Love Maze 'KimNamjoon°ParkJimin

Sarılma Topu

İki

Ben bir aptalım, ben bir aptalım, ben bir aptalım. Ya da hayır ya ne aptalı, aşırı cesurum. O kadar itiraf etmişim. Ne diyor adını bilmediğim ünlü düşünürler; seven sevdiğine onu sevdiğini söylesin. Çok haklıyım. Evet, kesinlikle. O zaman neden odadan çıkamıyorum? Ama aynı zamanda çığlık atarak yollarda koşmak istiyorum. Hem itiraf ettiğim için mutluyum hem de pişmanım. Namjoon Hyung beni reddecek, kesin reddeder. Salak Jimin adam sürekli baba olmak istiyorum diyor, bir düşün seninle birlikte olursa baba olabilir mi?

Kapının tıklatılmasıyla duvardaki lekeye bakarak düşünmeyi bıraktım ve 'gel' dedim. Yorgana kendimi sarmış uyandığımdan beri - en az üç saattir- dünü sorguluyorum. Hayır, cidden hangi aptal beş sene boyunca susmuşken şimdi pat diye söyler ki? O aptal benim.

Hoseok Hyung, kapıyı biraz aralamış ve kafasını uzatıyordu, yeni uyandığı belliydi. Büyük ihtimalle dün yüzünden direkt beni görmeye gelmişti. Normal bir gün olsa onunla şakalaşır ve birkaç fotoğrafını çekerdim. Bilirsiniz şirin şeyler gördüğünüzde onları fotoğraflamak istersiniz, öyle bir şey. Örneğin galerimde Namjoon Hyung'a ait özel bir albüm var çünkü şirin. Her neyse, konuşurken onu dinlemediğimi anladığında küçük adımlarla yanıma gelip yorganımı kaldırmış sonra da altına girmişti. "Jimin dünü hatırlıyorsun, değil mi?" diye sorduğunda gülümseyerek "Hatırlıyorum, yapacak bir şey yok artık." dedim ama tek düşündüğüm şey keşke dünü herkesin aklından silebilsemdi. "Namjoon seni redderse üzülme, hyungun senin için burada. İstediğin zaman gelebilirsin." ona gülümsedim, en içten gülümsememle, sonra bedenimi ona doğru kaydırıp sıkıca sarıldım. İyi geldi. Bir süre saçlarımı okşarken yatmıştık ve bende bir süre sonra ağladım. Gerçekten çok endişeliydim ve bunu anlatabilecek bir kelime olduğunu sanmıyorum. Kapı tekrar tıklatıldığında Jungkook ve Taehyung ördekler gibi peş peşe kapıdan girip uslu uslu yanıma geldiler. Jungkook ağladığımı anladığında "Hyung, ağlama. Hem boşver. Yani boşverme ama boşver." demişti Taehyung gülümseyerek "Üzülme ve ağlama demek istiyor ve haklı. Ayrıca biraz daha ağlarsan Jungkook da ağlamaya başlar. Neden ağlıyorsunuz Bay Park?" diyerek Jungkook'u açıklamış ve beni güldürmeye çalışmıştı zaten genelde böyleydi, Jungkook cümleleri birbirine dolar ve Taehyung ne demek istediğini söylerdi. Nedensizce bu bile beni duygulandırdığı için tekrar ağlamaya başladım.

Yatarak ağlamak daha kötü hissettirdiği için oturup tekrar ağlamaya devam ettim. Hoseok Hyung bana sarılınca, Jungkook ve Taehyung da sarılmıştı, şimdi kendimi kocaman bir sarılma topunun ortasında ağlıyor gibi hissediyorum.

Yirmi dakikalık bir ağlamanın sonucunda yüzüm çok ıslak olduğu için rahatsız hissedince  "Taehyung gözyaşlarımı üstüne silebilir miyim?" benden çıktığına emin olmadığım bir sesle konuştuğumda Taehyung sadece onaylamakla yetinmişti. Şu an bu fedakarlığına bile ağlayabilirim ama boğazlarım çok acıdı ve burnum kaşınıyor bu yüzden son vereceğim. Jungkook sarılma topundan ayrılınca gitmesini istemediğim için dolu gözlerle onu izlemeye başladım, sarılma topu iyi hissetiriyordu. Gitmesindi. Odada yeni farkettiğim bir kapıdan içeri girip bir sürü peçeteyle geri döndüğünde titreyen bir sesle "Teşekkür ederim Jungkook, çok naziksin." dedim. Hoseok Hyung bu halime kıkırdarken ona yan yan bakmış elime aldığım peçeteyle Taehyung'un üzerindeki kurumuş gözyaşlarımı silmeye çalıştıktan sonra başka bir peçete alıp burnumu temizledim sonra pat diye kendimi geriye bırakıp lambayla bakışmaya başladım. Gözlerim zaten acıyordu ve bu eylem daha çok acıtıyordu ama fazla düşünmeye gerek yoktu. Etrafımdan tekrar soyutlanırken ve gözlerimi ışığın parlaklığının almasına izin verirken düşünmeye başladım ve devam ettim. Gerçekten çok büyük bir bok yemiştim.

×××
Şimdi şöyle ki eğer bölümleri uzatırsam saçma olacak gibi hissediyorum bu yüzden kafama estiği gibi, düşüncelerim ve kelimelerin rehberliği ile yazacağım.

İyisiniz umarım.

Ne zaman okuyorsunuz bilmiyorum bu yüzden; günaydınlar, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler dilerim.
-Lolia