Sayfa 2

36 9 0
                                    

Gece- Artık dayanamıyorum Papatya.

552**- O ses hiç susmayacak Gece. Neden anlamak istemiyorsun? Güçsüzmüşsün gibi davranmayı kes.

Gece-Güçsüzmüşüm gibi davranmıyorum. Sadece kafayı yemekten korkuyorum.

552**- Sen zaten kafayı yedin Gece:)

***

Yatağıma uzanıp, ahşaptan olan tavana bakmaya başladım.
Elimi göbeğime koyup, parmaklarımı bir aşağı bir yukarı haraket ettirmeye başladım.
Papatya'yla konuşmamı bitireli bir buçuk saat oluyor. Ama onunla neden konuşmaya devam etmediğim için kendime küfürler yağdırıyordum. Onunla geçirdiğim her kısa zaman diliminde kendimi iyi hissediyordum. Bana iyi hissettiriyordu.
Çünkü o bana yalan söylemezdi. Bana her şeyi çekinmeden söylerdi, temin okuduğunuz gibi bana kafayı zaten yendiğimi söyledi.
O benim yalanlarla kurmadığım tek arkadaşımdı.

Benim serseri, psikopat bir sevgilim yok. Yada zengin arkadaşları olan, zengin ailesi olan, havalı sevgilisi olan bir karakter de değilim.
Düzüm, sizler gibiyim.
Orta gelirli bir ailesi olan, düz sorunları olan, düz arkadaşları olan, düz okula giden düz bir kızım.

Peşimde mafya adamları yok, çevremde bela tipli insanlarda yok.
Eminim şimdiden sıkıldınız satırlarımı okurken. Ben burda da yalan söylemek istemiyorum.

Benim tek bir düşmanım vardı ona beynimde ki bana çok benzeyen kız.
Susmayan, gitmeyen kız.
Bana yalanlar söylemeye zorlayan kız.
Bana beynimde zorbalık eden kız.
Beni içten zehirleyen kız.

Yasemin kokulu kız.
-
Bu kızın bir adı yok, bir rengi yok, bir silüeti yok.
Bende ona çok sevdiğim çiçeğin adını verdim. Yasemin.

"Pişt!"
İşte başlıyorduk.
Kafamın içinde yankılanan o ses bana o kadar yakından geliyordu ki, odam da benden başka birinin olmadığını bilmesem kalkıp etrafa bakardım.

"Defol.."
Dişlerimin arasından çıkardığım sesle birlikte, kafamda ayak sesleri yankılandı.
"Ben olmasam çok yalnız olacaksın ama."
Sinirle kıkırdadım. Yüzüme alaycı bir tavır aldım.

"Sen öyle san."
"Unutma, yanında ki insanlar benim yalanlarımla yanında duruyor."
Öfkem tüm bedenimi sarmaya başlamıştı. Yataktan doğrulup kalktım.

Odamın hemen yanında ki banyoya gidip dolapları karıştırdım.
İşe yaramaz psikoloğumun verdiği işe yaramaz sakinleştiri haplarını aramaya koyuldum.
"Beni o haplarla mı susturacaksın?"

Kulaklarımdan gülme sesleri çıkıyordu.
"Sus! Yoksa kendimi öldürürüm!"
Banyonun içinde kendi kendime bağırdığımın farkında olmak istemiyordum çünkü bu beni daha da çok delirtirdi.
Beynimde tekrardan yürüme sesleri yankılandı.
Gitmişti.

Bedenim afallamıştı. Kafama büyük bir sancı girdi, banyo kapısının kolu tutup ayakta durmaya çalıştım.
İçeriden bağrışlarımı duyan zavallı annem koşarak banyoya girdi.
"Gece!"

Eliyle bana destek olup dik durmama yardımcı oldu.
"Ne oldu?"

Bir an önce kendime gelip, iyiymiş rolü kesmeliydim.
"Yok bir şey sadece başım döndü."
Yavaş adımlarla tekrar odama girdim. Annem beni omuzlarımdan tutup yavaşça yatağa yatırdı.

"Anne, benim sakinleştiricilerim nerede?"
Kaşlarını çatıp düşünür gibi yaptı.
"Sankinleştirici mi?"

"Psikolog verdi ya anne."
Dedim hatırlaması için.

"Gece ne psikoloğu? Banyo dolabında ki yeşil antidepresan haplarını diyorsan attım onları tarihi geçmiş."

Gözlerini birden büyütüp beni sarstı.
"Gece onları hiç içmedin dimi? Onlar anneannenin haplarıydı. Zehirlenirsin!"

Siktir!

-

Başkalarına yalan söylemem yetmiyormuş gibi kendimi de kandırıyordum.
Allahtan o haplardan zehirlenmemiştim.
Psikolog konusu benim uydurmam değildi ama insanlar benim uydurmam olarak görücekti.
Ne acınası dimi..?

552**- Daha iyi misin?

Telefonuma gelen bildirimle oturduğum yemek masasından kalktım.
"Yemeğin bitmedi."
Babamın sesiyle durdum. Yanına gidip yanağına koca bir öpücük kondurdum.

"Daha sonra yerim."
Yüzümde ki sahte gülümsemeyle koridora gidip odama girdim.
Mesaj Papatya'dandı.

Gece- Daha iyi olabilirdim. Yine oldu.

552**- Biliyorum. Hissetim:)

Gece- Gerçekten benim gibi birine nasıl katlanıyorsun? Manyağım ben manyak!

552**- Okurken sesini duydum sanki. Asıl sen bana nasıl katlanıyorsun? Ruh hastasıyım ben!
Ekrana bakıp güldüm.

O beni her zaman güldüren kişiydi. Diğer arkadaş canlılarıda elbet güldürüyordu ama Papatya daha farklıydı.
Şimdi bu klişeleşmiş şeyi satırlara dökmek istemiyorum ama hani insanların diğerlerinden ayırdığı kişiler olur ya, işte o da benim diğerlerinden ayırdığım kişiydi.

"Sana acıdığı için seninle arkadaş."

"Hiç bir zaman susmayacaksın dimi?"

"Benim iplerim senin elinde ama sen benim dümenimi nasıl döndüreceğini bilmiyorsun Gece. Sen sadece kendine acıyorsun."

Sanki beynimde cam  kırılma sesi gibi bir ses yankılandı.
Şizofren değildim sadece kendine oyunlar oynayan düz bir kızdım.

Yada bu da kendime söylediğim yalanlardan biriydi.

Yasemin Kokulu KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin