Mael'in gözünden
İki robotik polis bizimle konuşuyordu.
Polis 1: Ne ölmesi be adam?
Mael: Arkadaşım içkiyi biraz fazla kaçırmış!
Ayaz: Yalan!
Polis 2: Dur ya! İçki falan siz herhalde o kapsülden kaçan adamlarsınız!
Mael: Yalan söylüyorsun! Bizler zaten buradaydık. Öyle değil mi Ayaz?
Ayaz: Ben görmedim.
Polis 1: Neyi görmedin be adam?
Ayaz: Bilmiyorum.
Polis 2: Bunlar onlar! Hatta bilmiyorum diyen adam tam aradığımız adam!
Mael: Ben de varım heyyy!
Polis 1: Seni unuttuk sanma! Fransız!
Mael: Öyleyse bizi yakala lan!
O sırada Ayaz ve ben, polisleri iterek dışarı doğru koşmaya başladık. İşte kovalamaca başlamıştı. Allah'tan Ayaz ve ben hızlı koşuyorduk.
Polisler ise robot olduğu için yavaş hareket ediyordu. Biz bu avantajımızı kullanıp onları atlattık neyse ki. Vara vara bir metroya varmıştık.
Mael: Burası metro mu şimdi? Burada bizim bulamazlar dimi Ayaz?
Ayaz: Bulurlar, Kaybolduk dimi?
Mael: Hasss! Gelene bak!
'Gelenler polisti! Yanmıştık işte! Ne yapacağız biz?'
Polis 3: Siz ne yapıyorsunuz burada?
Mael: (içinden) Çattık yahu!
Polis 4: Herhalde bunlar onlar!
Mael: Anlaşıldı Ayaz! Hemen kaçalım!
Gene kaçmaya başlamıştık. Lan gene mi kaçıyorduk Tanrı aşkına? Offf!
Polisler arkamızdan geliyordu resmen. O sırada atlattığımız sandığımız polisler ortaya çıktı! Dar bir sokakta önümüze çıkmışlardı. Ne yapacağız şimdi? Galiba yolun sonuna geldik! Kurtuluş yok!
Polis 1: Sonunda sizi yakaladık! Gelin bakalım gençler!
Mael: Asla gelmeyeceğiz!
Polis 2: Kurtuluşunuz kalmadı Mael! Ayrıca Ayaz arkadaşın konuşmuyor! Herhalde öleceğiz diye korkuyor!
Ayaz: Memur bey, Siz bizi görmemiş gibi davransanız olmaz mı?
Polis 3: Oldu başka! Yok öyle yağma!
Mael: Söz veriyoruz bir daha karşınıza çıkmayacağız!
Polis 4: Söz de verseniz o kapsüle tekrar gireceksiniz!
Polis 3: (acıyla) Ne oluyor bana böyle?
Polis 4: Ne oldu?
Polis 3: Aaahhhhh! Boynuma sanırsam ağrı giriyor (ve bayılır.)
Polis 4: Laaan! Aaahhhhh!
Polis 2: Size ne oldu?
Polis 4: (cevap veremeden bayılır.)
Polis 2: Kesin bir şey yaptınız polise!
Mael: Biz bir şey yapmadık!
Polis 1: Aaahhhhh! (bayılır)
Polis 5: Arkadaşlarımız bayıldı! Aaahhhhh! (bayılır)
Polis 2: Laaan! Ne oluyor size?
Mael: Ayaz! Fırsat bu fırsat! Kaçalım!
Ben ve Ayaz koşmaya başladık. Uzunca bir süre polis bizi takip etti. Nihayet izimizi kaybettirmiştik.
Mael: Çok şükür gittiler.
Ayaz: Mael, onlara ne oldu?
Mael: Boyunlarına bir darbe aldılar herhalde. Ama nereden geldi o darbe?
Lucia (ortaya çıkarak): Benden Mael!
Mael: Sen?
Lucia: Dört polisi bayılttım bir çiple. Sonuncusu bayılmadı. Herhalde ona etkili olmadı çipin içindeki zehir.
Ayaz: Lucia! Onlar öldü mü?
Lucia: Ölmedi ama artık hurda olacaklar onlar. Bir nevi ölü gibi.
Ayaz: Olamaz, Adamları ölmekten beter ettik. Bizi öldürecekler.
Mael: Sakin ol dostum! Biz mi ölseydik?
Ayaz: Hayır, ölmek istemem!
Lucia: O zaman biz yerine onlar ölsün!
Ayaz: Peki, Ama bu durum beni korkutuyor.
Mael: Korkmana gerek yok. Alış artık dostum. Bak Lucia bu tip olaylara alışkın. Sonuçta gelecekte yaşıyor öyle değil mi?
Lucia: Aynen öyle sevgilim!
Ayaz: Şimdi ne yapacağız o zaman sen söyle.
Mael: Bilmiyorum!
Lucia: Benim gizli yerim var! Belki gelirsiniz gizli yerime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geleceğin Sırrı...
Science FictionKapsülün içindeki insanlar nereye gidiyor olabilir? Belki de geleceğe ya da ölüme... Bilemiyoruz... Kapsülden kurtulan iki genç... Ayaz ve Mael... İki farklı insan... Bakalım gelecekten kurtulabilecekler mi?