yardım edebilirim

1.8K 192 219
                                    

telefonumdan ten'e mesaj çekmiş ve kısaca "sex" yazmıştım. o bunun ne demek olduğunu anlardı sonuçta.

içten içe sırıtmama engel olamazken eve gittiğimde onu baştan çıkaracak her şeyi yapacaktım. planım işe yaramazsa yüzünün ortasına yumruk atacak ve ordan gidecektim.

jaehyun'un arabasına bindiğimizde ellerimle oynamaya başladım. arada birse ona kaçamak bakışlar atıyordum ama o oralı bile değildi. kırmızı ışıkta beklerken karı kız hayal ettiğini tahmin ediyordum.

rol yapmamın verdiği bunalmayla ellerimi bıraktım ve kollarımı göğsümde bağladım.

"böyle daha iyi." dedi belli belirsiz tebessümüyle.

"ha?" sessizliği bozduğunda ona baktım ancak o bana bakmadı. baksa sikecektim sanki amına koyayım. ergen kızlardan farkı yokmuş gibi davranması saçmaydı. ki ben bunu umursamıyordum. sadece seks için onunla birlikte olacaktım, o kadar.

arabayı durdurduğunda eve gelmiştik. yirmi katlı binanın on sekizinci katında oturması hoşuma gitmişti. umarım beni yatakta da bu kadar yükseğe çıkartırdı.

zile bastığında kaşlarımı çattım. evde biri mi vardı? evde biri varsa...

"hoş geldin ağabeyciğim," demesiyle beni görmesi ve ağzının açık kalması bir oldu. "v-vay canına!"

iltifatına gururla gülümserdim ancak moralim alt üst olmuştu çünkü evde biri vardı. sikeyim, şansımı ta en derinden sikeyim. bir seks yapmak bu kadar zor olmamalıydı. acı çekiyordum anasını satayım. burda değil altında acı çekmem gerekirdi.

jaehyun ise benim aksime sırıtıyordu.

"e-eniştem mi bu ağabeyciğim?" dediğinde jaehyun yanından sıyrılıp içeri girdi. gözlerini devirdiğini görebilmiştim.

"sadece arkadaşım haechan."

arkadaşın seni siksin.

haechan bana şaşkınlıkla bakmaya devam ederken parmaklarımı birleştirip dudaklarımı büzdüm. "h-hayır jaehyun ile biz çıkmıyoruz. jaehyun çok daha iyilerine layık..."

haechan elimi ben uzatmadan çekti ve yukarı aşağı hızlıca salladı. en az yirmi kez elimi salladığında heyecanla konuştu. "b-ben haechan! m-memnun oldum!"

beni gördüğüne neden bu kadar sevinmişti anlamıyordum ama tatlıydı. hatta kabarmış saçlarını patpatlamak istemiştim bir anda. sarı saçlı sevimli bir çocuktu.

"ben de taeyong." dedim kendi sesimi kullanarak. rol yapmayı siktim öldü.

"içeri geçsene hyung!" haechan beni içeri çektiğinde ayakkabılarımı çıkardım ve çantamı bir kenara koydum.

şimdi planımın gerçekleşmesi için ne bok yiyecektim bilmiyordum.

*

birkaç saat geçmiş ve bu süre zarfında jaehyun sadece bir kez yanımıza uğramıştı. onda da haechan'dan şarjını almış ve odasına gitmişti. televizyon izlerken yapabildiğim tek şey içimden küfretmek ve haechan'ın çenesine lanet gelmesini dilemekti. tatlı olması bir yana oldukça gevezeydi.

"ağabeyim hödüğün tekidir bakma sen ona." dediğinde haklısın derdim ama rol gereği sadece gülümsedim. haechan eline bir kase dolusu cips alıp devam etti. "bu arada tarzına bayıldım! çok havalı gözüküyorsun... hey, o dövme mi! lütfen göstersene!"

boynumdaki dövmenin ucunu gördüğünde elimi boynuma yerleştirdim. bu dövmemi yaptırırken canım çok acımıştı. ilk dövmem değildi ama acıyan ilk dövmem denilebilirdi. belimdeki büyük dövme bile bu kadar acıtmamıştı. gül dövmem bu yüzden benim için özeldi.

omegle // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin