"Ne yiyeceksin?" dedi menüye bakıp omzumu silktim.
"Dediğim gibi, ben tokum. Sen ye" menüden kafasını kaldırıp gözlerime baktı.
"Ben ısmarlıyorum ye!" dedi ciddi bi ifadeyle
"Tokum diyorum Jongin, ısrar etme. Başka bi zaman ısmarlarsın" sırıttı
"Bi daha geleceğiz o zaman?"
"Bakar mısınız, bana da bi kap lütfen." dedim garsona. Onun sırıtması solarken yerini benim sırıtmam almıştı.
"Çok beklersin." Onunla tekrar yemek yemek mi? Asla -_- (hee tabii Onew da tavuklardan nefret eder zaten fghjklş)
Garson rameni önüme koyduğunda hiç bakasım yoktu. Evde aşırı doymuştum.
"Onu bitirmezsen hafta sonu tekrar yemeğe çıkarırım seni" dedi. Sanırım intikam alıyor.
"Bitiririm." copsticle ramenden bi parça alıp ağzıma götürdüm. Ağağğğ karnımı bu kadar doyurcak ne vardı ki? Etrafa bakındım, çöp de yok anasını satayım. Derken ayağıma bir şey dolandı. Eğilip ona baktım. Enaa köpekmiş. Yavrummm. Babacık sana mama versin ister misin? Hanimiş senin mama kabın? Yerlere bakındım. Bingo! Yemek kabı bi metre ötemdeydi.
"Ne oldu?" dedi Jongin aşağı baktığımı fark ederek
"Köpek varmış. Çok sevimli ona bakıyorum, ye sen ye" dedim sevimli sevimli. Şüpheyle bi beni süzdükten sonra tekrar yemeğine gömüldü. Ayağımla mama kabını tam altıma çektirdim. Rameni elime alıp hızlı bi hamleyle mama kabına boşalttıktan sonra kabı yerine koydum. Sonra da ayağımla mama kabını eski yerine itekledim. Şanslısın kuçu kuçu, bu akşam ziyafet var. Jongin bi ara kafasını kaldırıp yüzüme baktı
"Yesene" dedi
"Yedim"
"Nasıl yedim?" kafasını kaldırıp kaba baktı
"Yedim işte"
"Suyunu da mı içtin O.o " ay şüphelendi galiba
"Evet. Çok acıkmışım"
"İstersen bi tane daha alayım?"
"HAYIR..!!" biraz aşırı tepki verdim sanırım
"Tamam canım ne bağırıyosun?" yine şirin olmasını umduğum şekilde gülümsedim.
"Pardon." yemeğe devam etti. O küçücük kafasıyla bu kadar kocaman ağzının olması da şaşırtıcı cidden. Allah ne verdiyse ağzına tıkıp sonra da yavaş yavaş çiğniyordu. Bu zamana kadar hep nefret etmiştim ondan ama şu an buradan baktığımda nefret ettiğim kişinin yerinde yeller esiyordu. Belki de okulda o kadar popüler olmasaydı 'Kendini beğenmiş' diyerek ön yargıyla yaklaşmazdım. Belki arkadaş bile olurduk. Ne diyorum ben ya? Kim Jong In senin düşmanın Kyungsoo, bunu sakın unutma. Ve o kendini beğenmiş herifin teki. Bugün yaptığını unutma.
"Heyy!!" dedi elini önümde sallayarak
"Haa!! Bir şey mi dedin?"
"Hadi ben de yedim gidelim artık diyorum" yan sandalyeye koyduğum çantamı aldım. Hesabı öderken gözü köpeğe takıldı
"Köpeğe ramen mi yediriyorsunuz?" dedi şaşırarak kasadaki kıza
"Ramen mi?" kız mama kabına baktı, ben de baktım
"Ahh müşteriler dubumuzu çok sever. O yüzden jest yapmaya çalışmışlardır" dedi kız gülümseyerek
"Hıı belli çok sevmişler" dedi bana bakarak, ben de tavana sandalyelere falan bakıyodum. Para üstünü de aldıktan sonra dışarı çıktık. Dışarı çıkınca içimi bi ürperti aldı. Ellerimi hırkamın ceplerine sokmuşken ensemde bi el hissetmemle öne doğru kaçtım.
