bir şey takıldığı için genç kız sendeledi. Tam yere düşeceği anda yardımına biri koşmuştu genç kızın. Ve bu kişi önceki gün boyunca aklından çıkaramadığı kişiydi. Adrien...

"Dikkat et güzellik!" Bunu duyan Bridgette şaşırmıştı. Marinette'in bu konuda pısırık olduğunu düşünmüştü hep. Şimdi gördüğü bu çocuk onun sevgilisi miydi? Zaten kızarmış olan genç kızı sorduğu soruyla şekilden şekle sokmaya başarmıştı Bridgette.