ten ile konuşmamdan beş dakika geçmiş bana sürekli sikimsonik uyarılarda bulunmuştu. tatlı ol, kaçamak bakışlar at, arada bir ellerinle oyna, utanmış gibi yap, ımm gibi şirin sesler çıkart.
jaehyun'un altına gireceksem bunların hepsini düşünmeden tabiki yapardım. ancak bunları yapmaktansa kendi yöntemlerimle ağzını akıtmayı tercih ederdim.
siyah mullet saçlarımı ortadan ayırmış ve iki taraftan kısa olan saç tellerinin elmacık kemiklerime düşmesine izin vermiştim. siyah eşofman takımım ve siyah hırkamla sportif bir görünüme sahiptim. yeni spor takımımı ten ile söylemiştik ve üstümde gayet seksi durmuştu. siyah benim rengimden başka bir şey değildi.
kaşımdaki ve dudağımdaki parlak piercingler fazlasıyla dikkat çekiyordu ancak sorun teşkil etmiyordu. onları çıkartmayı aklımın ucundan bile hiçbir zaman geçirmemiştim. benliğimi oluşturuyorlardı; aynı belimdeki ve parmaklarımdaki dövmeler gibi.
yaşıma göre diğerlerine göre fazla inatçı ve huysuzdum, jaehyun'un bu özelliklerimi bilmesini istemiyordum çünkü heteroseksüel olduğu için şansım yerlerdeydi. bu beni hem kızdırıyor hemde olmadığı kadar hırslandırıyordu. yakışıklı ve karizmatiktim; en önemlisi seksiydim ve zevk sahibi bir adamdım, beni ilk gördüğü anda ayaklarıma kapanmalıydı ama bunu yapmamıştı?
belki de bugün kapanacaktı. hayır belki değil kapandıracaktım.
yan bir gülüş verdiğimde evimin kapısını kitlemiş ve hazırladığım spor çantama atmıştım.
uzun ve sıcak bir gün olacaktı.
omegleyi yaklaşık beş yıldır kullanıyordum ama sikeyim.
karşıma hiç böyle ateşli biri çıkmamıştı.
görüntülü aramada göründüğünden çok daha yakışıklıydı. fit vücudunu uzaktan görmek bile beni tahrik etmeye yetmişti. bedeni 'ben sağlıklıyım' diye bağırıyordu.
lacivert saçlarının rengi açıldığı için mazot yeşiline dönmüştü. beyaz teni aynı görüntülü konuşma yaptığımızdaki gibi parıldıyordu ve sağlıklı görünüyordu. gri eşofmanı, beyaz sıfır kollu üstüyle ve spor takımıyla uygun bandanasıyla ağzımı sulandırmıştı.
yerde yatan ve yaklaşık 2kg kaldıran kıza talimatlar veriyordu. gidip selam vermek benim için çocuk oyuncağıydı ama berbat etmek istemiyordum. sonuçta buraya bir amaç için gelmiştim.
bilmediğim aletlerin yanından geçerken ten'in dediklerini uygulayacak mıydım bilmiyordum.
adımlarımı durdurduğumda duruşumu bozmadım ve elimi hafifçe kaldırdım. "hey,"
sesimle yaptığı işi yarıda bırakmış, yüzüme bakmasıyla duraksamıştı. içinden ne geçirdiğini biliyordum. yakışıklı, seksi ve iştah açıcı, evet bu bendim.
jaehyun kızın elindeki ağırlıkları yere bırakmasına yardım ettiği gibi gülümsedi. "selam."
yanaklarındaki göçüklerin büyümesiyle içimden geçirdim. sikeyim, gamzelerine dilimi sokmak istiyorum.
yamuk bir gülüş vermiş ve olabildiğince kibar konuşmuştum. "burası baya havalıymış."
tebessüm ettiğinde dudaklarımı dişlememek için kendimi tuttum. "ilk defa spor salonu görmüş gibi bakıyorsun. ilkin mi olacak?"
ten'in verdiği tavsiyeye uyup ellerimle oynadım. "umm... aslında evet. çok mu belli ettim?"
küçük bir kahkaha attı. "o zaman ısınma hareketleriyle başlayalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
omegle // jaeyong
FanfictionOmegle aracılığıyla tanışan iki gençten biri homofobik bir spor hocası; diğeri ise tam anlamıyla asi ve kızışmış sokak artistinin tekiydi. ➖texting + story ➖yan şip: markhyuck ➖yetişkin içerik smut (m) içerir. #1 nct127 #1 markhyuck ©️JAEYONGOTMYB...