17.Bölüm ❣ "Arkadaş"

332 16 11
                                    

Merhaba 🙋

Nasılsınız?

Yorumlarınızı bekliyorum 💬

İyi okumalar...

M.J.: Biz aslında iyi anlaşmayı deneyebiliriz bence, sen ne dersin?

Jimin bana gözlerini büyüterek şaşkınlıkla bakıyorken ben ona ümitli bir şekilde bakıyordum. Evet, böyle bir şey demiştim... Hem de hiç düşünmeden...

Jm.: Ne demek istiyorsun?

Jimin kailarını çatıp gözlerime bakarak sorunca korkmadım değil. Hislerine benzer mi konuşacaksın yoksa arkadaş gibi mi olabileceğinizi söyleyeceksin Min Jee? Bilmiyorum İç Ses. O bana böyle bakıyorken ne diyeceğimi bilmiyorum.

Jm.: Min Jee ne demek istiyorsun?

M.J.: Şey... Seninle sürekli kavga edip duruyoruz. Neden sürekli tartışmak yerine iki arkadaş gibi olmayı denemiyoruz ki? Sonuçta 1 yıl sonra ayrılmayı planlıyoruz... Koskoca 1 yıl böyle kavgayla geçeceğine arkadaş olmayı deneyebiliriz bence. Kağıt üstünde evli oluruz ama günlük hayatta arkadaş gibi...

Jimin bir şey demeden bir süre yüzümü inceledi, sonra da yüzünü başka yere çevirip cevap verdi. Jimin yapma şöyle şeyler bak korkuyorum! Sen bir de gel onu organlarına anlat! Kalp kriz geçirecek birazdan az kaldı. LAN ALOOOOO! KALP AZ SAKİN OL YA! Ya Allah aşkına milletin iç sesi nazik anlayışlı bir şey olur BENİM İÇ SESİM KAMYON SÜRÜCÜSÜ AMCA GİBİ BU NE YA?! Beğenemedin mi cicim? Aha bak kapı orda, ittirip gidebilirsin. Bak ya! Ulan benim içimde olan sensin senin gitmen lazım! Ben gitmem kızım, ölüm uykusuna falan yatarım ama git-mem! Zıkkım İç Ses zıkkım! Aha dur çocuk ağzını açtı sus!

Jm.: Gerçekten bunu yapmak istiyorsan... Neden olmasın? Hem belki böylece daha kolay yürütürüz, 1 yılı...

M.J.: Evet, bencede. Daha kolay yürütürüz, 1 yılı...

Jimin derin bir nefes aldı ve ayağa kalkıp karşıma geçti. Ne yapıyor la o? İÇ SES BİR SUS! E ama merak ediyorum! Allah seni kahretmesin İç Ses! Al bak elini uzattı! Dur! Elini mi uzattı?

Jm.: O zaman tanıştığıma memnun oldum "arkadaşım", ben Jimin.

Jimin gülümseyerek elini uzattığında nedense gülümsemesinde bir burukluk sezdim. ya da ben iyice kafayı yedim. Evet, büyük ihtimal kafayı yedim...

Jimin özellikle "arkadaşım" kelimesine vurgu yaptığı için güldüm ve elimi uzatıp elini tutarak aynı şekilde karşılık verdim.

M.J.: Bende tanıştığıma memnun oldum "arkadaşım", bende Min Jee.

Jimin ile halimize kısaca güldükten sonra Jimin bir anda yüzümü ellerinin arasına alınca yine kaskatı kesildim. Aynen kanka bak kesin şu an arkadaşsınız siz cidden. Sen sus İç Ses!

Jimin bir süre yüzümü ellerinin arasına almış duruyorken ben neredeyse nefes dahi almıyordum. Jimin'e kocaman gözlerimi açmış bakıyordum ki Jimin baş parmaklarıyla gözlerimi sildi.

Jm.: Ağlamanı istemiyorum "arkadaşım". Canını sıkma.

Jimin'e hafifçe tebessüm ettiğimde o da gülümseyerek benden ayrıldı. Tekrar derin bir nefes aldığımda o da kapıyı açıp bana döndü.

Jm.: Ben aşağı iniyorum "arkadaşım", bir şey lazım olursa seslenirsin.

M.J.: Bende gelicem birazdan.

Jm.: Tamam, aşağıda görüşürüz "arkadaşım".

M.J.: Görüşürüz...

Jimin odadan çıkar çıkmaz kendimi yatağa atıp rahatladım. Neden bu kadar "arkadaşım kelimesini vurgulayıp tekrar ediyor ki? DEĞİL Mİ?! Lanet olası o kelimeyi tekrar edip duruyor! Üstelik inadına vurguluyor! AMA NEDEN?! Hoşuna gitmedi herhalde. Nasıl yani? Açık konuş İç Ses! Jimin diyorum, belki diyorum, seni seviyordur ve senin bu kararın onun hoşuna gitmemiştir diyorum. Sevdiğin kızın sana "abi" demesi gibi, anlarsın ya. Ben kendime "kafayı yedin" diyorum da senin durum benden beter çıktı İç Ses, Allah kurtarsın. Sağolasın bacım.

ZORAKİ EVLİLİK PARK JİMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin