Mael'in gözünden
Bir kapı görmüştüm. Ama birkaç nöbetçi asker bulunuyordu. Oraya tek başıma gidemezdim. Aptallık olur. Ölüme çanak açarız yani.
O Sırada bana doğru koşan Ayaz'ı gördüm.
Mael: Dostum? Nasıl? Sen ölmedin mi?
Ayaz: Nerede bende o şans?
Mael: Ne şansı be adam? Hem buradan nasıl çıkacağız? Kapıda üç asker var.
Ayaz: Üç asker mi? Bilemiyorum. Acaba onlara görünmeden çıkmanın bir yolu var mı ki?
Mael: Bence askerlere direkt saldıralım.
Ayaz: Onlarda silah vardır. Ölebiliriz. Olmaz
Mael: Senin fikrin var mı?
Ayaz: Arkana bak, bir havalandırma deliği var. İçine girip buradan çıkamaz mıyız?
Mael (arkasına bakarak): Tuvalet deliği olmasın o?
Ayaz: Gidip bakalım mı?
Mael: Denemekten zarar gelmez.
Ayaz'la birlikte o deliğin yanına gittik. Delik bizden yüksek bir noktadaydı. Belki de Ayaz haklıydı. Havalandırma deliğiydi bu delik.
Mael: En azından tuvalet kokusundan kurtulduk.
Ayaz: Evet, Artık bok kokusu çekmek zorunda değiliz.
Mael: Aynen öyle. Peki havalandırma deliğinden nasıl çıkacağız?
Ayaz: Bilemiyorum, burada öleceğiz!
Mael: Ben bir yol buldum. Bence havalandırma deliğini kıralım.
Ayaz: Hadi yapalım
Havalandırma deliğini kırmayı denedik. En başta ben denedim ama başaramadım tabiki de. Ayaz ise tek bir hamlede havalandırma deliğini kırmıştı.
Mael: Na nasıl?
Ayaz: Türk Kanı var bende, Ne sandın...
Mael: Türk tarihini iyi bilirim. Hatta Türk tarihi ile ilgili kitap yazıyordum buraya düşmeden önce.
Ayaz: Sevindim dostum.
Mael: Bazı ülkeler size düşman ama onlar bir gün anlayacak sizleri.
Ayaz: Aynen öyle Olacak
Havalandırma deliğine girdik Ayaz ile birlikte. O önden ben arkadan usulca yolu takip ediyorduk.
Yaklaşık bir saattir havalandırma deliğindeyiz.
Mael: Adamlar ne delik yapmış be! Git git bitmiyor
Ayaz: Havasızlıktan ölmeyiz değil mi?
Mael: Temiz hava kokusu alıyorum.
Ayaz: O Zaman İyi
Temiz hava kokusu artmıştı. Bu koku bana Fransa'daki çiftliğimi hatırlatıyordu. Ne güzeldi o günler... Özlüyorsun o günleri...
Nihayet deliğin sonuna gelmiştik. Deliğin çıktığı yer, bir odadan ibaretti. Bu odada kimse yoktu neyse ki.
Mael: Oh sonunda bitti!
Ayaz: Kimse yok, Neden acaba?
Mael: Duvarda saat var. Saat 12.30. Herhalde öğle molasına çıkmış askerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geleceğin Sırrı...
Science FictionKapsülün içindeki insanlar nereye gidiyor olabilir? Belki de geleceğe ya da ölüme... Bilemiyoruz... Kapsülden kurtulan iki genç... Ayaz ve Mael... İki farklı insan... Bakalım gelecekten kurtulabilecekler mi?