552***- Gece.....ben aşık olmuştum yani olduğumu sanmıştım ya hani? Kendimi kandırmışım şimdi beynimde de kalbimde de yalnızım.Üzülmüştüm, hayatında ilk defa aşık olmuştu ilk defa birini sevmek nasıl bilmişti. Sevgisiz kalbi buz dağlarından farksızken şömine yanmıştı birden kalbinde.
O an onu teselli etmek istemiştim ve onunla ağlaşıp şu kızların birbirlerine 'canım sana erkek mi yok?' dediklerini demek istedim.Ona bu sefer yalan söylemek istedim. Ama Yasemin kokulu kız bu sefer yoktu.
Hep böyle olur, ne zaman birine ihtiyacım olsa çölün ortasına kimsesiz düşerim.Gece- Papatya...
552***- Gece sus....merak etme senden beni teselli etmeni beklemiyorum çünkü yapamayacağını biliyorum. Ama sana anlatınca rahatlıyorum. İyi varsın Gece:)***
Mesajı binlerce kez den fazla okumuştum. Kalbim her satırları okuduğumda çarpıyordu. Biri bana ilk defa iyi ki varsın demişti. Bu beni ağlatmaya bile yeterdi.
Bu bana bir ömür yeterdi.
'Sence iyi bir arkadaş mısın Gece?'
Yüzümde ki sırıtma beynimde ki sesle yok oldu.
Ama bir şey fark etmiştim."Sen yoktun, yalan yoktu, dediğin gibi sen yokken gerildim ve hüzünlendim. Ama biliyor musun? Bana iyi ki varsın dedi, sen yokken bana bunu dedi. Yasemin kokulu kız....sen benden daha yalnızsın."
***
Havada hâla yağmurun göz yaşları akıyordu.
Bu havada en güzel aktivite ya parkın bankında oturup boş salıncağa bakarak ıslanacaksın yada bir denizin köşesinde ıslanacaksınız.Parkın ıslak bankına oturdum. Popomun ıslanması her ne kadar rahatsız edici olsa da alışınca o ıslaklıkla sıcak hissediyorsun.
Elimi havaya kaldırarak göz yaşlarının elime düşmesine izin verdim. Gözlerime düşen her bir damla sayesinde beynimin derinliklerinde ki mutlu olduğum anılar aklıma geliyordu.
Koca bir boşluk geliyordu aklıma.Yanımda bir hareketlilik hissetim.
Gözlerimin birini açıp yanımda ki hareketliliğe baktım. Sonra iki gözümle ona bakmaya kalktığımda çoktan göz göze gelmiştik.Kısa saçları ıslanmış yüzüne dökülüyordu. Ağlamıştı. Kıp kırmızıydı gözleri, dudağının kenarı patlamıştı. Titriyordu, üşüyordu. Ellerinde kan vardı. Siyah ceketi siyah kotu siyah tişörtü vardı.
Ben titremiyordum bile hava ılıktı ama o kız deliler gibi üşüyordu. Üstümde ki gökyüzü mavisi rengindeki hırkayı çıkartıp ona doğru uzattım.
"Deli gibi titriyorsunuz, lütfen alın bunu."
Kafasını salıncakların olduğu tarafa çevirip burnunu çekti.
"Renkli."
Sesi kısık çıkmıştı, hafif gıcırtılı bir sesti ama sesi beni diken diken etmişti."Anlamadım."
"Benim için fazla renkli bir hırka."
Elimde ona doğru uzattığım hırkaya baktım. Doğruydu üstündeki siyah cümbüşüne bu mavi çok renkliydi."Üşümekten daha iyidir."
Bana çökmüş göz altlarıyla tekrar döndükten sonra elimdeki hırkayı sertçe elimden alıp sırtına attı.
Bu sefer burnu kanamaya başlamıştı. Cebimde ki mendil çokta ıslanmıştı ama elimi gene de cebime götürdüm.
"Islandı ama iş gö-"
Kız yoktu. Gitmişti.
Ne ara?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasemin Kokulu Kız
Non-Fiction"Benim hayatım olaylardan kurulu değil. Benim hayatım düşüncelerimden ibaret." -Dünya'da ki yan karakterlerden birinin hikayesi. -renksiz bir bedenin rengarenk çevresi. G: Tanrı bizi biz doğduğumuzda cidden çoktan unuttu Papatya. Sen özür dileme. Bi...