ZORAKİ EVLİLİK PARK JİMİN

20.Bölüm❣️"Şarkı"

Merhaba 🙋‍♀️

Nasılsınız?

Yorumlarınızı bekliyorum 💬

İyi okumalar ❣️

Akşama kadar dışarıda eğlenip evi temizledik. Tüm işler bitince de yemek yiyip oturma odasına geçtik. Şimdi ise neler yapabileceğimizi düşünüyorduk.

Biz neler yapabileceğimizi düşünürken odaya elinde bir şeyler ile Hoseok girdi. Elindekilere baktığımda çiçeklerden yapılma birer taç olduğunu görünce şaşırmadan edemedim. Çünkü çiçekler benim topladığım çiçeklerdi!

Hs.: Güzel yengemizin o güzel elleriyle topladığı çiçeklerle yapılmış bir taç. Al bakalım. Sürprizim buydu.

M.J.: Hoseok bu çok güzel...

Hs.: Beğenmene sevindim. Bu da senin için.

Y.E.: Yaa... Teşekkür ederiiiimmm.

Hoseok bizim teşekkürlerimize gülümseyip bir yere geçiyorken biz Ya Eun ile taçlarımızı takıyorduk.

Jm.: Çok yakıştı.

Jk.: Güzele her şey yakışır hyung.

M.J.: Teşekkür ederim.

Jungkook'a bakıp "ya sen yok musun?" bakışı atarak teşekkür ettiğim sırada Jimin gülüyordu. Keşke bir "evet" falan diyeydin be evladım. Olmadı bu... Sen yine geldin mı? Geldim kör misin? Ah İç Ses ah... Seninle ne yapacam ben?

Jm.: Evet haklısın, güzele her şey yakışır.

Jimin'in gözlerime bakarak dediği şey karşısında hazırlıksız bulunduğum için ne tepki vereceğimi bilemedim. Ben git gide kızararak şok halinde dururken Jimin bir anda arkamda kalan Ya Eun'a ve Jungkook'a bakıp konuştu.

Jm.: Ama Jung Mi çirkin. O kural Ya Eun için geçerli.

Y.E.: Allah! Hiç beklemiyordum bunu, teşekkür ederim.

Ya Eun şaşkınlıkla Jimin'e teşekkür ediyorken Jimin ona göz kırpıyordu. Ben ağzım açık bir şekilde öylece kalırken diğerleri Ya Eun ve Jimin'e gülüyordu. Aga bu ne şimdi? Oldu mu bu? Tam dedim oldu, sen sonra gel- KES SESİNİ İÇ SES!

Bu ortamda daha fazla dayanamayacağımı anladığımdan hızla kalkıp odaya gitmek üzere merdivenlere ilerlemiştim ki Jimin arkamdan seslendi.

Jm.: Nereye?

M.J.: Telefonumu şarja takıcam! Kapanmış...

Ben merdivenleri patı patı çıkarken diğerleri sohbete devam ediyordu.

Telefonumun şarjına baktığımda %83 olduğunu görünce sadece yatağa oturup az önceki rezil durumumu düşünmeye başladım.

M.J.: Ben... Koca bir... Aptalım... APTAL!

Kendi kendime az önceki anı düşünüp deliriyorken dayanamayıp kendimi yatağa bıraktım ve tavanı izlemeye başladım. Jimin'in odasındaydım. İki kişilik koca bir yatağı vardı. Ve oldukça rahat...

Tavanı bir süre sonra izlemekten sıkılıp gözlerimi kapatıp sadece öyle durmaya başladım. Gözümün önüne sadece Jimin gelip duruyordu ve bu beni daha da çok delirtiyordu!

Sinirle oflayarak gözlerimi açtığımda yüzümün hemen önünde ters duran başka bir yüz görünce korkuyla bağırdım fakat ağzım kapatılınca bu kişinin Jimin olduğunu anlayıp rahatladım.

Jm.: Sakin ol benim.

M.J.: Manyak mısın sen?! Dibimde ne işin var?!

Jm.: Seni kontrole gelmek istemiştim. Telefonunu şarja takacağını söylemiştin ama...