Without You #4

60 14 24
                                    

Anda kalmayı öğrenmeli bir insan, ne gerisini düşünüp kendini üzmeli, ne de ilerisini düşünüp kendini sıkıntıya sokmalı.

Sevmeli bir insan, bazen tek çare sevilmese bile sevmek oluyor.

Korkularımdan biriydi bu, ne kadar seversem seveyim sevilmeyeceğim diye düşünürdüm.

Sahneye çıkarken ellerimim titrediği o zamanları hatırlıyorum da, bana bütün sevgisini verip cesaret aşılayan sevgilim olmasa, belki de bu kadar güçlü olamazdım.

Evet, yenildim. Kendime yenildim, zihnime, aşkıma... Ama ne kadar kaybedersem kaybedeyim onun ruhu oldu yanımda. Belki de bu yüzden, bu karanlığımın içinde yaşadığım üç yıl boyunca, hiç üzgün hissetmemiştim.

Dokunuşları bile gerçekti... Bana gerçekti. Başkasına yalan olsa da çok umrumda olmadı. Tüm bedenim, sahiplendiğim kişi için yeniden ve yeniden canlanıyordu. Ama ben yanlış kullandım.

~🍀~

Kulağıma gelen sesler ile gözlerimi tekrar açtığımda geceydi. Uykum kaçmış olacaktı, cam açık kalmış içeri hafif bir rüzgar girmiş ve örtmediğim yerlere dokunmuştu.

Gece lambasını açmaya gerek duymadan sokak lambasının verdiği ışıkla yatakta doğruldum. Çekmecenin üzerindeki küçük surahiden bardağa su koyarak birkaç yudumda bitirerek ayağa kalktım.

1 ay geçti... Baekhyun'un cenazesinde...

Tanrım gözüme uykular girmez olmuştu.

Düşünsenize, en sevdiğiniz insanın bedenini o kara toprağın içine koyarken kulağınızda onun gülüşlerinin olduğunu.

Düşünün ki, siz ağlarken ilk kez, kollarınızın arasında olduğu halde sarılamıyor, onu istediğiniz gibi sarıp öpemiyorsunuz.

Defalarca aldığım buğday başakları ile süslü papatyaları onun toprağına bırakıp bir kaç kırmızı karanfil ekerken gözlerimin önünde, karanfillerle çevrili bir parkta piknik yaptığımız zaman geliyordu. Üzerindeki beyaz pamuk kazaktan tutun, saçlarının arasına konan kelebeğe kadar her saniyesini hatırlıyordum. Öyle güzel bir gülüşü vardı ki benim meleğimin, ona bakmaktan kendimden geçer, yemek yemeyi bile unuturdum.

"Chanyeol ah, beğendin mi mochileri? Ben yaptım bak, çilekler de çok taze, ah, dur bunu böyle mochiye saralım. Biraz da çikolata dökeceğim. Oh~ mükemmel oldu. Aç bakalım ağzını~ Bu aralar az yiyorsun bak. Kızıyorum ama.At ağzına."

Kızdığı zamanlar o kadar tatlı olurdu ki, lafını iki etmesem de onu kızdırmak hoşuma gidiyordu. Sadece konuşsa günlerce, hiç yorulmadan  onu dinlerdim.

Ağlamasına hiç izin vermedim benimle olduğu zamanlarda, kolay mı? 6 yılımız geçmişti kaza olmadan önce. Ne zaman üzgün olsa, kollarımın arasına kurulup başını boynuma gömer onu dakikalarca sevmemi isterdi.

Elbette geri ceviremezdim. İki elim kanda olsa yine sevmeyi bırakmazdım.

Ama o gün olmadı. Kim bilir Toben'i yakalamak için geri döndüğünde çarpan kamyonet canını nasıl yaktı? Orda değildim.

"Without You" -CB-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin